39 BÖLÜM

8.4K 461 180
                                    

Keşke diyorum bazen. Keşke doğulduğum güne dönseydim. Keşke kendi kaderimi kendim yaza bilseydim. Acı olmadan göz yaşı olmadan. Güzel olmazmıydı? Sadece mutluluktan ağlamak istiyordum.

"Gece?"

Bakışlarımı kaldırarak üstden bana bakan adama baktım. Yiğiti görmek beni şaşırtmıştı. Yılların verdiği hayatın üstüne çok değişmişti. Sakalları çıkmış eskiye nazaran olgun bir yiğit vardı karşımda.



1saat sonra"

Yiğitle bir kafede oturuyorduk. Geldiğimizden beri konuşmamıştık. Sırılsıklamdım ve titriyordum. Kafe yazdan dolayı ısıtıcı açmamıştı. Dizlerimin ve ellerimin acısı bir yandan dahada beni kötü yaparken bakışlarımı ellerimden kaldırarak yiğite çevirdim.

"Burada mı yaşıyorsun?" Diye sordum. Oda anında konuşmamı bekliyormuşcasına başını salladı. "Evet 1yıldır buradayım. İşimden dolayı burada kalıyorum. Sen peki? Sende mi burada yaşıyorsun?" Yutkunarak başımı salladım.

"Evet bende burada yaşıyorum 3 yıl oldu hatta." Gülümsediğinde sıcak hareketleri beni iyi hiss etdirmişti. Kendimi aptal gibi hiss ediyordum. "Kumru nasıl oda mı burada?" Sordum. Anında durgunlaşan bakışlarıyla yalnış birşey söylediğimi mi düşündüm.

"Biz ayrılalı baya oldu gece 2yıl olmuştur muhtemelen" ağzım şokla açılırken boğazımı temizleyerek geri kapatdım. Kumruyla nasıl ayrılırdılar? Kaç yıllık ilişkileri vardı. Bir birilerini çok seviyordular. Neden ayrılmıştılar sorsam mı acaba?

"Neden ayrıldığımızı düşünüyorsundur sen şimdi" aklımı okumuş gibi konuştuğunda başımı salladım ağır ağır. "Galiba evet" derin bir nefes alarak telefonuna baktı daha sonra konuşmaya başlayarak beni şoka sokmayı başardı.

"Ben bildiğin gibi askerlik okuyordum. Kumru bu durumdan memnun değildi. Korkuyorduda dene bilir. Şehit olmamdan. Ama ona bir türlü öyle bir konumlarda bulunmayacağımı söyledim. Sadece ders alacağım ve gerektiğinde düşman karşısına çıkacağımı söyledim. Bunu anlamak istemiyordu tabi. Fazlasıyla manipüleci birisi çıktı. Yıllardır bu yanını görmemişim meğerse. Bir gece ben göreve gidecektim. Bunu ona buluşarak söyledim ve kavga etdik. Ardına bakmadan çıkıp gitdi. Ertesi günü ben göreve giderken telefonuma bir fotoğraf geldi. Kumrunun erkekle bir fotoğrafı anlarsın ya"

Gerçekten kumrunun böyle birşey yapması akıl almaz değildi. Yiğit askerlik okuyordu o süreçte. Asker bile değildi. Yani göreve gitmiyor askerlerin bulunduğu savaş ortamlarına çıkmıyordu. Kumru sadece psikolojik olarak kendisinin beynini doldurmuş. Yada ayrılmanın yolunu böyle bulmuştu.


"Şoktasın değilmi? Bende fotoğrafı gördüğümde böyle bakıyordum. İlk görevimdi o kadar durgundum ki. Karşımdaki hedefe odaklanamıyordum. Sonucuda böyle oldu" üzerindeki yarım kollu siyah tişörtün sağ kolunu kaldırarak derin ve belirgin kurşun izini gösterdi.

İçim gitdiğinde derin nefes alarak "bu fazlasıyla kötü" başını sallayarak kolunu aşağı çekti. Çok belirgin ve derindi. Aslında bir kurşun izine bile benzemiyordu. "Çok belirgin kurşun izine benzemiyor" içimde kalmasın diye söyledim.

"Kurşun izi. Fazlasıyla kan kayb etmiştim. Cebhede ilk yardım çantası olmadığı için yanımızda sadece çakmak ve konserve vardı. Söylediklerim mideni bulandıra bilir hazır ol o yüzden. Konservenin kapağını açmak için üzerinde oluşan küçük şeyle kurşunu içerisine geçirip çıkardık. Daha sonrasında yarağı kapatmak için çakmakla yaktık o yüzden böyle belirgin"

ABİMİN ARKADAŞI (TEXTİNG 18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin