11.BÖLÜM "ONLARIN KARANLIK YÜZÜ"

79 9 2
                                    

💐💐

GEÇMİŞ ZAMAN

"Maya!" Arkamdan gelen ses tekrar ediyor gibiydi. "Maya!" Kulaklığımın tekini çıkarttığımda kablosu omzumdan aşağı doğru sarkmıştı. Yavaşça arkamı döndüğümde Gül'ün koşturarak yanıma doğru geldiğini gördüm. Suratında o her zamanki sıcak tebessümü vardı. "Nihayet sana yetişebildim." Nefes nefese yanımda kaldığında tanıdık ifadesini izledim. Gül her zaman beni gördüğünde çok mutlu olurdu.

"Bir şey mi oldu?"

"Yoo, durağa kadar beraber yürüyelim istemiştim." Kafamı salladım. O akşamcı olduğu için bazen etüdünden dolayı erken geliyordu ve o zamanlarda beraber yürüyorduk. Gül genel olarak çok enerjik ve neşeli bir kızdı. Otobüs durağına gelince kıkırdayarak ilerideki büfeyi gösterdi.

"Hatırlıyor musun? Geçen sene ilk orada tanışmıştık." Gösterdiği yere, akbil doldurduğumuz büfeye baktım. Doğruyu söylüyordu. Liseye yazılmadan önce yaz tatilinde evraklarımı getirmek için babamla geldiğimde babam işimizi hallettikten sonra başka bir yere geçecekti. Ben de dönüş için akbil yüklerken Gül gelmişti. Onun da ilk kayıt günüydü ve benim aksime çok heyecanlıydı.

"Ne kadar da korkmuştum hiç arkadaşım olmayacak diye." Kafamı çevirip enerjik ifadesine baktım. Gözleri bana bakarken parıl parıl parlıyordu. Evet. Çok korkmuştu ve benimle de bu yüzden tanışmıştı. Direkt olarak gelip merhaba, sen de kaydolmaya geldin değil mi? Diye sormuştu ve ardından hemen arkadaş olmak istemişti. İnsanların benimle arkadaş olmak istemesine küçüklüğümden beri alışık olsam da içten içe bu heveslerini saçma bulmuyor değildim.

"Evet. Zaman gerçekten de su gibi akıp gidiyor."

"Gerçekten de öyle canım arkadaşım benim!" Koluma girerek benimle sallanmaya başladığında gülümseyerek ona takıldım.

GÜNÜMÜZ

Müsaitsen bugün görüşelim mi?

MERYEM

Telefonumdaki mesajı okuduğumda tüylerim diken diken olmuştu. Dünden beri Meryem'i birine benzettiğimi ve ondaki bazı şeylerde bu yüzden fazlasıyla rahatsız olduğumu fark ettim. Öyle çok gıcık oluyordum ki eve geldikten sonra iyileştikçe birkaç gün boyunca bu benzerlik beni düşündürmüş durmuştu. Sonunda ise kime benzediğine kanaat getirmiştim. Meryem'in Gül'e olan benzerliği beni irite ediyordu. Konuşma tarzı, tebessümü her şeyi o kadar çok Gül gibiydi ki gerçekten ve bu benzerlik de onunla irtibatımı kesme isteği uyandırıyordu.

GEÇMİŞ

Sınıfa girdiğim anda birden üzerime doğru patlayan konfetiyle neye uğradığımı şaşırmıştım. İrkilerek birkaç adım geriye çekildiğimde hayret dolu ifademle karşımdaki kızları izledim.

"İyi ki doğdun Maya! İyi ki doğdun Maya! İyi ki doğdun iyi ki doğdun iyi ki doğdun Ma-ya!" Kız arkadaşlarım alkış tutarak doğum günümü kutluyorken elim ayağım buz kesmişti ve öylece kalakalmıştım.

İyide ben... Doğum günümü söylememiştim ki... Ben doğum günlerinden nefret ederdim. Özellikle kendi doğum günümün de kutlanmasını hiç istemezdim. Ama şimdi... Yakın gördüğüm kız arkadaşlarım boş sınıfı benim için süslemişlerdi ve beni de nöbetçi öğrenci vasıtasıyla Ali Hoca çağırıyor diye buraya getirmişlerdi.

Aralanan dudaklarımla hayretle duvarları kaplayan rengarenk balonlara baktığımda ifadem iyice dağılmaya başlamıştı. "Maya!" Gül neşeyle üzerime atlayarak boynuma sarıldığında kendimi daha fazla tutamadan ağlamaya başladım. Sıcak gözyaşları yanaklarımın üzerini nemlendirdiğinde üzerini öpmüştü. "İyi ki doğdun! Canım arkadaşım benim!"

Peçete ve Bekçi KöpeğiWhere stories live. Discover now