"Şimdilik bu kadar yeterli Caner bey bir gelişme olursa sizi arayacağım lütfen sizde bir şey öğrenirseniz beni arayın."
"Tabi Liya hanım teşekkür ederim. Görüşmek üzere."
Ayağa kalkıp çantamı ve ceketimi aldım. Acil bir işim çıktığı için müvekkilimle hızlı bir görüşme yapmak zorunda kaldım. Hızla aracımı almak için otoparka ilerledim. Aracıma atlayıp direk eve sürdüm çünkü saat üçe geliyordu ve ben daha ne giyineceğimi bilmiyordum.
Eve gelip hız kesmeden odama geçtim ve elimdekileri düzenle giyinme odasına koydum. Üstümü çıkarıp aceleyle duşa attım kendimi. Kısa ve öz bir duş yapıp giyinme odasına geçtim.
İç çamaşırlarımı giyinip akşam yemeğine uygun elbiseler bakmaya başladım. Gözüme çarpan siyah elbiseme uzanıp aldım ve olabildiğince hızlı şekilde elbiseye uyacak bir kombin yapıp giyinmeye başladım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Saatlerdir süren hazırlanmam sonunda bitmişti. Telefonumu alıp saate baktığımda 17.28 olduğunu gördüm. Telefonumu çantamın içine atıp odadan çıktım.
Dikkatle merdivenleri inip çıkış kapısına ilerledim. Dışarıya çıktığımda adamlarıyla konuşan Korel'i gördüm.
Ellerini cebine koymuş bacaklarını omuz hizasında açmış siyah takımın içinde çok yakışıklı duruyordu. Bu arada renk uyumumuz sizce de waov değil mi?
Korel'e doğru adımlamaya başladığım da ayak sesimle bana doğru döndü.
Gözleri tüm vücudumu istila ederken ben çoktan yanına varmıştım.
"İşine dön Ömer!" Ömer dediği adam koşarak yanımızdan gitti.
"Sabrımı sınıyorsun!" Çatık kaşlarının altında parlayan bal rengi gözlerine baktım. Kıskançlık bile bir insana anca bu kadar yakışır. İçimin gittiğini ona belli etmeden gülümsedim.
"Başlama sakın, geç kalacağız yoksa!" Korel'le beraber arabaya geçip yola koyulduk.
Merkez de bulunan bir restoranın önünde durduğumuzda Korel'le beraber indik. Korel valeye arabanın anahtarını verip yanıma geldi ve elimi tuttu. İnce parmaklarımı kalın parmaklarına dolayıp ona ayak uydurdum.
İçeriye girdiğimizde Korel yolu biliyor olacak ki dümdüz ilerlemeye başladı. Cam kenarı bir masaya yaklaştıkça insanların yüzlerine baktım.
Altı kişinin bulunduğu masaya yaklaştıkça hepsi birden ayağa kalktı.
"Merhaba." Diyen kız direk Korel'e odaklanınca içimde ortaya çıkmak isteyen bir duygu hissettim. Bu da neyin nesi!?
"Merhaba." Dedi Korel ve bir sandalyenin arkasına geçip sandalyeyi geriye doğru çekti.
"Geç güzelim." Benim için çektiği sandalyeye geçerken herkese hitaben gülümsedim ve kibarca."Merhaba." Deyip oturdum.
