6.BÖLÜM "TATSIZ DOĞRULAR"

124 15 9
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

KEYİFLİ OKUMALAR💐

            "Gerçekleri herkes kaldıramaz."

Gri bir gökyüzü. Evet. Tam da şu anda baktığım karanlığına grilik bulaşan değişik atmosferdeki o gökyüzü. Kuvvetle gök gürüldeyince yavaşça gözlerimi kapatarak hoyrat esintinin suratımı yalayıp geçmesini bekledim. Hızlı bir şekilde yağmur yağmaya başladığında odamdaki ufak terasta oturduğum için yağmur damlaları saç diplerimden başlayarak bedenime doğru akın ediyordu.

Cam kapının önünde dizlerimi kendime doğru çekmiş bir vaziyette oturuyorken hiç rahatsız olmadım. Kollarımı dizlerimin etrafında bağlı tutmaya devam ederek karanlık havada saliseyle görünen şimşek izlerini bekleyerek izlemeye devam ettim.

"Kendinizi bugün hariç en son ne zaman ve ne derece üzgün hissettiniz? Beş veya bir arasında bir puan verecek olsaydınız hangi rakamı seçerdiniz?"

Sertçe yutkunarak Hafize Hanım'ın yuvarlak gözlerine bakmayı sürdürdüğümde beni çok hazırlıksız yakalamıştı. Tekrardan kaşlarım çatıldığında genizden yükselen yakıcı sesimle cevapladım.

"Ben..." Dedim ve o an kendimi hiç mutlu hissetmediğimi fark ettim. "Ben..." Bunu söylemeye çok utanıyorum sanki bir açık veriyormuşum gibi hissediyordum. Bunu fark etmiş olacaktı ki rahatlatmak istercesine yavaşça konuştu.

"Sizi temin ederim ki ne konuştuysak burada kalacak. O yüzden lütfen rahat olun."

Dudaklarım acı içerisinde aşağı doğru kıvrıldığında bakışlarım suçlu bir çocuk gibi yeri buldu. "Ben kendimi hep üzgün hissettiğimi fark ettim ve şey... Buna bir puan verecek olursam eğer beş derdim."

Tekrardan bir şimşek daha çaktığında gökten yükselen o kudretli ses ensemi gıdıklamıştı. Giderek şiddetlenen yağmur damlaları ritmik hareketle omuzlarıma batmaya devam ettiğinde çıkan ses gökyüzünün karanlığına fazla uyuyordu.

"Arkadaşlarınızla neden görüşmek istemiyorsunuz?"

Gerilerek etrafa bakındım. Aslında çok yakın arkadaşlarım vardı ancak son zamanlarda sürekli bahaneler üreterek onlarla buluşmaktan kaçınıyordum.

"Beni anlamadıklarını düşünüyorum." Dedim yanık bir sesle. Ardından kafamı onaylar anlamda sallayarak kendimi tasdikledim. "Beni anlamıyorlar."

Kafamı yavaşça cama yasladığımda yağmur damlalarının hızı yüzünden gözlerimi açamıyordum. Soğuktan yavaşça titremeye başladığım an fark ettim uzun süredir orada oturduğumu.

"Aileniz peki? Aileniz bu konunun farkında mı?"

Gözlerim dehşetle parladığında yerime mıhlanmıştım sanki. Ailem mi?

Peçete ve Bekçi KöpeğiOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz