GÖZLERİN YALANLARI

288 15 0
                                    

Hemşire Irmak'tan
 

Yanımdan ayrılıyordu.Sanki gözlerim bende  istemsiz çalışıyordu.

Dönüp arkasına baktı.Yaptıklarımı anlamaya çalışıyor gibi bir hali vardı.Bakmaya devam ettim.Bir hiçlik yoktu ama bir anlam da kazandırmıyordu.

Aramızdaki sessizliği bozan içeriye giren hemşire oldu."Saol oğlum, orada aramam biraz uzun sürdü malum yaşlılık ne yapıcaksın"diye söylenirken komutan halen gözlerimin içine bakıyordu.

Sanki bir anlam bir geçmiş arıyordu."Benim gitmem gerek"dediğinde arkasını son bir defa döndü ve gitti.Anlamıyordum,kendimi farklı hissediyordum.Sanki eskiden bu his çok tanıdıktı ama şimdi de bir o kadar yabancıydı.

Hemşire güler yüzlülükle yanıma yanaştı.Bu istemsizce benimde de dudaklarımın yukarı kıvrılmasına neden oldu.

Pansuman yapmak için yanıma yaklaştı.Bu sefer daha şevkatli bakıyordu.Bana acımıyordu.Benim için üzülüyordu.

Pansuman bittikten sonra sargıya geçtik.
İkimizde tek kelime etmiyorduk.Sessizliği bozan o oldu.

"He yavrum sargında bitti.İstersen sen biraz daha dinlen"dediğinde aynı zamanda saçlarımı okşuyordu.Bana annemi hatırlattı.Onu şimdiden bile özlemiştim.

"Ben yeterince dinlendim,sadece biraz hava almaya ihtiyacım var çıkabilir miyim?"

Mahçup bir şekilde suratıma baktı."Yavrum bana göre tabi al havanı ama sakın bir yerleri kurcalama,sonuçta burası bir asker istasyonu yani..."dediğinde devamını anlamıştım.

"Sen hiç merak etme,ben sadece hava alıcağım.Şey bir de...arkadaşlarımı görebilir miyim?lütfen sadece kapıdan bakarım"dediğimde sesim yalvarır biçimde çıkmıştı.

Kabullenmiş bir şekilde nefesini verdi."Ama yavrum-"

"Yalvarırım sadece kapıdan bakacağım."Bu yalvarışlarımı kabul etmesi için içimden dualar ediyordum.Gerçekten onların iyi olduğunu ya da onları görmeye çok ihtiyacım vardı.

"Peki tamam ama sadece bakıcaksın tamam mı"dediğinde mutluluktan havaya uçabilirdim.

Sıkıca ona sarılıp yani tabi kolumdan dolayı yarı sarılıp dışarıya doğru ilerlemeye başladım fakat bu o kadar da kolay olmamıştı.Üzerimde kadın bir askere ait olduğunu düşündüğüm bir asker üniforması vardı.

Yavaş adımlarla ilerliyordum.Ben çok işkenceye maruz kalmamıştım fakat arkadaşlarım.O pislik umarım onlara çok  birşey yapmamıştır diye dua etmekten başka çarem yoktu.Odalarımızın zaten yan yana olduğunu söyledikleri için çok enerji tüketmemiştim.

Odanın kapısına vardığımda hafif aralıktı.İçeride görünüşe göre kimse yoktu.Kafamı hafiften içeri soktuğumda Simay'ı gördüm.Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Durumu çok kötü olmasa da alışmamıştım bu haline.Kendimi tutamadığım için gözlerimden yaşlar bir şelale gibi akıyordu.

Biz görevlerde hep beraberdik.Birbirimize aile olmuştuk.Simay'ın annesi o çok küçükken ölmüş.O yüzden yanında olduğum her an ona annelik yapıyordum.Saçlarını okşardım, örerdim.Bana annesinin saçını örmesini çok sevdiğini anlatırdı.

Gönlüm Sana YakınWhere stories live. Discover now