7.Bölüm:Kırmızı Göz

31 8 5
                                    

"Nasıl yani?" Diye sordu Hyunsuk. Bu cevap karşısında şok olmuştu, aynı şekilde yanında ki Junkyu ve Mashiho da öyleydi, böyle bir cevabı hiç düşünmemişlerdi. Asahi ve Yoshi imkansız geliyordu, çoğu kişi hiçbir kanıt olmadan, sadece kaybolduğu ve bir daha dönmediği için  Yoshi'nin öldüğünü söyleyip duruyorlardı. Bunlardan biri de Junghwan idi çünkü Yoshi'nin yaşamasına ihtimal vermiyordu. O zamanlar o kadar iyi arkadaştılar, birbirlerinden başka kimseleri yoktu. Yoshi yaşasaydı gelirdi, bir yerden beni bulurdu, diye ihtimal veriyordu çünkü Jugnhwan hep Yoshi'yi aramıştı. Daha sonra ise artık götürüldüğü psikolog tarafından yaşamadığına inandırılmıştı yoksa küçücük yaşında depresyona girecekti.

"Yoshi öldü!" Diye bağırdı Junghwan bir anda. Jihoon sadece bir anda çıkan çok yüksek sesten hiç korkmadı ve ürkmedi, sanki bunun olmasını bekliyor gibi idi.

Bodrumdaki herkesin dili tutulmuş gibiydi, Junghwan bağırdıktan sonra da öyleydi. Kimse birkaç dakika boyunca konuşmadı. Sonra Mashiho konuştu.

"Öldüğüne dair bir kanıt yok." Dedi. O an herkes ince sesli küçük çocuğa  bakıverdi. Her şeyden çabuk ümidini kesen birisinin bunları dediğine inanamıyordu.

"Ölmediğine dair bir kanıt da yok ama! Şunu anlamıyorsunuz, o öldü ve geri dönmeyecek!"

"Hadi o zaman götün yiyorsa göster mezarını bana."

"Mezarı olmasına gerek yok-"

"Kavga etmeyin ve kesin sesinizi." Dedi Jihoon biraz sesini yükselterek. Ardından ikisi de ona uyarak sustu, daha doğrusu susmak zorunda kaldı. Birkaç dakika böyle gergin ve her an kavga yaşanabilecek bir ortam oldu burası. Bu artık böyle sonsuza kadar sürecekmiş gibi geldiğinde Hyunsuk olaya müdahale etti.

"Hadi herkes yatsın. Kalkın ve yatın, geç oldu, çabuk, haydi..." diye hepsini odasına kovuşturdu. Morali bozulmuş gibiydi. Jihoon, "Ben buradayım, sonra gel." diyen bakışlarını Hyunsuk'a atınca Junghwan'ı sakinleştirip bodruma, Jihoon'un yanına döndü Hyunsuk.

"İlk bir sigara içelim istersen." Dedi bodrumdan çıkarken Jihoon.

Hyunsuk ne kadar sevmese de bu sefer hem uykusu vardı, hemde gerçekten kafası çok karışıktı. İçmek istemese de bünyesi neredeyse onu zorluyordu. Beyni istemiyordu fakat vücudu beynine isyanlar çıkarıyordu. En sonunda içsel çatışmasını kesti ve Jihoon'un da onu dürtmesi ile içmeye karar verdi. "Bir kerecikten bir şey olmaz." mantığı ile başlamıştı fakat o da bağımlı olmuştu. Yine de öyle aşırı fazla sigara içen birie değildi çünkü kokusundan gerçekten nefret ederdi.

Balkona geldiklerinde Jihoon sigara paketinden bir tane çıkarıp Hyunsuk'a verdi. Hyunsuk istemiyormuş da zorla yapıyormuş gibi yavaşç alıp ağzına koydu ve yaktı, ardından da Jihoon'un önüne bıraktı siyah renkli küçük çakmağı. Jihoon daha sonra kendisi için çıkarıp ağzına koydu. Hyunsuk onun sigarasını yaktıktan sonra sigarasından derin bir nefes aldı.

Birkaç saniye sonra belinde bir soğukluk hissetti. Bunun Jihoon'un eli olduğunu fark edince tepki vermemişti. Her zamanki Jihoon'du işte, alışmıştı. Her zaman yan yana olmak isterdi.

"Eminsin değil mi?" Diye sordu Hyunsuk, az önceki olay için Jihoon'a. Sonra sigarasından bir nefes daha çekti. Jihoon ona cevap verdi.

"Eminim Hyunsuk. Tabii ki de gecenin köründe değil de, sabah veya öğlen, ya da akşam; hiç fark etmez, onlara gitmeliyiz. Yoshi'nin yanında olduğuna eminim. Çünkü Asahi çoğul konuşuyor."

Hyunsuk sigarasından bir nefes çektikten sonra bu cümleyi duyunca öksürmeye başladı. "Ne?"

"Duymadın mı? Ona 'Büyücü müsün?' deyince 'Değiliz.' dedi, 'Değilim.' demedi."

"Gerçekten babaannesi ile kendisi için konuşuyor olamaz mı?"

"Onu çok kez duydum. Evinin yakınlarında çok bulundum ve üçüncü bir kişiyle konuşuyordu. Babaannesinin hakkında babaannesi ile konuşacağını sanmıyorum. Yani sen bana benim hakkımda bir şeyler söylerken 'Onun için korkuyorum.' demezsin."

Hyunsuk yutkunup sigarasından bir nefes çekti. Bittiğini görünce sıkıntılı bir nefes alarak yeni bir tane yaktı.

"Bu aralar çok içmiyor musun?" Dedi Jihoon. Omuz silkti Hyunsuk. Ona kızan Hyunsuk genelde sigara içmezdi evet ama içtiğinde tek seferde üç dört tane içiyordu. Yani bir dengesi yoktu ve bu sağlıksızdı, yine de altı ayda bir kez falan içiyordu.

"Eee, ne yapacağız?" Diye sorunca Jihoon pis bir bakış attı.

"Ne yapalım Hyunsuk?" Dedi ve eliyle Hyunsuk'un belini sarıp kendine çekti. Sonra da Hyunsuk Jihoon'un kafasına bir tane patlattı.

"Ya öylesine şaka için yapıyorum, ne vuruyorsun, canım acıdı!"

Hyunsuk gülüp başını hayır anlamında salladı. "Hiç havamda değilim. Hadi gel uyuyalım."

Jihoon ise "Bu da mükemmel bir fikir." deyince Hyunsuk inadına, "Farklı yataklarda." dedi. Fakat Jihoon'un tatlı itirazlarına karşı koyamayıp kabul etti. İkili gülüşerek odalarına geçerken bilmedikleri bir gerçek vardı.

Bir çift kırmızı göz tüm konuşmalarını dinlemiş ve tüm hareketlerini izlemişti.













Nasıldı? Beğendiniz mi?

Sizce bir çift kırmızı göz kim? Tanıdığımız biri mi acaba?

Sizce Yoshi'nin yaşadığını öğrenirse Jughwan ne hisseder, neler çıkardınız şu ana kadar?

Peki, son soru. Şu ana kadar en sevdiğiniz karakter kim oldu, neden?

Lütfen yorum yapmak istemiyorsanız bile cevap verin son soruya, aşırı merak ediyorum beni kırmayın lütfeeeeeennnnn

Görüşmek üzere💎🩷🩵

(732 Kelime)

Ormanın Ardındaki Siyah Ev SerisiWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu