8

61.3K 907 150
                                    

Yatağımdan çıkarak ev kıyafetlerimi giydim. Bugün iş yoktu. Aşağı indiğimde telefonuma mesaj gelmişti. Abim yazmıştı.

-nasılsın güzelim.

-ooo birileri bizi hatırladı sonunda

-unutmadım ki prensesim. Sadece düğün için hazırlıklar yapıyoruz o yüzden eve gelemiyorum.

-anladım

-bak güzel haberim var. Bu gece bütün arkadaşlarla eve geleceğim güzel bir akşam geçirelim.

-nasıl istersen

-böyle konuşma prensesim aff etdireceğim sana kendimi.

Telefonu kapatarak gözlerimi devirdim. Beni unutmuştu resmen. Eve bile gelmiyordu. Kendime kahvaltı hazırladım. Telefonuma yeniden bildirim geldiğinde o adam yazmıştı.

-günaydın nasılsın?

-günaydın ne iyi ne kötü sen?

-ben çok iyiyim.

-ne güzel.

-bugün işin yok galiba.

-evet bugün iş yok. Ve akşam abimin arkadaşları gelicek.

-hımm ne güzel eğlenirsiniz

-tabi ya ne demezsin.

-neden öyle söylüyorsun ki? Ben senin yanında olsam hiç üzülmem.

-ama değilsin.

-malesef ama abinin düğününden sonra söz hep yanında olucam

-söz mü?

-söz güzelim. Bu arada kahven çok güzel;)

Nee? Ne diyordu bu adam? Cafeyemi gelmişti?

-sen sen kafeyemi geldin? Ama neden söylemedin?

-söyleyememki. Olmaz. O kadar güzelsinki. O gözlerin. Hele saçların. Toplama o güzel saçlarını. Bırakta özgür kalsınlar.

Yazacağım birşey yoktu. Yazamadım. Kahvaltımı yapıp topladım. Üzerimi değişerek alış verişe çıktım.

Ev için yeni dekor malzemeleri mumlar ve birkaç akşam için atıştırmalık aldım. Kasaya geldiğimde demiri kasada görmüştüm. Neden heryerde önüme çıkıyor ki! Göz göze geldiğimizde kafasını selam anlamında salladı. Bende küçük bir tebessümle karşılık verdim. 'Ben sıramı sana vereyim zaten ben çok fazla şey aldım' dedim. 'Yok teşekkürler gerek yok' kafamı usulca sallayıp önümdeki müşterinin gitmesini bekledim. 'Akşam için mi bunlar' diye sorduğunda yorgun halimle gözlerine baktım. İkimizinde gözlerinde kırgınlık vardı. 'Ah evet akşam için. Gelicekmisin?' Hafif sırıtarak 'tabiki geleceğim' gülümseyerek aldıklarımı kasaya boşaltdım.

Demirle birlikte çıkmıştık mağazadan. 'Sen nereye gidiyorsun' aldıklarımı demir taşıyordu. 'Ben öyle dolaşıyordum sigara alayımm dedim.'başımı hafifce sallayarak önüme baktım. 'Aff etin mi beni?' İkimizde durmuştuk. Ona taraf dönerek. 'Aff etim demir' gülümsediğinde bende gülümsedim. Tekrardan yolumuza devam ettik.

Evimin önüne geldiğimizde 'zaten birazdan arkadaşlar gelicek istersen sen gel hem bana yardım edersin' kendimin bile emin olmadığım cümleler söyledim. 'Tamam o zaman nasıl istersen' kapıya anahtarı yerleştirerek açtım. İkimizde girdiğimizde kitledim ve ayakabılarımı çıkardım. Aldıklarını benimle birlikte mutfağa bıraktığında 'hadi başlayalım o zaman' dedim. Saçlarımı arkadan topladığımda dikkatle beni izliyordu. Gözlerimiz ara sıra bir birine denk geliyordu. Çerezleri çekirdekleri cipsleri hepsini ayrı ayrı kaplara koyuyorduk. 'Hadi salonu hazırlayalım' 'tamam hadi bakalım' aldığım dekorları alarak salona geçtik. 'Önce kolutukların üstüne yumuşak pike serelim' pikeyi bana uzatdığında gülümseyerek aldım. Ben tekli koltukları düzenlerken o çift koltuğu düzenliyordu. Tvinin önüne aldığım mumları yerleştirerek yaktım. Yastıklarıda koltuğa bırakarak arkamı döndüğümde demir arkamda durmuştu. Ayağım burkulduğunda demirin yakasından tutarak arkaya doğru düştüm. Oda üstüme geldiğinde ellerim istemsiz koruma amaçlı boynuna gitti.

Aramızda milim kalmıştı. Nefes almayı unutmuş gözlerinde kilitli kalmıştı gözlerim. Biraz daha yaklaşırsa dudaklarımız bir birine keletlenicekti. Nefessiz kaldığımda dudaklarımı aralıyarak onun nefesini içime çektim. Gözlerini sıkıca kapatarak açtığında üstümden kalktı. Kekeleyerek 'ee aya ayağım takıldı korumasız kalıncada s seni tutdum özür dilerim' elimden tutarak beni kaldırdığında ayağıma baktı. 'Tamam sorun yok iyisin değil mi?' 'E evet iyiyim devam edelim' kafasını salladığında devam ettik.

ABİMİN ARKADAŞI (TEXTİNG 18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin