13

1K 83 58
                                    

Helloooooooooo

"Arif hadi oğlum taksi geldi" babamın sesiyle başımı telefon ekranından kaldırdım ve babama döndüm. Annem ve babamın boşanmasiyla birlikte ilk defa babamın yanına gelmiştik ,bütün hafta Hafta sonunu babamla birlikte geçirdik , kaybolan bir bağın izlerini sürmek gibiydi. , aile birliğini hissetmek ve bir arada olmak öylesine özeldim ki. Keşke hiç ayrılmasalardı ,keşke geçmişteki güzel günlerimize geri dönebilsek.

Belki de hayatta geçmişi değiştirmek mümkün değil, ama o günleri hatırlamak ve değerli kılmak için elimizden geleni yapabiliriz

Montarımızı giyip ben ayakkabılarımı giyerken babam da Deniz'in ayakkabılarını giydiriyordu , daha sonra dışarı adım attık. Babam Denizi taksiye bildirirken , gözlerim karşıdaki eve kaydı. Ayşegül, o anda kapıdan dışarı çıkıyordu o ne yapıyor burada koşarak yanına gittim hemen,

O da beni görünce şaşırmıştı "Arif, senin ne işin var burada?" diye sordu şaşkın bir ifadeyle, gülümsedim "Babamın yanına geldik. Sen ne yapıyorsun burada?" Sorumu bitirir bitirmez arkadan Ahmet amca da evden çıkmıştı ve babamı görünce hemen yanına gitti. "Eve bakmaya geldik babam tutturdu taşıyacağız diye?"

Ayşegül'e imalı bir şekilde baktım babamı ve Ahmet amcayı kafamla işaret ederek "Baksana sence babanın babamın olduğu mahalleye taşınması sana da garip gelmiyor mu? Aralarında bişey mi var yoksa?"
Ayşegül kafama sert bir tokat indirdi ve sert bir şekilde konuştu "Saçmalama lan geri zekalı, benim babam gay değil. Ama babanı bilemem, İyice kafayı yedin sen de" Babam ve Ahmet amca el ele muhabbet ederken Ayşegül'e baktım, "Şaka yapıyorum be, abartma ama shiplerim ben bunları." Ayşegül, onlara bakıp yüzünü ekşitti, "Mal " Gerçekten de kafayı yedim ben. Nerde yeni yana iki erkek görsem shipliyorum, ( y/n:bende öyleyim Arif sorgulama kendini)hepsi Emre ve Cenan yüzünden

"Arif, hadi oğlum, geç kalmayın. Anneniz merak eder," babamın bağırmasıyla Ayşegül'e bakıp "Gidiyorum, ben. Görüşürüz, sonra" dedim ve taksiye binip eve doğru yola çıktık.
.........

Okul o kadar sıkıcıydı ki artık bitmesi için dua ediyordum, ama bir yandan da Cenan'ı gördüğüm için de bitmesini istemiyordum. Cenan demişken, nerede bu bütün gün hiç görmedim. Etrafa baktım belki görürüm umuduyla koridora baktım, bakmaz olaydım. Emre koşarak yanıma geliyordu. Yeminle bıktım, çatıdaki konuşmamızdan sonra gölgesinden bile kurtulamıyordum iki saniye beni yalnız bıraksa sanki hemen Ayşegül ve Ömer'e her şey anlatacağımı düşünüyor mal

"Hey, Arif! N'aber?" dedi gülerek.

Gözlerimi devirdim. "Seni görene kadar iyiydim"

Emre, yine gülerek omzuma vurdu. "Yazıklar olsun sana nankör"

İçimden geçen düşünceleri gizleyerek güldüm. " Şaka yapıyorum be "

Emre gözlerini devirip güldü bana yaklaşıp "Şey Ömer'i gördüm mu?"dedi

Bende aynı ses tonuyla ona "Cenan'ı gördün mü "diye sordum, ama o yine dalga geçerek "Ne oldu, Cenan'ı mi özledin?" dedi. Ben de öfkeyle ona "Ne oldu Ömer'i mi özledin " dedim Emre offlayarak "Seninle konuşulmuyor aq "deyip yanımdan uzaklaştı. Emre'nin sürekli dalga geçmeleri her şeyi şaka yapması, sabrımı zorlamaya başlamıştı. Cenan'ı bulma umudum da yarım kaldığı zaten

Neyse biraz antrenmanı yapayım en iyisi Ömer'in bana öğrettiklerini unutacağım neredeyse oysaki bana çok iyi olduğumu bir hafta çalışırsan takımıma alacağım demişti ben tabi Cenan'ın peşinden koşmaktan topu elime almaya bile vakti bulamadım , spor salonunun kapısını açtığımda, ferah bir hava ve yankılanan adımlarla dolu sessizlik beni karşıladı. Salonun içindeki sessizlik, sadece kendi adımlarımın yankılandığı ve basketbol topunun zeminle temasının hafifçe duyulduğu

 Saklı Hisler /ArCen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin