AÇIK YARALAR

263 11 1
                                    


Dedikleri bir anlığına kafamın içinde yankılanmıştı.Kalbim sanki ağzımda çarpıyordu.Daha önce ne zaman böyle hissettim hatırlamıyordum.Garip bir duyguydu.Midem bulanıyordu.Gözleri bile karşısında erimem için bir silah gibiydi.

Ne diyorum ben be iki baktı diye de böyle olunmaz yani.Neden halen bakıyordu ki bana.Ağzımdan bir kelebek sürüsü çıkacak diye ödüm kopuyordu.

Gözleri bir anlığına dudağıma kaydığında yutkunduğunu fark ettim.Karnımda sanki bir kelebek sürüsü bir yerlere çarpıp duruyordu ve ben onları durduramıyordum.

Sessizlik yemini etmiş gibiyken kapıdan gelen bir sesle ikimizinde bakışları kapıya dönmüştü.

Gelen Matkaptı."Öhöm öhöm öhöm,komutanım bölüyorum ama...."diye söylediğinde ne ima etmek istediğini anlamamış olsam da önüme döndüm.

"Sikerim lan bölmeni,senin ne işin var lan burda!"dedi.Bu kadar sinirlenicek ne vardı ki.Şu komutanları hiç anlamıyorum işleri güçleri bağırmak.

"Komutanım şey ya Binbaşı sizi çağırıyor onu söylemek için şey etmiştim ben"dediğinde sesinde ki korkuyu anlamamak için salak olmak lazımdı.

"Başlarım senin şeyine de neyse"bana döndüğünde çatık kaşlarından eser kalmamıştı.Sonra arkasını dönüp giderken Matkap'ın da kolundan sertçe çekiştirdiğini gördüm.

Yazık valla bu çocuğa,hayır yani insanın böyle bir komutanı olması zaten başına gelecek en kötü bir şeymiş gibi duruyordu.

Komutan kapıdan çıkmadan önce elini bana doğru uzattı.Mecburen tutmak zorunda kaldım.Sonuçta kolum yüzünden zor zor hareket ediyordum.

Elini tutarak yerden kalktığımda elini elimden çekmemişti.Bir eline bir de ona baktım.Durumun farkına varacak ki elini çekti.

Ne var yani Irmak adam kalkman için yardım ettiyse.Yani sonuçta kolum yaralı,demek ki yardım sever biri.

Onun desteğiyle kalktıktan sonra içeriye doğru ilerledim.Çoktan onlar gitmişti.Kendi kapıma doğru ilerleyecekken Çicek'in kapısının önünde Soner'i gördüm.Şimdi ne alaka yani.

Yanına doğru gittiğimde beni fark etmesi için öksürdüğümde irkilmişti.

"Ne iş"diye tek gözümü kırparak çenemin ucuyla onu işaret ettim.Onu kastettiğimi anladığında çocuğu görmeliydiniz.Bir telaş bir korku hayır yani sanki çığlık maskesi giyip üzerine yürüdüm.

"Hiç öyle..yani komutanım..... şey yaptı başında bekle dedi hani siz artık oper-ay yani bizim operas-"dediğinde nefes nefese kaldığı için sözünü kestim.

"Tamam tamam birşey demedik canım,neyse ben odama gideceğim." Kolumu duvardan tutunarak ilerlemeye başladığımda Soner'in de koluma girdiğini gördüm.Valla saol Sonerciğim sen olmasan o ayı komutanın ve yandaşı beni böyle bırakıp gittiği için neyse hem adam komutan niye bana yardım etsin ki.İstemem onun yardımını falan ama boşverin işte.

Soner beni odaya yerleştirdikten sonra başımda durmuştu.

"Bir isteğin varsa söyleyebilirsin"dedi sevecen bir tavırla.

"Yok saol zaten zahmet ettin"dediğimde bende aynı şekilde gülümsemiştim.
Hayır yani hemşire benim,bu soruları ben sana sormalıyım yani ama düştüğümüz şu hallere bak ya.

Kapıya doğru yöneldiğinde arkasından seslendim."Çiçek uyanırsa haber verirmisin"

Yüzü kızarmıştı.Çocuk iki dakika da domatese dönmüştü.Hayır yani bende utanınca kızarıyordum ama bu bildiğin domates olmuştu.Yalnız şaka bir yana da çok komik duruyordu.

Gönlüm Sana YakınWhere stories live. Discover now