Karşılık

128 8 5
                                    


Onu sevecektim.Ölsem dahi son nefesime kadar onu sevecektim.Beni öldürse,sırtımdan bıçaklasa bile sesimi çıkarmayacaktım.Benim için aşk bu demekti.

Gözlerimin içine baka baka 'sevme beni'dediğinden bu yana iki gün geçmişti.O günden sonra ne benimle konuşmuş ne de gözlerime bakmıştı.

Biliyordu;Gözlerime baksa vazgeçmezdi.

Bir insan sevdiğine bakarken ona nasıl hayır diyebildi ki.Ben onun gözlerinde aşkı gördüm.Kalbini göremesem bile hissettim.Atışları hayatımda duyduğum en güzel şarkıydı.Bilirdim;Onu içinde öyleydi.Ve o bu şarkının bitmesini istemiyordu.

Daha ne kadar benden kaçacaktı hiçbir fikrim yoktu.Ama bildiğim tek birşey vardı.Madem kaçıyordu,kovalanırdı.Bana acımıyordu,kendi yüzünden ölümden döndüğümü düşünüyordu.Yanılıyordu.

Asker sevmek her an her şeye hazır olmaktı.Komutan benim için endişe ediyordu fakat bilmiyordu.O ne kadar kaçarsa kaçsın hep onu yakalamak için bir adım önde durucaktım.

Beni görmemeye çalışıyordu.Bu mahvolmuş halimi görmemek istiyordu.Günlerdir yıldızlarımıza hasrettik.Sanki biz kör olmuştuk da yıldızları göremiyorduk.Penceremi hergün kapatıyor ve onsuz gördüğüm her yıldız tanesine lanet okuyordum.

Yıldızları görüyordu.Kör rolü yapıyordu.

Onun gözlerini açma vakti gelmişti.Bugün bir planım vardı fakat onu daha çok sogutabilirim diye de korkuyordum.Planımı Simay ve Çiçek ile odada gözden geçirirken gözüm bir anlığına perdesi kapalı küçük pencereme kaydı.Ardından Simay'lara döndüğümde düşünceli gözüküyorlardı.En az benim kadar bu duruma üzülüyor ve aynı zamanda komutana kızıyorlardı.

"Kızım herşey tamam bence tam zamanı"dedi kapıdan gizli bakma işini bitiren canım arkadaşım Simay.O da en az benim kadar heyecanlıydı.Foyamız ortaya çıksın istemiyordum.

"Kızlar ben sanırım yapamayacağım"dedim korku ve endişe dolu ses tonum ile.Ardından ayağa kalkıp odanın içinde volta atıyordum.Başımı sıvazlıyor ve yapacaklarımı tekrar içimden geçiriyordum.

Çok basit sadece bayılacaktım...

"Çok basit kızım sadece bayılacaksın.Hadi ya o komutan bozuntusu her an gidebilir"dedi telaşlı sesi ile Çiçek.Bu aralar Soner olayları ile çok ilgilenmesem de Çiçek bu aralar çocuğun daha da üstüne gidiyor gibi geliyordu.Bu durumu onun ile konuşuyordum fakat yine de sabırsız bir kızdı.

Çocuğun travmaları olduğu belliydi.Bu konu hakkında komutan ile konuşmuştum.Küçükken güvendiği bir sarı kadın tarafından terk edilmişti.Bunun en acı yanı terk eden kişinin annesi olmasıydı.Hayliyle Çiçek de sarışındı.Bu onun travmasını daha da üsteliyordu.

Soner için üzülmüyor değildim.Anne yoksunluğunu annem yanımdayken yaşamıştım.O ise terk edilmişti.Belki de hayatına bırak bir kadını bir insan bile hayatına alamayacak durumdaydı ve Çiçek biraz daha yavaş gitmesi konusunda hiç de benimle hemfikir değildi.

Salona zar zor gelmiştik.Herkes oradaydı.Komutana takıldı gözlerim.Geldiğimi görmüş ama başını çevirmişti.Beni görmek istemiyordu,kendine yediremiyordu.Bu böyle olmazdı.Kendi kendine beni terk etmişti ve bir tarafın bundan haberi yoktu.

Yavaş adımlar ile ruhsuz bir şekilde yanındaki koltuğa doğru ilerledim.Benim geldiğimi görünce daha yanına gelmeden ayağa kalkmıştı.Bu benim ne kadar canımı yaksa bile aşk için gururumu ezmeye hazırdım.Tabiki o kadar gurursuz değildim fakat ikimiz de seviyorken böyle olması benim canımı sıkıyordu.

Hızlıca ondan önce davranıp kolundan tuttum.Bu hareketi beklemiyor olacak ki olduğu yerde durmuştu.İstese beni bir çırpıda bırakıp giderdi.Zaten biraz daha konuşmasam bunu yapacaktı.

Gönlüm Sana YakınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin