5.

6 4 0
                                    

Günlerdir hatta haftalardır buradaydım. İlk zamanlar sadece dinlenmiş hiçbir şey düşünmeden keyfime bakmıştım. Yaşadığım şeyler çok ağır gelmişti. Her ne kadar güçlü durmaya çalışsam da çökmüştüm. Daha sonra kendimi toparlar toparlamaz konuyla ilgilenmeye başlamıştım.

Yaman ile arada buluşuyor konu hakkında konuşuyorduk. Son çare tekrar otopsi istemiştim. Yaman bununla ilgileneceğini elinden geleni yapacağını söylemişti.

Bir diğer sorun ise suç aleti de yoktu. Yaman bulmaya çalışıyordu ama yoktu işte. Kafayı yemek üzereyim.

Gözlerimi gökyüzüne çıkardım. Derin bir iç çekip ağır ağır geceyi aydınlatan yıldız ve dolunaya baktım.

Gözlerimden bir yaş yanaklarıma düştüğünde gözlerimi sımsıkı yumdum.

♡♡♡

"Yaman ben daha fazla bu şekilde yaşayamam. Bilgi toplamalısın o adam evden çıktığı vakit benim evini aramam gerek. Belki bir şey bulabilirim." Yaman sinirle nefesini bıraktı.

"Liya bu çok riskli! Onlarca adamı aşıp içeri giremezsin! Hadi bir ihtimal girdin diyelim kameralar ne olacak?"

Yamanla buluşmuştuk ve otopsiden de bir şey çıkmadığını söylemişti. Bu durum canımı sıktığı için daha fazla dayanamamış ve aklıma gelen ilk fikri söyleyivermiştim. Tabi bu plan Yaman'ın hiç hoşuna gitmemişti.

Peki bu benim umrumda mı?

Elbette değil!

"Halledeceğim! Lütfen gerekli bilgileri toplamaya bak sen!"

Zar zor ikna etmiştim. İnadımı bildiği için mecbur kabul etti. Başka çaremiz yoktu ki!

Mantıklı olan bir tek bu kalmıştı. Yapmalıydım! Yapmak zorundaydım. Başka şansım yoktu.

♡♡♡

Yaman'dan bu kadar hızlı geri dönüş beklemiyordum. Az önce arayıp Korel'in gittiğini söylemişti. Ne zaman döner bilmiyordum o yüzden üstümü değiştirmeden siyah kapşonlumu giyindim. Küçük çakımı ve biber gazını alıp cebime soktum ve evden çıktım.

Motoruma atlayıp son sürat sürmeye başladım.

Bir saati aşkın uzaklıkta olduğum için hızlı gitmeliydim.

Donan yüzüme aldırış etmeden motordan indim ve gözümden sakındığım motoru yere yatırdım. Dikkat çekmemesi içinde üstünü yeşilliklerle kamufle edip sessizce çok uzak olmayan Korel'in evine koşmaya başladım.

Avlunun arkasına geldiğimde durup soluklandım. Nefesimi düzene sokmaya çalışırken bir taraftan etrafı inceliyordum. Duvar fazlasıyla yüksekti ve ben çok uzun değildim.

Duvarın üstünde dikenli tel çitler vardı ama iyi yanı tel çitleri tutan bütün demir dışarı doğru çıkıntılıydı.

Cebimde ki çakıyı çıkarıp taytımın bacaklarını kestim. Taytım şort boyutunda kalmıştı. Kalan parçaları dikine tekrar ortadan kestim ve birbirlerine bağladım. Sağlamlığına kontrol edip çıkıntılı demir kısma attım. İlk atışımda olmadı, ikincisinde de olmadı ama üçüncüsünde üstünden geçip önümde sallanmaya başladı. Beklemeden iki ucunu da tutup duvardan destek alarak kendimi yukarı çektim.

Ultra hızlı çalışan zekam ile koca duvarı aşmıştım. Çok seviyorum zekamı!

Şimdi kendimi övmenin sırası değildi! Bir ara överdim artık.

Duvarın üstüne çıkar çıkmaz görünmeyecek bir halde çöktüm ve etrafı kolaçan ettim. Arkada ki havuza yakındım. Buradan beni çok net görürler çünkü havuzun her yeri ışıklandırmalarla dolu. Yavaşça sol tarafa doğru ilerledim. En köşe karanlık ve ağaçlıydı. İşte burada kimse beni göremezdi.

RUH-U REVANWhere stories live. Discover now