26

29K 567 105
                                    

(Demirden)

Gece"mi çok özlemiştim. Onu hastaneye götürmesi için abisine vermiştim. Kendim gidemezdim ki. Giremezdim oraya. Travmam vardı. Herşey gözümün önüne gelirse kendimi kontrol edemem. Korktum ve onu orada yanlız bıraktım. Hemde bana ihtiyacı varken.

Annemin ve ablamın ölü bedenini o hastaneye götürürken şimdi nasıl sevdiğim kadınıda götürürdüm oraya? Korkuyordum. Yapamazdım. Sevdiğim birini daha kayb edemezdim.

"Demir poşetledik hepsini nereye gömelim?"

İçeri giren furkanla daldığım düşüncelerden çıktım. Gecenin vurduğu adamlar yaşıyordu biri hariç. Ve o sopalı adammı ne orospu çocuğu kaçmış! Gece onu odaya kitlemiş ama bir yolunu bularak kaçmış piç.

"Yakın leşlerini"

Furkan odadan çıktığında bende banyoya girerek duş aldım. Bugün gece çıkacaktı hastaneden. Ona anlatmam gereken çok şey vardı. Beni suçlayacaktı biliyorum ama umarım beni anlardı.

Duşdan çıkarak üzerime siyah tshirt altıma siyah pantolon giyindim. Spor ayakabılarımıda giyerek deri çeketimi geçirdim üzerime. Saatimi takarak parfümümü sıktım. Kokumu özlemiştir belkide.

Evden çıkarak arabaya bindim o adamı bulmam lazımdı. Yok olması lazımdı. Yoksa prensesime bir daha görüne bilirdi. O yüzden kısa zamanda o orospunu bulmam ve kafasını bedeninden ayırmam gerek.

Gecenin evine gelerek arabayı durdurdum. Hazırdım evet karşısına çıka bilirdim. Beni suçlaya bilirdi bu gayet normal ama benden uzaklaşmasın. Çok özledim onu çünki. Kokusunu saçlarını özledim.

Arabadan inerek zile bastım. Kapı açıldığında kumru ve yiğit girdi görüş alanıma. "Demir hoş geldin kardeşim gel" yiğit beni içeri aldığında hepimiz içeri girmiştik. Gece yoktu.

(Aqq gecenin abisine isim koymamıştık galiba o yüzden onur diyelim)

Onur merdivenlerden inerek yanıma geldi.

"Kardeşim hoş geldin"

Yanıma yaklaşarak sarıldığında bende karşılık verdim.

"Hoş buldum onur nasılsın? Gece nasıl?"

Hepimiz oturduğumuzda kumru kahve yapmaya gitmişti.

"Uyuyor kalbinin tam üzerine gelmiş. 3gün uyudu. Ara sıra uyanıyordu ama ses vermemişti. Bir kez şok bile geçirdi ama ona söylemedim. O adamı buldun mu demir? Bana bulduğunu söyle ve ölmemiş olduğunu söyle. O it herifi kendi ellerimle gebertmek istiyorum"

Ya kalbine gelseydi? Kafamı sallayarak hayır dedim kendime. İyi o. İyleşecek.

"Anladım. Gece bütün adamları vurmuş. Biri ölü. Geri kalanı ağır yaralı. Keskin nişancıda değil ki kimseyi vurmamış şimdiye kadar nasıl onları alt etdi anlamadım. O it herifi bulamadık kardeşim. Gece onu vurmamış odaya kapatmış. Oda bir yolunu bularak kaçmış. Onu bulmamız lazım yoksa"

Ellerimi dizimde yumruk yaparak derin bir nefes aldım.

"Yoksa yine aynı şeyleri yapmaya cesaret ede bilir"

Onur ağzında gevelediği küfürleri bırakıp kumrunun getirdiği kahveye uzandı. Bende aynı şekilde aldığımda masaya bıraktım. Onurun telefonuna arama geldiğinde bakarak çıktı salondan. Geri döndüğünde gergin bir ifadeyle baktı yüzüme.

"Demir sen 1 2saat liğine burada kalırmısın hem kumrularda burada. Elif iyi değilmiş annesi çağırıyor"

Ayağa kalkarak elimi omzunda hafifce sıktım. Dostani bir şekilde.

"Merak etme kardeşim buradayım"

Kumru ve yiğitde kalktığında onurla onlara baktık.

"Bizimde çıkmamız lazım. Malum kumrunun annesi merak etmiş bizi cağırıyor"

Kafamı salladım sadece. Onunla yanlız kalmak konuşmak istiyordum. Onu özlemiştim.

Onurla kumrular gitmişti. Bende gecenin yanına gidip gitmemek arasında kalmıştım. Ama gitmeliydim. Yavaş adımlarla merdiveni bitirerek gecenin kapısının önünde durdum.

Yavaşca içeri girdiğimde görüş alanıma girmişti. Solgun yüzüyle uyuyordu meleğim. Rengi beyazlaşmıştı. Kolunda sargı vardı. Üzerindeki battaniyesi yana doğru kaymış üşüyordu.

Yatağın yanına geldiğimde üzerini örterek oturdum yanına. Saçlarına dokundu ellerim. Yumuşak siyah saçlarına değen parmak uçlarım onu uyandırmıştı. Açılan göz kapaklarıyla baktı gözlerime. Sonra odaya bakarak nerde olduğunu anlamaya çalıştı.

"Evindesin güzelim"

Elini kaldırdığında morarmış bileklerine takıldı gözlerim. Ne kadarda acımıştı canı. Ne kadarda ağlamıştı. Saçında olan ellerimin üzerine yerleştirdi ellerini. Sonra hızla çekti. Kırgındı bana. Yanına gelmediğim için kırgındı.

"Git buradan"

Gözlerim dolarken başımı eğdim. Bana böyle davranmasına dayanamazdım.

"Ben bu haldeyken beni yanlız bıraktın. Sana ihtiyacım olan vakitde yanımda yoktun şimdi git buradan"

Yüreğime saplanan hançerlerin sayısı hesabı yoktu. Ona anlatmalıydım. Yoksa böyle yapamazdım. Benden uzaklaşmasına izin veremezdim.

"Anlatmama izin ver lütf-"

Sözümü yarıda keserek bağırdı.

"Neyi anlatacaksın? Neydi ha? Neydi ben o haldeyken benden uzak durman. En son senin kollarındaydım. Ama beni hastaneye bile abim getirmiş. Konuşma daha fazla"

Dinlemiyordu işte. Nasıl anlatacaktım ki? Anlatsam bile bana hak verecekmiydi? Anlatmam lazımdı birşekilde bilmesi lazımdı.

"Lütfen dinle sadece söyleyip gideceğim. Eğer istersen yüzümü bile göremezsin sadece dinle"

Sonlara doğru istemsiz ve yavaş çıkan sesimle gözlerini kaçırdı. Oda istemiyordu ama inadı onu bu yola sokmuştu çoktan.

"Anlat"

Derin bir nefes alarak başladım konuşmaya.

"Daha 18 yaşındaydım. Hiçbirşey bilmeyen sadece üniversitesine odaklanan biriydim. Kimseyle işim olmaz aynı zamanda benimlede kimsenin işi olmazdı. Okuldan çıktım ve eve gittim. Ablam vardı 8yaşında ismi denizdi. Çok bağlıydım ona. Birgün görmesem ölürdüm diye düşünürdüm. Ama öyle değilmiş. Kapıyı açıp eve girdiğimde iki el silah sesi doldurmuştu kulaklarımı. Panikle ne yapacağımı bilmiyordum tabi. Yukarı kata çıktığımda sesler denizin odasından geliyordu. Odaya daldım hızla. "Deniz ablacım ne oluyor iyimisin" dedim hiç birşeyden habersiz. Sonra bi baktım annem ve kardeşim yerde kanlar içinde yatıyor. Kafamı kaldırdım sonra. Babam elindeki silahı tutarak bana bakıyordu. O an kalbim durdu. O günden sonra herşey bambaşka olmuştu. Annem ve kardeşimi güçsüz kollarımda hastane koridorlarına taşıyordum. O günden sonra hastaneye bir kez olsun bile gitmedim. Gidemedim. Yapamadım korkuyordum çünki. Artık sevdiğiminde o hastanede can vereceğinden korktum."

Gözlerimden akan yaşların sayısı yoktu. Ağlamak güçsüzlük değildi evet. Ben sevdiğim kadının yanında ağlıyordum. Gece sadece başını çevirmiş sessizce ağlıyordu. Birşey söylememişti. Anladım dercesine kafamı sallayarak hızla çıktım odadan.

Aşağı indiğimde koltuğa atdım kendimi. Başımı ellerimin arasına alarak onurun gelmesini bekledim.

Çok geçmeden onur geldiğinde bende çıkmıştım oradan. Ardımda bırakmıştım herşeyi. Onu birdaha göreceğimi bilip bilmeden.

ABİMİN ARKADAŞI (TEXTİNG 18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin