16

907 92 51
                                    

Helloooooooooo
Nasılsınız umarım iyisinizdir, 2 haftadır cghb2 yok kafayı yiyeceğim az kaldı yeminle

Beni seviyor rüya falan değil gerçek , kendi ağzıyla söyledi o kadar mutluyum ki , bu güne kadar yaptığı hiçbir şeyi umurumda değil, umurumda olan tek şey Cenan'ın beni sevmesi

Bana söylediklerini düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum nasıl oldu bu, Cenan'ın beni sevmesi aklımın ucundan bile geçmezdi, bana duyduğu hisleri anlamakta zorlansam da Kalbim, onun beni öpmeye çalıştığı anı düşündükçe yerinden çıkacak gibi atıyor , o hala bir kızla birlikte buna nasıl izin verecektim ki, ama ondan ayrıldığı zaman  Cenan'ı kimse benden alamazdı o sadece benim olacaktı ,ama beni sevdiği halde bir kızla birlikte olduğunu düşündükçe sinir krizine giriyorum

"Arif amk, sabahtan beri kime konuşuyorum, beni niye dinlemiyorsun?" Yanımda oturan Ayşegül'ün kafama vurmasıyla düşüncelerimden sıyrılıp kendime geldim. "Haaa, ne dedin?" dedim ona. Sinirle bu sefer bana vurmak için elini kaldırdı, ama Ömer sağolsun beni kurtarmıştı "Sela... Ne oluyor burada?" diye sordu. Ayşegül, Ömer'i görünce hemen elini indirmişti. Ben "İyi ki geldin, yoksa Ayşegül beni döveecekti " diyerek ayağa kalktım ve Ömer'in arkasına saklanır gibi yaptım "Tam zamanında geldim desene" dedi Ömer gülümseyerek, Ayşegül ise ayağa kalkıp, "Yok öyle bir şey ya, ne dövmesi?" dedi masum bir yüz ifadesiyle. yılan nasıl kıvırdı Ömer'i görünce "Neyse, böldüğüm için özür dilerim, ama Arif'i bir 5 dakika almam lazım sonra geri getiririm," dedi. Ben daha itiraz etmeye fırsat bulamadan elimden tutup beni sınıftan çıkartmıştı

Ayşegül'ün hafif şüpheli bakışları ve Ömer'in gülümsemesiyle sınıftan uzaklaşırken, içimde çok tuhaf bir his oluşmuştu Koridorun ışıkları ve kalabalığın arasından sıyrılıp Dışarı adım attığımızda ise yağmur tane tane düşmeye başlamıştı,

"Ömer beni niye getirdin buraya" sordum ona. Etrafa baktı, kimse yoktu, yağmur yağmaya başladı için herkes içeri sığınmıştı

"Şey, Arif, dün gece Cenan bana bir şeyler söyledi. Bizi... Yani beni ve Emre'yi gördüğünü söyledi. Ayşegül'e söylemediğin için çok teşekkür ederim" dedi Ömer. İfadesiz bir suratla ona baktım.

"Teşekkür etmene gerek yok, ona hiçbir şey söylemedim çünkü ona sen söyleyeceksin. Kendin gidip ağzınla ona söyleyeceksin, ve bugün ona söylemezsen ben söyleyeceğim ve benden duyması senin için hiç iyi olmayacak" dedim sert bir sesle.

"Tamam, onunla konuşacağım. Ama çok üzülecek, nasıl söyleyeceğim bilmiyorum," dedi Ömer

"Bunu en başından tahmin etmeliydin. Seni tebrik edeceğini düşünmedin herhalde" diye karşılık verdim.

"Haklısın. Onunla okul çıkışında konuşacağım" dedi

"Iyi yaparsın," dedim ve onu oradan bırakıp okula girdim

Sınıfa girdiğimde Ayşegül hızlı adımlarla yanıma gelip "Siz ne konuştunuz orada? Arif, söyle çabuk" dedi gerçekten kendimi o kadar kötü hissediyorum ki ona karşı "Önemli bişey değildi ya yarın basket maçı var bana katılma ister misin diye sordu"

Ayşegül inanmamış gibi bana baktı "Bunu benim yanımda da sorabilirdi ,niye dışarı çıkma gereği duydunuz?"

"Ne bileyim ben Ayşegül git Ömere sor" Allah'tan hoca gelmişti de Ayşegül'ün sorularından kurtulmuştum bütün ders boyunca hiç konuşmamıştik ikimizde

Sıkıcı geçen dersin ardından zil çalar çalmaz, Ayşegül'ün sorularından kaçmak için sınıftan çıktım. Merdivenlerden inen Emre ve Ömer'i görünce yanlarına gittim.

 Saklı Hisler /ArCen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin