3

1.4K 104 50
                                    

Selam umarım beğenirsiniz ıyi okumalar

"Donuna kadar alacağız onu abla sen hiç üzülme,yanında ben varım"
Arif, başını çekirdek tabağından kaldırıp annesi ve teyzesini düşünceli bir şekilde izledi. Dün gece, teyzesi ve dayısına anne ve babasının ayrılacağını ve babasının annesini aldattığını söylemişti. Şimdi, içinden *Keşke söylemeseydim* diye düşünüyordu

Sabahı beklemeden, evlerine  gelmişlerdi ve babasını döve döve evden atmışlardı. Yengesi dayısını,  zorla eve götürmüştü, ama teyzesi yanlarında kalmıştı. Teyzesi, geldiğinden beri annesine hem destek hem de ona cesaret veriyordu. Hatta bir avukat bile tutmutu ablasına

Arif, annesinin yaşadığı bu zor dönemin  onu çok endişelendiriyordu. Her şey bir gecede değişmişti ve ailesinin dağılmasının getirdiği acıyı yaşıyordu. annesine sarılmak ve ona destek olmak istiyordu, ama teyzesi yeterince ona destek oluyordu çekirdek tabağına geri dönüp televizyonu izlemeye devam etti

Kapı çaldığında, teyzesi hızla gidip kapıyı açtı "Hoşgeldin canım benim, Arif'in yanına mı geldin?" diye sordu

"Evet, içerde mi?"

Arif, Ayşegül'ün sesini duyunca hızla ayağa kalktı, kapıya doğru yürüdü ve Ayşegül'e gülümseyerek "Hoşgeldin" dedi

Ayşegül de ona karşılık verip

"Hoş buldum" dedi

Teyzesi, ikisine imalı bir şekilde bakıp ve  "Sizin aranızda bişey mi ver ?çıkıyor musunuz?" Diye sordu

Ayşegül hemen lafa atladı, "Yok öyle bir şey, Meltem teyze. Hem Arif'in sevgilisi var zaten"

Arif bu sözler karşısında sinirlenmişti ve Ayşegül'e bakarak başını iki yana sallayarak, "Hayır tabiki de yok öyle bişey teyze ama Ayşegül'ün sevgilisi var. Hem de aşağıdaki mahalleden Hacı varya  tanıyorsun onu işte o"

Ayşegül, Arif'in koluna hafifçe bir çimdik attı ve ona bakarak, "Ne saçmalıyorsun, aq sen, yedim lan seni " dedi Arif, kolunun acısıyla yüzünü buruşturdu ve hızla odasına kaçtı. Ayşegül hemen peşinden gitti, ama bu sefer ona çok öfkeliydi. Ayşegül, Arif'in yüzüne bakarak sinirle bağırdı "Hacı ne amk , geberteceğim seni, gel buraya, Çabuk git teyzene, böyle bir şey yok, de! Yoksa ben de gidip ona kime aşık olduğunu söyleyeceğim"

Arif, Ayşegül'ün öfkesi karşısında geri adım atmaya başladı, ama Ayşegül hala onu kovalıyordu. Arif, duvarlardan uzaklaşarak odanın içindeki eşyaların arasında manevra yapmaya çalışıyordu. Ayşegül'ün gözlerindeki öfke ve sinir, Arif'i korkutmuştu biraz ,sonra ciddi bir ifadeyle

"Tamam, şaka yaptığımı söyleyeceğim teyzeme ,sakin ol artık bırak o sandalyeyi"dedi ve yavaşça çalışma masasına oturdu. . .

Ayşegül de Arif'e vurmak için eline aldığı  sandalyeyi  masanın yanına koyarak Arif'in yanına oturdu. Yavaşça sakinleşmeye başladı

Arif, dünden beri olanları Ayşegül'e anlattı. Ailesinin ayrılması, babasının başka bir kadınla ilişkisi, dayısının müdahalesi ve teyzesinin desteği. Ayşegül, onun anlatısını sessizce dinledi ve ona destek olmak için yanında olacağını söylemişti

Ayşegül, Arif'e duyduğu üzüntüyü ifade ederek, "Şimdi ne yapacaksın?" diye sordu. Arif, odaklanmış bir şekilde düşündü ve sonra "Ben şey diyorum, mektupta erkek olduğumu söylemesem mi? Ne dersin?" Dedi

Ayşegül, inanmayarak Arif'e sert bir bakışla karşılık verdi, "Sen ciddi misin, lan mal! Annen ve baban boşanıyor, sen hala mektup diyorsun," dedi. Ancak Arif, bu tepkilere aldırmadı "Kusura bakma, valla ben geleceğimi düşünmek zorundayım."

Ayşegül, Arif'in bu tavrına dalga geçerk " geleceğim derken ?cenan mi senin geleceğin  amk"

"Evet o beğenemedin mi?"

"Off her neyse bırakalım şu saçma tartışmayı ,konu cenan olunca sana laf anlatmıyorum " Arif cenan'ın ismini duyunca gülümsedi Ayşegül bunu fark edince yüzünü buruşturdu

"Salak "dedi

"Üzülme kız hacı'ya söylerim sana mektup yazsın" Ayşegül Arif'in ensesine bir tokat atıp hem sinirli hemde üzgün bir sesle" Hacı deme lan aq zaten sakız gibi yapıştı bana okulda yetmiyormuş gibi evde de rahat vermiyor bana, çocuk gibi zile basıp kaçıyor aq" dedi Arif ensesini tutup kahkaha atmaya başladı

" gül sen gül elbet bir gün elime düşeceksin , neyse şimdi mektubu Cenan'a nasıl ileteceğiz ve içeriğini nasıl oluşturmalıyız?" diye sordu. Arif, düşünceli bir şekilde masanın üzerine ellerini koyup gözlerini masa daki kağıta dikti "İşte bunu bilmiyorum nasil başlayacağız " dedi

Ayşegül, ellerini önünde  bağlayıp Arif'e baktı" şöyle başlayabiliriz aslında" Arif heyecan ve merakla Ayşegül'e baktı

"Merhaba Cenan, ben Arif'i 11c sınıfında ki seni deliler gibi seviyorum' sende seviyorsan çatıya gel öpüşelim, nasıl?" dedi. Arif, gülerek "Yok direk ev adresimi yazayım ev boş gel diyelim nasıl?"

"Olur hem yüz yüze konuşursunuz daha iyi değil mi?"

"Saçmalama ,daha içten ve kim olduğumu yazmayalım bide erkek olduğumu bilmesin" dedi.

Arif,düşündükçe daha fazla heyecanlanmıştı. Ayşegül de ona destek olurken,"Belki Ona hislerini anlatırken nazik ve samimi olmalısın" dedi , Arif  başını sallayıp masada duran kalemi aldı

Tam iki saat süren uğraşlarının ardından, Arif ve Ayşegül nihayet mektubu yazmışlardı.Ayşegül, düşünce bulutlarını dağıtarak, "Harika bir mektup oldu, Arif. Tek sorun, Cenan'a nasıl ileteceğimiz."

Arif biraz düşündü ve sonra  "Bak şimdi pazartesi günü biz erkenden okula gideceğiz ve kimse gelmeden  mektubu kendim gidip Cenan'ın çantasına koyabilirim. Ama senin de gözcülük yapman gerekecek. Kimse yakalanmadan bitirelim şu işi"

Ayşegül, işbirliğini kabul ederek, "Tabii ki, gözcuülük yaparım. Ama ya Cenan geç gelirse okula ne yapacağız?"

"Yemek arasında yada sınıfın boş olduğu bir anda gidip koyarız düşünme bunu sen "

"Tamam ama hızlı ve sessiz olmalısın, Arif bak biri seni görürse biteriz anıyor musun"

Arif başını sallayıp "Kimse görmeyecek bizi güven bana"


🙋🙋🙋🙋🙋

 Saklı Hisler /ArCen Where stories live. Discover now