10

1.3K 100 58
                                    


Dün ki cgh bölümünde arcen yoktu aq bir haftadır bekliyorduk Arif'i de çok göremedim:( neyse umarım beğenirsiniz iyi okumalar 👽

Bu yaşadıklarımın ardından Cenan'a olan aşkım daha da güçleniyordu ondan nefretetmem gerekiyordu ama edemiyorum ne yapayım. Her anını düşündükçe, geçmişte yaptığım hataların ağırlığı daha da artıyordu. Mektubu yazmasaydım, bu olayların içine düşmeyecektim. Ancak, pişmanlık hissetmiyordum, aksine, Cenan'a olan sevgim, yaşadığım zorlukların üstesinden gelmem için bir güç kaynağı haline geliyordu. Bu duygu, kalbimde bir pusula gibi, bana yol gösteriyordu. Zor anları göğüslememi sağlayan, hayatın karmasında bir rehber olan bu aşk, beni cesaretlendiriyordu, o gün yaşadıklarımı ne Ayşegül ne de Ömer'e söyledim. Emre'den de söylememesini rica ettim. Benim için endişelenmelerini istemiyordum. Sağolsun, Emre de kabul etti, beni kırmamıştı.

Yatağımda sırt üstü uzanmış,elimde telefonla Cenan'ın resminde kaybolmuşken, yanımda Ayşegül bir sağa bir sola yatışını değiştirip duruyordu, bir yandan Ömer'le telefonda konuşuyor "Ayşegül, yeter kapat artık, annem gelecek şimdi," dedim. İstemeyerek telefonu kapatıp " Oldu mu"dedi başımı sallayarak gülümsedim. Tam o sırada annem odaya girdi. "Bittirdiniz mi derslerinizi? Size atıştırmalık bir şeyler getirdim," dedi, elindeki tepsiyi bana uzatarak. "Teşekkürler anne," dedim, tepsiyi alıp yatağa koydum. Annem odadan çıkarken, Ayşegül de teşekkür etti. Ayşegül oturur pozisyona gelip yanıma kaydı "Arif, yarın ben ve Ömer okulu asıyoruz, haberin olsun," deyince, bende imalı bir bakışla ona baktım "Sikişecek misiniz lan" dedim Ayşegül'ün yüzü kıpkırmızı olmuştu "Ne saçmalıyorsun yok öyle bişey nerden çıkartın bunu?" Dedi sağa sola bakarak benimle göz göze gelmiyordu "Aq tanımasam neyse de kızım sen onunla yan yana gelince bile götün başın ayrı oynuyor yalnız kaldığınızda düşünemiyorum bile " Ayşegül  gözlerini devirerek "Abartma aq sen önce kendine bak sen uzaktan Cenan'ı görünce bile ağzının suyu akıyor yemin ederim sana ver dese hiç düşünmeden orada verirsin "dedi haklıydı aslında buna diyecek bir şeyim yoktu "Cenan istese ben vermez miyim?"

"Mal deyince de kızıyorsun "

Boş muhabbetimizden sonra,birden Deniz odaya girdi, elinde rengarenk bir yastıkla. Hemen yanımıza gelip, Ayşegül'e sarılarak, "Denizim, ne oldu?" diye sordu Ayşegül. Deniz'in kocaman gözleri parlıyordu, "Ayşegül abla, hani bana dedin ya Geldiğimde yastık savaşı yapacaktık," dedi ve heyecanla elindeki renkli yastığı salladı  "Bak Ayşegül abla, bu da benim savaş yastığım!" diye ekledi coşkulu bir şekilde

Ayşegül, gülümseyerek Deniz'in yanaklarını öptü, "Sen istersin de yapmaz mıyız" dedi gülerek

Ayşegül, Deniz'in enerjisine kapılıp, "O zaman buyurun efendim, yastık savaşı başlasın!" dedi ve arkamdaki yastığı eline alarak ben daha ne olduğunu anlamadan Ayşegül benim kafama bir tane geçirdi, "Ne yapıyorsun aq?" diye muzip bir gülümsemeyle . Ayşegül ise gülerek, "Eğlencenin tadını çıkar, Arif!" dedi. O an, yastık savaşı içinde kaybolmuştum,Deniz ve Ayşegül'ün hedefi  ben olmuştum ama şikayetçi değildim kahkahalar arasında mutlu bir anı yaşamıştık tüm geç

Sabah Ayşegül'le birlikte okula gelmiştik, ama o Ömer'le birlikte gitti, okula girmemişti bile. Şimdiyse açılıştan karnım  ağrıyordu , nasıl yemek alacağımı düşünüyordum. Ayşegül de yoktu. başımı salladım kendim gidip almalıyım, en fazla ne olabilir ki? Hem nereye kadar kaçacaktım belki de çoktan bu olayı unutmuşlardir ben abartıyorum

Sıramdan kalkıp sınıftan çıktım, hızlı adımlarla kantine doğru yürüdüm. Kapıdan içeri adım attığımda tüm gözler bana dönmüştü, fısıltılar yükseliyordu ve hoş olmayan şeyler söylüyorlardı. gidip sipariş vermeye çalıştım, ancak birkaç öğrenci beni itip önüme geçmişti. Cenan'ın okuduğu mektup hakkında yapılan konuşmaları duyabiliyordum. Öğrencilerin arasında bazıları beni göstererek homofobik yorumlar yapıyordu

 Saklı Hisler /ArCen Where stories live. Discover now