(4'YIL ÖNCE)
Gözlerim açılmıyordu. Ama kulaklarıma uğultular ulaşmaya başlamıştı . En son ne yaşamıştım hatırlamıyordum. Nerdeydim onu bile bilmiyorum. Ama acı hiss ediyordum. Tam kalbimde büyük bir acı hiss ediyordum. Neydi böyle acımasızca yakan?
Gözlerim yanıyordu. Kirpiklerim ıslaktı. Ama ağlamamıştım ki? Parmaklarımı kıpırdatarak gözlerimi açmaya çalıştım. Beyaz tavan ve ışıkla bakışan gözlerimi etrafda gezdirdim. Hastanedeydim. Yine mi? Başamı döndük?
Peki nasıl bir dönüştü bu? Yanımda kimse yoktu. Sadece kolumdaki serumun sesi ve baş ucumda ses çıkaran aparat vardı. Ağzımda oksigen maskesi vardı. Üzerimde hastane kıyafeti. Başım çok ağrıyordu. Karnımdada çok kötü ağrı vardı.
Otomatik sürgülü kapı açıldığında içeri giren bir adam ve bir kadınla gözlerimi onlara diktim. Doktor ve hemşire! Onlar söylerdi neden burada olduğumu. Doktor elindeki dosyaya odaklanmışken hemşire serumuma bakıyordu. Serum olmayan elimi maskeye atarak çıkardım.
"Ben neden buradayım? Ne oldu?"
Konuşmak karnımdaki ağrıyı çoğaltıyordu. Ama neden ağrıyordu bilmiyorum. Hemşire serumu kontrol ederek doktorun yanına geçti. Doktorda elindeki kağıtı hemşireye uzatarak baş ucuma geldi. Maskeyi takmak istiyordum öyle daha iyi nefes alıyordum.
"Merhaba gece hanım. Ben doktor ferah akbaş. Bir olay sonucu karnınızdan silah yöntemiyle vuruldunuz. Sizi abiniz hastaneye getirdi. Şuan durumunuz iyi. Birazdan sizi normal odaya alacağız."
Gözlerimi berelterek doktorun söylediklerine odaklandım. Nasıl silahla vurulmuştum? Hatırlamıyordum ama. Kim vurmuştu beni? Rüyamı görüyordum? Neden hatırlamıyordum? Başımıda mı vurdum acaba? Nefesimin kesildiğini hiss ederek maskeyi taktım. İki üç dakika sonra geri çıkararak.
"Ben acaba kafamı vurmuş ola bilirmiyim? Hiç bir şey hatırlamıyorum."
Doktor bir bana birde hemşireye bakarak kaşlarını çatdı. Nefesim daralıyordu. Maskeyi takarak derin nefesler aldım. Kendimi zorlamamalıydım. Biraz dinlenip hatırlamak iyi gelecekti. Doktor ellerini önlüğünün çeplerine koyarak
"Olayı yaşarken şokta olmuş ola bilirsiniz o yüzden hatırlamamanız normal. Biraz dinlenin sonra hatırlmaya çalışın. Ama kendinizi fazla yormayın."
Sadece başımı sallayarak ikisininde odadan çıkışını izledim. Vurulmuştum karnımdan. Demir neredeydi? En son onunla ve abimle kahvaltı yapmıştık. Hatırlamak istiyordum. Neden burada olduğumu bilmek istiyordum.
1saat olmuştu. Sadece tahminimce 15dakika uyumuş daha sonrasında hatırlamaya çalışmıştım. Ama malesef. Birşey yoktu hatırlamıyordum. Acaba o adammı vurmuştu beni? Beynime gelen şokla yerimde titreyerek tırnaklarıml çarşafa geçirdim.
Hatırladım. Hayır hayır! Vurulmuştuk orada! Demirle vurulmuştuk. Kurşun delip geçmişti ikimizi. O adam vurmuştu bizi. Gözlerimden firar eden yaşlarla bağırarak demie diye ağladım. Ayaklarımı yere sarkıtarak kolumdan serumu söküp fırlatdım. Anında tepki gösteren karnımdaki sancıyla elimi karnıma götürdüm. Belimi bükerek elim karnımda odadan çıktım.
"Demir!"
Göz yaşlarım içinde koridorda yürürken insanlar bana bakıyordu. Elime değen ıslaklıkla karnıma baktım. Kanıyordu. Yaram açılmıştı. Umrumda değildi. Kalbim yanıyordu. O iyimiydi? Yaşıyormuydu? En son onun kollarındaydım. Şimdi neredeydi? Neden yoktu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİMİN ARKADAŞI (TEXTİNG 18+)
Romance- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkarıp kadınlığıma dayadığında iç çekerek inledim. - ııhhm ahh... demir dayanamicam doldur içimi hadi v...