Açık

137 13 1
                                    

Sabah uyandığımda yatağımdaydım.Buraya nasıl geldiğim hakkında en ufak bir bilgim bile yoktu.En son hatırladığım komutan ile olan konuşmamdı.Sanırım sızıp kalmışım.Hatırla Irmak en son bayıldın numarası çevirdin ya sen!

He sanırım bayılma numarası biraz fazla garip bitmişti.Olsun gene de barışmıştık.Sahi biz komutan ile neydik?Kızların aklına gelen ilk soru bu olurdu genelde.Simay flört listesindeki çocuklardan biri ile konuşurken sürekli 'biz neyiz' 'biz neciyiz' ne biliyim garip garip sorular soruyorlardı.

Üstümdeki hemşire üniformama bir göz atıp ardından doğruldum.Kıvırcık saçlarım resmen budanmamış tarlaya dönmüşlerdi.Bu saçları düzeltmem şimdi bir saatimi sürerdi.İşte kıvırcık saçlı olmak böyle birşeydi.İki saat saçınızı jöleleyip dururdunuz.Ardından tekrar kabarır ve sizi rezil ederdi.Her zaman yanımda taşıdığım hayat kurtaran jölemi alıp banyoya geçtim.Saat kaçtı bilmiyordum.Pencereye baktığımda daha havanın daha yeni aydınlandığını gördüm.

Nasıl bu kadar erken uyanabilmiştim ki?

Ben bile bu halime şaşırırken dışarıdan gelen sert erkek sesi ile irkildim.Bu Komutanımın sesiydi.Vallaha billaha onun sesiydi.Hızlıca banyoya koşup saçlarımı yaptım.Üzerime ne giyebilirdim ki?Bugün iş olacağını düşünüyordum.Genelde bizim olaylardan dolayı çoğu Ayşe Ablaya tıkılmıştı.Bu yüzden bugün çalışmak için sağlık odasında olacaktım.

Kendime son bir kez aynadan bakıp odamdan dışarı çıktım.Tesadüfe bak ki Simay ve Çiçek ile aynı anda odadan çıktık.Allah Allah ne tesadüf ki acaba?

"Hanımlar bu ne tesadüf?"dedim imalı bir ses tonu ile.İkisi de ilk başta birbirine bakıp sonra bana döndüler.Sanırım onlar da benim gibi düşündükleri için hemşire üniforması ile beyaz önlüğü giymişlerdi.Simay siyah saçlarını açık bırakmayı tercih etmişti.Çiçek ise saçına birkaç çiçek tokası takıp o da açık bırakmıştı.Gözüme çarpan ikinci şey ise Simay'ın dudağından asla çıkarmadığı o kırmızı rujuydu.Bu kız kırmızı ruj sürme hastasıydı sanırım.

"Allah'ın işine bak sen ya sizi de mi uyku tutmadı"dedi Simay yapmacık olduğu bin kilometreden belli olacak bir şaşkınlık ile Çiçek ise hazır komuttaymış gibi hızlıca başını salladı.Kendi aşk hayatımdan canım arkadaşlarımın aşk hayatına vakit ayıramıyordum.Acaba onlarınki nasıl gidiyordu?Dedikoduyu seven bir insandım.Bana göre dedikoduyu her kadın severdi.Sonuçta sevilmeyecek şey değildi.Allah'tan arkadaşlarım da benim gibi dedikodu seven tiplerdendi.Lisedeki bir arkadaşım ile dedikodu yapacağımız sırada 'milletten bizene!'diyip hevesimi kursağımda bırakıyordu.Öyle insanlardan oldum olası nefre etmiştim.

"Ya ya beni de uyku tutmadı"dedi telaşlı bir şekilde Çiçek."Acaba çıkıp bir hava mı alsak?"dediğinde üçümüz de hırslı bir şekilde birbirimize baktık.Gözlerimiz anında kısılırken bakışlarımız kısa bir saniye kapıya gitti.Rekabetin başladığı o noktadaydık.

Hızlı bir şekilde koşuştururken bu sefer kapıya vardığımızda üçümüz de geçmek istiyorduk fakat kapı üç kişilik olmadığı için sıkışıp kalmıştık.Allah'tan Komutan beni böyle görmüyordu.Yoksa kesinlikle rezil olurdum.Hem ben teröristler tarafından kaçırıldığıma bir bakımdan seviniyordum.Komutanın görevi ertelenmişti.İkiniz de ölücektiniz Irmak!

"Kızım aranızda en gelişmiş benim!"dedim dişlerimin arasından.Onlar ise hala direnmeye devam edip geçmeme izin vermiyordu.Ulan ben sizin kraliçe arınızım!Bana itaat edin!

"Oha robot muyuz biz en gelişmiş sen olacaksın"dedi Simay.Ardından kolunu koluma geçirip öne çıkmaya çalıştı fakat onu bacağım ile ittirdikten sonra ikimizde tekrar aynı konuma gelmiştik."Hem belki bize güncelleme geldi!"diye bağırınca şok etkisi ile geri çekildim.Ne güncellenmesinden bahsediyordu ve bundan benim niye haberim yoktu!

Dostali jste se na konec publikovaných kapitol.

⏰ Poslední aktualizace: Feb 21 ⏰

Přidej si tento příběh do své knihovny, abys byl/a informován/a o nových kapitolách!

Gönlüm Sana YakınKde žijí příběhy. Začni objevovat