18.BÖLÜM "BENİM YÜKSELİŞİM"

50 9 5
                                    

      Bu hikayenin şu an çok ufak bir kitlesi var ve istikrarla okumaya devam ettiğinizi görüyorum, ses verebilir misiniz? Kitapla ilgili olan düşüncelerini gerçekten de merak ediyorum.💘

💐💐

Annemle olan son konuşmamız elimdeki kalemi bıçak gibi kesmişti.

Birkaç gün çizim yapmamış, sosyal medya hesaplarımla da hiç mi hiç ilgilenmemiştim. Elime alıp telefonuma baktığımda takipçilerimden birçok mesaj aldığımı görmek daha da kötü hissetmeme neden oldu. Beni bekliyor, devam etmemi istiyorlardı.

İçimdeki sıkıntıyla beraber kalkıp okula gittiğimde tüm gün sıramdan kalkmamıştım. Artık yeni hobim sayesinde okuldaki arkadaşlarıma sürekli mükemmel rolü oynamayı da bırakmıştım, yanıma gelip sürekli ne olduğunu sormalarını umursamıyordum çünkü ben mükemmel olduğun ve daha çok parladığım farklı bir alan bulmuştum artık.

İçim sıkılarak arada dersi dinlerken telefonumu kontrol ettiğimde teneffüs olunca Gül koşarak içeri girmişti. Bakışlarım o kadar heyecansızdı ki telaşı bile beni endişelendirmedi.

Rojin'i sıkıştırıp yanımıza oturduğunda oldukça endişeli gözüküyordu. Kondurmak istemesem de Rojin'in söyledikleriyle son zamanlarda Gül gözüme batmaya başlamıştı. Gerçekten de söylediği gibi çok dertliydi ve sanki hep güzel olan anların içine etmeye çalışıyor gibiydi.

"Maya sana çok kötü bir haberim var..." Dedi üzgün ifadesiyle. Sakin kalmaya çalışarak soluğumu ağır bir şekilde ağzımdan bıraktığımda zaten tahammülsüzdüm, iyice gözüme batıyordu.

"Yine erkek kardeşin mi? Yoksa baban mı?" Sesimdeki maniyi hiç almadı belki de aldı ve umursamadı.

Hızla başını onaylamaz anlamda sallayarak "Bu sefer annem!" Dedi.

"Annen mi? Annenin nesi var ki?"

"Maya çok özür dilerim..." Dedi ağlamaklı bir sesle ve acıyla devam etti. "Anneme ajans işini ağzımdan kaçırdım." Gözlerim kocaman açıldı. "Ve tabi ki çizim sayfanı da öğrendi."

"Gül sen bunu nasıl yaparsın?" Oturuşum birden değiştiğinde resmen dumur olmuştum. Annesinin bilmesi annemin bilmesi demekti... İkisi de arkadaştı... Annem yalnızca resim çizmeye devam ettiğimi öğrenmişti işleri bu kadar büyüttüğümü değil, ajansı hiç değil. Gül resmen farkında olmadan benim ipimi çekmişti.

Olası tüm felaketler gözümün önünden birer film şeridi gibi geçiyorken kalbim ağrıyordu. Daha önce hiç bu kadar kötü bir durumda kaldığımı hatırlamıyordum.

"Annemden, ailemden gizlediğimi biliyordun sen bunu nasıl..." Gözlerim doldu ve kendimi tutamadan önlerinde ağlamaya başladım. Arkadaşlarım ilk defa ağladığımı görüyordu. Onların yanındayken normalde hep güçlü durur onları telkin ederdim ancak ilk defa yelkenleri suya indiriyordum.

"Maya bir dinle! Vallahi istemeden oldu ya!"

"Sen geri zekâlı mısın lan?" Rojin en sonunda kendini tutamadan Gül'ün kafasına bir tane patlattığında gram içim acımamıştı. Şu an ne derse desin bana da samimiyetsiz gelecekti. "Nasıl istemeden böyle bir sırrı açığa çıkartırsın?"

"Ya ben sitende gezinirken gördü ve annenin çizimle ilgili olayları öğrendiğini söyledi, ben de sayfayı da biliyordur sandım ve o şekilde her şey açığa çıktı." Dediğinde aslında pek de haksız sayılmazdı, o şekilde gafil avlanması normaldi ancak yine de benim ipimi çektiği gerçeğini değiştirmiyordu.

Peçete ve Bekçi KöpeğiDonde viven las historias. Descúbrelo ahora