Sarı Kadınım

41

1 Hafta geçmişti doğanı affetmemin üstünden.
Çocuklara söylemişti ilk önce çocuklar çok kızmışlardı neden bizi ıraktın diye sonra doğana alışmışlardı.
Çok iyi baba-oğul ilişkileri vardı.
Gökhan ile doğan küsmüşler.
Nedeni ise.
Bana niye sahip çıkmadığı için kavga etmişler.
Zor barıştırmıştım Gökhan ile doğanı.
Eskisi gibi araları olmasada küs değillerdi en azından.
Doğan havuzdan çıkmıştı yanıma geldi.

En regl olduğum için girememiştim.
Annecim yeter hadi hasta olursunuz" dedim.
"biraz daha" dediler.
Kıramadım hasta da olmazlardı ama ginede su soğuktu.
Doğan kurulanmıştı.
Yanına oturdum kendine çekti.
Başımı omzuna koydum.
Karnıma sancı girmesi ile aniden doğruldum yerimden.
Elim ile karnımı tuttum.
"Noldu" dedi telaş ile.
"Yok bir şey sancı girdi" dedim.
"Ben ağrı kesici içim" dedim ayağa kalktım.
Direk odaya gittim.
Lavaboya gidip kusmaya başladım.
Nedenini bilmiyordum 3 gündür böyleydim.
Banyo yapmaya karar verdim.
Hızlıca yıkandım.
Üstümü giyindim.
Saçlarımı taramaya aşladım.
Saçlarım dökülüyordu.
Yutkundum.
Saçı dökülen bir insan değildim.
Resmini çekip ayline attım.
Banyodan çıktım.
Saçlarımı kuruttum hafif nemli kalmıştı.

Ağrı kesici içtim çok uykum geliyordu.
Direk yatağa girip uyumaya aşladım.
Adımı sayıklayan irini duyuyordum.
Baktığımda doğandı.
"Güzelim" dedi
"Kalk hadi" dedi
"Yemeği dışarda yiyelim" dedi
"Tamam" dedim yataktan kalktığım gibi yastığımda olan saçları gördüm.

Doğana baktım.
Arkası dönüktü hızlıca saçları elime aldım.
"Saçlarım dökülüyor ya" dedim
"Kullandığım şampuan hiç iyi gelmedi saç döküyor" dedim yalandan.
Tahlil verecektim yarın.
"Kullanma sevgilim at onu çöpe yazık saçlarına" dedi doğan gömleğini çıkartırken.
Giyinme odasına gittim.
Üstüme güzel bir elbise giydim.
"Çocuklar hazır mı" dedim
"Hazırlar hazırladım onları" dedi
"Tamam" dedim makyaj yapmaya başladım telefonuma mesaj geldi.
Aylin yazmıştı.
"Yarın yanıma gel tahlil ver" yazıyordu.
"Tamam" yazdım sadece.
Parfümümü de sıktım çantamı alıp evden ayrıldık.
Arabya bindik neden dökülebileceiğini düşünüyordum.

"Duygu" dedi doğan
"efendim. Dalmışım" dedim
"Sevgilim iyi misin" dedi
"İyiyim" dedim gülümsedim.
Arabadan indik.
Restorantın içine girdik.
Yemekleri istemiştik.
Birden o şarkınınn sesini duydum.

Yutkundum.
Barkın elinde o şarkınınn animasyonunu izliyordu.
Doğana baktım.
Yutkundum.
Gülümsedim.

"sar, sar, sar makarayı
Çöz , çöz, çöz makarayı
Şöylede böyle
Şap şap şap"

"Anne hadi güzel yap" dedi doğa
"Annecim olmuyor ama"dedim gülerek.
"Baba bari sen yap" dedi
"Kızım olmuyor" dedi doğan isyan çeken sesi ile.
Kahkaha attım.
"off Gökhan yapıyor ama" dedi doğa
"Kız sen boşver bunlar becereksiz gel biz yapalım" dedi Gökhan.
Doğa da güldü.

Aklıma gelen anılar ile yüzümde gülümseme oluşmuştu.
"Hadi Gökhan amca" dedi barkın.
Barkın baktım gökhana hareketleri gösteriyordu.
Gökhan baran ferhat hepsi burdaydı.
Gökhanın gözünde yaş düştü.
Yutkundum.
Derin nefes verdim.
Gülümsedim.

Birden silah sesleri gelmeye başladı.
Yüzümdeki gülümseme silindi  direk.
Korku ile barkını ve merti kollarından tuttumnasıl yanıma aldım bilmiyorum bile.
Ağlıyorlardı.
Doğan üstümüze siper olmuştu.
"anne korkuyorum" dedi barkın
"Korkmayın annecim" dedim
"Korkmayın" dedim.
"duygu" dedi doğan.
"Çocukları ver" dedi ferhat ve Gökhan
"sakın başınızı kaldırmayın sakın" dedi Gökhan tüm ciddiyeti ile.
"Anne sende gel" dediler.
"Gelicem annecim gelicem" dedim.
"Sakın başını kaldırma bende gelicem kapıyı kilitle direk" dedi doğan
"Sen" dedim
"Gelicem güzelim" dedi
"Hadi" dedi.

Baran bana siper olmuştu direk merdivenlerden çıkıp bir odaya gelmiştik.
"Kapıyı kilitle" dedi
Çıktıkları gibi kilitledim kapıyı.
"Anne" dedi mert.
"Neden bize silah sıktılar" dediler korkarak.
"Bize sıkmıyorlar ki" dedim
"Dışarıda kocaman bir ayı varmış" dedim gülerken.
"Ayı mı" dediler
"Hemde bir sürü. Çok saldırganlarmış insanlara zarar vereceklermiş" dedim
"onun için ayıları vuruyorlar" dedim yalan söyleyerek.
"Babam aşağıda ama onu yerlerse" dedi
"Onu yemezler annecim merak etme" dedim huysuza
"Niye ki" dediler

"Babanızda bir nevi ayı annecim" dedim.
"Burda da mı duygu burda da mı" dedi doğan huysuzca.
"Huysuzlaştın iyice doğan" dedim
"Yaşlılık sendromuna mı girdin" dedim.
homurdandı.
"Vurdunuz mu ayıları" dedi mert.

"Ne ayısı" dedi Gökhan.
"Doğan vuruldun mu" dedi
Kıkırdadım.
Bir dakika
"Siz nasıl girdiniz içeri" dedim
"kapıyı kilitlememişsin" dedi baran.
"Çıkalımmşurdan ikinci şavası kaldıramam" dedi ferhat.
"Omzun" dedim omzu kanıyordu.
"Sıyırdı" dedi
Restoranttan çıktık.
Arabya bindik.
Arabada acil yardım seti vardı.
Onu almıştım.
Ferhata pansuman yapmaya başladım.

"Doktorluk okudum" dedim.
"Biliyorum yani cahil değilim" dedim
"Bana cahile bakar gibi bakmayı da keser misin  ferhat" dedim.
"Kızım send e d ene cevherler varmış be" dedi ferhat şaşkınlık ile güldüm.
Sargı bezi ile de sardım.
"Fazla kolunu hareket ettirme eve gidince ağrı kesici iç" dedim ve önüme döndüm.
Çocuklar çoktan uyumuşlardı.
"Çok korkutular" dedim onlara odaklanarak.

İşte şimdi herşey ciddileşmişti.
"Kim yapmış" dedim.
"Bilmiyoruz araştırıyoruz" dedi Gökhan.
Doğan konuşmuyordu sinirden kıpkırmızı olmuştu
Kimsede konuşmaya cesaret edemiyordu zaten.
""Eve gidince şunun sinirini al sabaha kadar bize sarıyor"dedi baran.