16.BÖLÜM "EN BÜYÜK YETENEĞİM"

58 9 4
                                    

💐💐

GEÇMİŞ ZAMAN

          "Genç yetenekler yarışmasının birincisi... Maya Dağlar!" Sevincin çığlığının koridorda patlamasıyla beraber gözlerim doldu ve tüylerim diken diken oldu. Kendimi durduramadan ağlamaya başladığımda bunlar saf sevinç göz yaşlarıydı.

            Burnumu sertçe çektim ve kıkırdayarak yanına gidip dirseğinden tutup onu kendime doğru çektim. "Şşş, sessiz ol! Herkes bize bakıyor!" Bugün yarışmada birinci olduğum açıklanmıştı ve Sevinç bu haberi tüm okula yaymakta niyetliydi.

            Son zamanlarda sıklaşan çizimlerim birikmişti ve Sevincin vesilesiyle beraber bir yarışma yapıldığını duymuştum. Oldukça küçük çaplı ve esasen basit bir yarışmaydı ve deli cesaretimle beraber katılmıştım işte. Hem de annemlere bile haber vermeden!

            Vermek istememiştim çünkü onlar diş hekimi olmamı istiyorlardı, hem de ben daha ilk okula gittiğimden beri, olacaktım da. Sadece buna öylesine katılmıştım. Yine de anneme söylememiştim çünkü Üniversite sınavına gireceğim için dikkatimi hiçbir şeyin dağıtmasını istemediğini biliyordum ancak yarışmayı kazandığım için de onlara haber vermek istiyordum.

            Hiç teknik bilmeden, doğru düzgün çizim yapmadan öylesine girip bir yarışma kazanmış olmak bana kendimi çok iyi hissettirmişti. Hem de yarışmanın bin lira ödülü vardı. Daha reşit bile olmadan elime gelen ilk para çizimlerinden kazandığım olmuştu.

            "Tebrikler Maya." Gül'ün sesiyle ona doğru döndüğümde karşılaştığımız için sevinçliydim. En yakın arkadaşımdı ve bu coşkuyu onunla da paylaşmak istiyordum.

            "Teşekkürler!" Dedim büyük bir coşku ve heyecanla, kısa süre sonra hepsi kursağımda kaldı. Donuklaştım çünkü aynı coşku ve heyecan onda yoktu. Suratı beş karış asıktı. Kendimi kötü hissederek sordum. "Bir şey mi oldu?"

            "Hıı Arif ya. Yine sıkıntı çıkartıyor, babamla kavga etti dün canım ona sıkkın biraz." Erkek kardeşinden bahsediyordu.

            "Anladım," dedim rahatsız hissederek "Yapabileceğim bir şey var mı?" Dediğimde surat ifadesi iyice düştü.

            "Yok ya ben biraz takılayım kendi kendime, düzelirim belki." Deyip yanımızdan ayrıldığında üzgün üzgün arkasından bakıyordum.

            "Bu ne hal Maya? Sanki yarışmayı kazanan sen değilmişsin gibi davranıyorsun farkında mısın?" Sevincin uyarısıyla beraber ona döndüğümde Gül den kalan negatif enerjiyle beraber düşürdüğüm omuzlarımla ona bakıyordum.

            "Ne yapayım ya Gül'e canım sıkıldı biraz."

            Gözlerini devirdi. "Kızım annesi mi öldü? Evi mi yıkıldı? Neye üzülüyorsun? Ergen kardeşi ve her zamanki sorunları. Ne takıyorsun? Asıl bunu sana yansıtması saçma. Resmen mutluluğunu çaldı siktir oldu gitti ya."

            Gözlerim irice açılarak hayretle Sevince baktım. "Sevinç o benim en yakın arkadaşım böyle konuşma"

            Tahammülsüze gözlerini devirdi. "Ne en yakın arkadaşı Maya ya? Gözünü aç artık görmüyor musun kıskançlığından hasedinden kudurdu, doğru düzgün bir tebrik bile edemedi seni. Mutluluğunu bile paylaşamıyor ne en yakın arkadaşı?"

            Donuk bakışlarla önüme döndüm ve kursağımda kalan yumruyu sertçe yutkunarak giderdim. "Bu aralar iyi değil, o yüzden böyle. Gül hakkında bir daha sakın böyle konuşma Sevinç." Onu uyardıktan sonra olanları ve Gül'ün bende bıraktığı negatif enerjiyi görmezden gelerek günüme devam ettim.

Peçete ve Bekçi KöpeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin