13.

8 4 0
                                    

Hissettiğim sıcaklıkla daha da sokulup rahat pozisyon almaya çalıştım.. Burnuma gelen kokuyla bilincim açılmaya başladığında nerede olduğumu düşünürken uçuyor hissiyle gözlerimi açtım.

"Korel?" Uykulu ifademle başımı kaldırıp Korel'e baktım. Korel'in kucağındaydım. Hangi ara gelmişti? Ben ne zaman uyuya kalmıştım?

"Uyu sen güzelim." Hissettiğim huzurla sol elimi göğsüne koyup daha da sokuldum. Güzel kokusunu soluyarak gözlerimi kapattım. Kapattım kapatmasına ama uykum kaçmıştı. Birde Korel'in kokusu ve kaslı bedeniyle aklım sinyal verip duruyordu.

"Rahat dur." Dedi kısılmış sesiyle. Ne yapayım? Elimin altında hissettiğim kaslarıda beni okşa diyordu resmen! Çıkıntılı, şiş ve sert!

"Uykum kaçtı." Diye huysuzca mırıldandım.

"Tamam önce karnını doyuralım." Gözlerimi yüzüne çevirdim. Yakışıklıydı vesselam!

"İşlerim bitmemişti-"
"Eda gerisini halledeceğini söyledi."

"Tamam." Dedim sadece. Demek ki ben uyuyakalınca Eda  uyanmıştı.

Korel beni arabaya bindirip kendi de hemen direksiyonun başına geçip gaza bastı.

Uzun bir yolculuktan sonra eve gelmiştik. Beklemeden arabadan indim ve eve doğru adımladım. Korel arkamdan geliyordu.

İçeriye girdiğimizde beraber salona doğru adımladık. İkimizde sessizdik. Salonun kapısından önce ben geçtim ve görmeyi beklediğim son şey bile olmayan manzara karşısında durdum.

Korel benim ani durmamla bana çarptı. Başımı Korel'e çevirdiğimde dişlerini ve yumruğunu sıktığını fark ettim.

"Bir an gelmeyeceksiniz sandım." Diyen Sancak'a öfkeli bakışlarımı gönderdim.

Sancak tekli koltuğun arkasında elinde silahla Efe'nin başında duruyordu. Tabi silahı Efe'nin başına dayamıştı.

"Ne yaptığını sanıyorsun indir şunu!" Sesim buz gibiydi.

"Tabi neden olmasın? Ancak  istediğimi yapman karşılığında..!"

"Buradan sağ çıkamazsın! Bu son noktaydı! Ve sen sonunu kendin yazdın! Öldürmekten beter edeceğim seni piç herif!" Korel'in sesi sakin çıksada içinde volkanların koptuğunu biliyorum.

Sancak Korel'i duymazlıktan gelip gözlerini gözlerimden hiç ayırmadı.

"Benimle gelirsen onu öldürmem."

"Peki." Diyebildim sadece. Geçen onca yıldan sonra bana aynı kaderi mi yaşatacaktı? Yine beni bir yola mı sürüklüyordu? Ama unuttuğu bir şey var; artık ben küçük Liya değildim!

"Ne diyorsun Liya?!" Korel koluma yapışmış kaşlarını çatmıştı. Korel'e döndüm. Elimi kaldırdım. Yüzüne dokunacakken Sancak'ın sesini duydum.

"Eğer ona dokunursan bu adamı delik deşik ederim!" Gözlerimi kapattım öfkeyle.

"Abi yengemi bu adama verme!" Dedi Efe  sessizliğini bozarak. Gözlerinde ne korku ne de endişe ifadesi yoktu. Ya hislerini çok güzel saklıyor ya da gerçekten korkmayacak kadar umursamaz.

Hiç kimseyi umursamadım ve Sancak'ın yanına doğru adımladım.

Hayran bakışları bir saniye bile üstümden ayrılmadı. Bense nefretle gözlerine baktım.

"Geldim, şimdi çek şu silahı!"

Sancak bileğimi tutup birkaç adım geriledi ve silahı kaldırıp Korel'e ve Efe'ye doğrulttu.

RUH-U REVANWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu