5

1.3K 108 64
                                    

Hello.......

"Mektubun sahibi de buradaymış"

Cenan, alaylı bir bakışla Arif'e dönerek "Eşcinsel olduğumu mu düşünüyorsun gerçekten? Çok komiksin" Arif'in yüzü öfke ve üzüntüyle karışık bir ifadeyle dolmuştu

Cenan, yanında duran kızı yanına çekip elini omuzuna atarak "Benim kız arkadaşım bile varken, senin gibi eşcinsellerin beni sevmelerine ihtiyacım yok, sana tavsiyem  sana benzeyen birini bul" Arif bu sözleriyle adeta yerden yere serilmiş gibi hissetti.

Cenan konuşurken ne kadar kırıcı olduğunu ve Arif'in ne kadar üzüldüğünü umursamadı bile.Cenan'ın, gözleri öfkeyle parlıyordu Arif'e yaklaştı ve şimdi daha da kırıcı bir tonla "Seni bu kadar aptalca davranmaya iten ne?, eşcinsel olduğumu düşünmek ......sen kafayı yedin her halde! Kendini küçük düşürüyorsun, Arif"dedi

Arif, Cenan'ın kırıcı sözlerine daha fazla dayanamayarak içinde biriken öfkeyle Cenan'a doğru adımladı. Gözleri yaşlı, eli titreyerek Cenan'ın yanına yaklaşıp ona hızlıca bir tokat attı. Tokadın şiddetiyle Cenan'ın başı yana döndü

O an etraftaki tüm öğrenciler donmuştu Arif, içindeki öfkeyi bastırmaya çalışıp Cenan'a bakarak "Yeter! Sen kendini ne zannediyorsun? Senin gibi bir adamı kim sevsin ki?"

Cenan, Arif'in bu kırıcı cevabıyla birlikte bir tokat gibi çarpıldığını hissetti. Arif, mektubu Cenan'ın elinden çekip aldı gözlerinin önüne kaldırarak "Bak, Cenan. İyi bak, senin adın bu mektupta geçiyor mu? Adın yazıyor mu üstünde ?" Cenan şaşkınlıkla mektuba bakıyordu
" Senin için değildi"

Cenan yan sırıtıp "Çantama niye koydun o zaman madem benim için değildi?"diye sordu

Arif gözlerini kırpıştırarak karşındaki adama baktı biraz bekledikten sonra "Ben yanlışlıkla çantana koydum,  Atakan içindi o" deyip elindeki mektubu buruşturarak Cenan'ın yüzüne fırlatıp okulun çıkış yönüne doğru koşmaya başladı, Cenan. Arif'in yalan söylediğini biliyordu, ama Arif'in bunu  inkar etmesi kafasını karıştırmışti

Ayşegül, Arif'in arkasından koşarak ona sesleniyordu. Saçları rüzgarla savruluyor, gözleri yaşlı ve endişeliydi. Ama Arif hiçbir tepki vermiyordu. Hızlı adımlarla yürüyordu, sanki içindeki öfkeyi ve üzüntüyü dışarı vurmaya çalışıyor gibiydi

Ayşegül onu yakalamak için çabalıyordu, "Arif, bekle! Lütfen dur!" diye bağırdı arkasından, ama Arif yoluna devam etti, kalbi kırılmış ve sözlerle ifade edilemeyecek kadar derin bir hüzün içindeydi

Arif'in uzaklaşan figürü, Ayşegül'ün gözlerinin önünden kaybolurken, onu yalnız bırakmak daha iyi olur diye düşündü ve tek başına eve gitmeye karar verdi

Arif, eve girdikten sonra kendi odasına kapanmıştı ve içten içe ağlıyordu. Odanın kapısı ardında, sessizce gözyaşlarına boğulmuştu. Ne annesiyle konuşmuştu ne de yemek yemişti,  o başka bir dünyadaydı. Kendini enkazın altında kaybeden bir yolcu gibiydi.

"Ne kadar da aptalım. Cenan neden sevsin ki beni?" diye kendi kendine mırıldanıyordu, kırılmış bir şekilde. Cenan'ın her sözü her hareketi aklına gelince, kalbinden bişey kopuyor gibi hissediyordu *eşcinsel olduğumu düşünmek sen kafayı yedin her halde*  Cenan'ın sesi hala kulaklarında yankılanıyordu ve bu onu canını daha fazla acıtıyordu

Odanın kapısı çaldığında . Arif yüksek sesle bağırarak, "Anne, lütfen yalnız bırak beni. Hiçbir şey istemiyorum!" dedi ,yaptığı aptalca şeyi kimseye anlatamazdi zaten

Ancak annesi hala kapının ardında bekliyordu ve ona seslenerek "Tamam, oğlum. Bak, Ayşegül geldi. Hadi, aç kapıyı. Seninle konuşmak istiyor" dedi. Arif, Ayşegül'ün adını duyduğunda, hemen kalkıp kapıyı açtı. Ayşegül içeriye adım attığında, Arif tekrar kapıyı kapattı ve ona sarıldı. Gözyaşları hala akıyordu, ama bu sefer artık yalnız değildi. Ayşegül'ün sıcaklığı ve desteği, Arif'in yüreğine umut ışığı getiriyordu

Ayşegül, Arif'in gözyaşlarını silerken birlikte yatağa oturdular. Arif artık biraz daha iyi hissediyordu, Ayşegül'ün yanında olması onun için büyük bir destekti.

Ayşegül, Arif'e sıcak bir ses tonuyla, "Daha iyi misin?" diye sordu. Arif başını hafifçe aşağı-yukarı salladı, ancak hala üzgündü

Ayşegül, Arif'in bu durumundan biraz sıkılmıştı. Hafifçe gözlerini devirerek, "Tamam, anlıyorum, çok üzgünsün, ama söylemesem kafayı yerim amk mal mısın sen, gerizekalı? Ne demek 'Atakan'a yazdım'! Sen beni öldürecek misin?" diye bağırarak sordu,Arif, söylediği şeyin ne kadar saçma olduğunu yeni fark ediyordu. Ancak o an başka ne yalan söyleyebilirdi ki?
Cenan'ın sıra arkadaşı Atakan di ,direk o geldi aklına

Arif, Ayşegül'e bakarak biraz endişeli bir ifadeyle "Atakan'ın yarın gelip bana 'Sen bana aşık mısın?' diye sormasından korkuyorum ne yapacağım ben Ayşegül? Yardım et bana lütfen" Atakan, okulun popüler ve özgüveni yüksek öğrencilerinden biriydi. Genç yaşta büyük bir özgüvene sahipti ve kendini her konuda başarılı görüyordu. Atakan, çekici ve çapkın bir kişiliğe sahipti. Okulun "playboy"u olarak biliniyordu, yani onun için kız ya da erkek fark etmiyordu, ilişkilerde rahat davranıyordu. Atakan, dikkat çekmeyi ve herkesle iyi geçinmeyi başarırdı. Arif için onunla başa çıkmak gerçekten zor olacaktı ve bu olanları duyduğunda Cenan'ın aksine bu onun hoşuna gidecekti

"Valla ne diyeyim Allah yardımcın olsun Arifcim bu konuda ben bile bişey yapamam" dedi

🫂🫂🫂🫂

 Saklı Hisler /ArCen Where stories live. Discover now