14

971 72 16
                                    

Cenan'ın kollarındaki güven hissiyle kendimi toparladım. Gözlerimiz bir an için buluştu, sanki bir anlık sessiz anlaşma olmuş gibiydi "İyisin değil mi?" diye tekrar sordu, bu sefer endişe yerine rahatlamış bir gülümseme vardı yüzünde

"Evet Evet sağol" dedim, kendi dengemi yeniden bulmaya çalışırken daha sonra aceleyle ayağa kalktım

Cenan "Biraz mola verelim mi?" diye önerdi. Birlikte kenara çekildik ve salonun sessizliğinde soluklandık. Cenan'ın yanındayken, geçmişte bana yaptıkları unutuyordum ,belki de onun istediği de buydu her şeyi unutmam ,ama bu kadar kolay olmayacak sende benim kadar üzüleceksin Cenan efendi iki gülümsemeyle, bana yardım ederek ya da elimden tutarak bunları unutacak değilim unutmam

Cenan'ın gözleri, içtenlikle bana bakarken, bir adım geri çekilerek" Ben gideyim en iyisi ders başlayacak zaten, teşekkür ederim " Onun bir şey söylemesini beklemeden hızlı  adımlarla oradan çıktım

Sınıfa adım attığımda, herkes dersin başlamasını bekliyordu , öğretmen henüz gelmemişti. Hemen sırama doğru ilerlerken, Ayşegül yanıma geldi, Sinirli bir tonla sordu "Nerden geliyorsun ,neyin var senin ?, yüzün neden kızarmış?" Üst üste soru sormaya başlamıştı kendimi sorgu odasında gibi hissediyorum şu anda sırama oturup,bende ona
Sinirle cevap verdim "Yokbir şey, Antrenman yapıyordum, o yüzden" Ayşegül'ün sorgulayıcı bakışları arasında, kızarmış yüzümü gizlemeye çalıştım "Antrenman yapıyordum dedim ya niye öyle bakıyorsun bana?" dedim, Ayşegül, bir an durdu, gözleri sanki  bişey  bulmaya  çalışıyor gibi üstümde gezdirmeye başladı "Gerçekten mi? Ben de yedim bunu" dedi, inanmayarak bana baktı, yok ben bundan bişey gizlemeye başaramıyorum , geri zekalı keşke Ömer ve Emre'yi de bu kadar iyi tanısaydın "Tamam anlatacağım gel otur " Ayşegül gülümseyerek yanım oturdu " Konuş bakalım ne oldu?" Tam konuşacaktım ki öğretmen içeri girmişti ikimiz de susmuştuk

.
.

Son dersin ardından okuldan çıktık Yağmurun hüzünlü damlaları yere düşerken, Ayşegül'le okulun kapısında yağmurun durmasını bekliyorduk
"Nefret ediyorum safa öğretmenden. Nerden çıktı bu sınav? Daha geçen yapmıştık ya" dedim. Ayşegül, sinirle bağırarak "Yeter Arif, kafamı şişirdin, geçen sınavı geçseydiniz tekrar yapmazdık sınavı " Haklıydı, ama matematikten nefret ettiğimi biliyor ilkinde bişey beceremedim ikincisinde en fazla ne yapabilirim ki "Napim, anlamıyorum işte " diye karşılık verdim.

"Kavga mı ediyorsunuz, niye bağırıyorsunuz?" İkimiz de sesin geldiği tarafa döndük. Emre yanımıza gelmişti. "Yok be, ne kavgası? bu Matematik dehası yine sınav olacak diye kızgın" dedi

Emre, bana bakıp gülümsedi, "Ne gülüyorsun, komik bir şey mi var anlamıyorum işte" Ellerini omuzlarıma attı, başını bana yaklaştırdı "Seni çalıştırmamı ister misin? Benim matematiğim çok iyi" dedi.Bu teklif, yağmurlu günün gri bulutları arasında beklenmedik bir güneş gibi çıkmıştı

Emre'nin matematik konusundaki yardım teklifi, beni o kadar çok mutlu etmiştiki teklifini geri çevirmezdim "Tabii ki isterim" dedim sevinçle. Emre, gülümseyerek, "Tamam o zaman, sınav ne zaman?" diye sordu "Salı günü "dedim yüzüme üzgün bir ifade takarak
"Yarın okuldan sonra bana gideriz, olur mu?" diye sordu Emre. "Tabii ki, gerçekten çok teşekkür ederim Emre" dedim

Emre, gülümsedi ve "Biz arkadaş değil miyiz Arif? Ne teşekkürü?" dedi ,Bu sözleriyle beni o kadar mutluetmişti ki her ne kadar arada beni rahatsız ets de o çok iyi biri

Emre"Tamam, size eve bırakayım. Yağmur dinmeyecek gibi görünüyor" dedi. Kabul ettik ve yağmurun altında arabasına doğru yürüdük hep birlikte

.
.
.

"Tamam tamam çıkmadan bize yiyecek bişeyeler de hazırla sonra cehenneme kadar yolun var "

Emre telefonla yoğun bir konuşma içindeyken, merakla yanına yaklaşıp omzuna dokundum "Hey Emre, kimle konuşuyorsun bu kadar sinirli?" dedim ve sonra yanına oturdum

"Kapat kapat sesini duymaya bile tahammülüm yok " deyip telefonu kapatmıştı "senin gibi gereksiz  biriyle konuşuyorum, sıkıcı bir gün geçiriyorum Arif , sen ne yapıyorsun?" diye karşılık verdi "Ben gereksiz  biri miyim?" Dedim hafifçe omuzuna vurarak , Emre biraz duraksadı beni şaşırtan bir şekilde, birden bana sarıldı. Gözlerim büyüdü ve şaşkınlıkla ona sordum "Ne yapıyorsun?"

Emre, hafifçe gülerek "Çaktırma, Ömer bize bakıyor. Dikkatini çekmek istedim biraz" diye fısıldadı.Ben de gülerek "İyi taktik, ama bu pek Ömer'in umurunda değil gibi " diye karşılık verdim.

"Sen öyle san ben sadece onun gözlerine bakarak bile ne hissettiğini ne düşündüğünü anlıyorum , bizim aramızda bişey var sanacak bak " dedi, gülümseyerek kollarını açıp ondan biraz uzaklaştım" Abart aq"dedim Emre, gülerek"Seninle uğraşmak da ayrı bir zevk veriyor bana" dedi gözleriyle etrafı kontrol ederken

Ömer, bize doğru hızla yaklaştığını görünce Emre aniden ışık hızı yanımdan uzaklaştı. Ömer'i görünce nasıl da kaçıyor  ,Ömer yanıma gelip oturmuştu "Nereye gitti o salak?" diye sordu. Gülümsemeye çalışarak, "Bilmiyorum ki, bana bir şey demedi" dedim.

Ömer biraz daha yaklaşıp sesini alçatarak, "Bakıyorum sen ve Emre iyi anlaşıyorsunuz. Ne iş?" diye sordu göz  kırparak ,Emre haklıymış, bu mal bizim aramızda bir şey olduğunu düşünmüş "Evet, öyle oldu, çok iyi anlaşıyoruz, iyi biri ha bide beni evine davet etti biliyor musun?" dedim

Ömer şaşkınlıkla bana bakıyordu ve bu hali  çok komikti, gülmemek için Kendimi  zor tutuyorum "Gidecek misin peki?" diye sordu. Biraz düşünür gibi yapıp "Evet, niye gitmeyeyim ki" dedim.

Tam o sırada Ayşegül bize doğru geliyordu. "Ben gideyim, seninki geldi," diyerek onu yalnız bıraktım. Ömer'i şaşkın bakışlarıyla arkamda bırakıp Emre'yi aramaya gittim

.
.
.

Emre, yanıma gelip elini omzuma atarak birlikte okuldan çıktık. Emre'nin arabası arka tarafta park etmişti, o aracı almaya gidince bende kapıda onu bekledim çok geçmeden gelmişti zaten ,arabaya binip çantamı da arka koltuğa attım

"Şşşt, kapıya baksana" dedi Emre. Emre'nin işaret ettiği yöne baktığımda, Cenan ve Ömer'in yan yana durup bize baktıklarını gördüm. Gülerek "İşte böyle izlersiniz bizi" dedim. Emre de gülerek "Sen daha dur, bizi reddetmek neymiş göstereceğiz onlara, pişman edeceğiz ikisini de. Peşinizden koşup ağlayacaklar" dedi. Bu sözlere kahkaha ile karşılık verdim.

"Aynen aynen öyle olacak  kesin , gidelim hadi" arabayı çalıştırıp Emre'nin evine doğru yola çıktık

‼️spoiler‼️ yada fragman diyelim

"Arif sil şu fotoğrafı saçmalıyorsun"

"Cenan sakın bunu aklından bile geçirme"

"Ayşegül Ömer seni aldatıyor"


 Saklı Hisler /ArCen Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon