28

28.1K 537 19
                                    

İkimizde bir arabanın içinde sahil kenarında öylece duruyorduk. Konuşmadık yol boyu hiç. Hala elini bırakmamıştım. Oda öyle. Ama ona çok kırgındım. Hiç olmazsa hastaneden çıktığımda beni o getirseydi diye düşünüyorum ama bir yanımda travması var yapamadı diyor.

Öylece durmak canımı sıkıyordu. Konuşmak istiyordum. Ama kendimde cesaret bulamıyordum. Şarkı açtım. Radyodan denk gelen bir şarkı. "Sen orda yoksun" 29 gün öncesine gitti aklım. Orda olmayışına. Yanımda olmayışına. Yanlız kalışıma. Yoktu. Yanımda yoktu.

-ne düşündüğünü biliyorum. Ben hep oradaydım.

İlk konuşan o olduğunda kafamı bile çevirmedim. Bakışlarım sahile vuran denizin dalgalarındaydı. Cevap vermedim. Konuşmayı unutmuştum. Ama konuşmak istiyordum. Bas bas bağırıp 1aydır neredesin diye haykırmak istiyordum. Sonra ona sarılmak istiyordum. Herşeye rağmen sarılmak. Çünki yorgunluğumu öfkemi dindire bileceğim tek yerdi onun kolları.

Yanağıma değen sıcak elleri bakışlarımı ona çevirdi. Göz altları siyahlaşmış. Çökmüştü. Yeni yeni çıkan kirli sakalları onu yaşından büyük göstermişti. Dağılmış saçlarına ellerimi daldırmak istiyordum. Okşamak istiyordum. Üstüne giyindiği siyah deri çeketini çıkarmak tenine sarılmak istiyordum. Ona büyük ihtiyaç duyuyordum. Ama bunları yapacak cesaretim bile yoktu.

-konuşmayacakmısın?

Bakışlarımı pencereden dışarı çevirdim. Konuşmak istiyordum. Anla beni. Gözlerimden anla lütfen. Kalbimde büyük bir boşluk var sarılsan belki geçer. Gözlerime bak ve anla.

Gözlerimi gözlerine sabitledim. Anlaması için. Yanağımdaki eli kemere kaydığında kemeri çözerek kollarımın altından tutarak kucağına oturttu beni. Birşey yapmadım. Şaşırdım ama bildirmedim. Hissizleşmiştim resmen. Sadece ona karşı öfke ve sevgi besliyordum. Eski halime dönmek cıvıl cıvıl olmak istiyordum.

Bir eli belimden omzuma çıktığında başımı göğsüne yasladı. Gözlerim dolduğunda göz yaşlarımı serbest bıraktım. Diğer eli saçımı okşarken bir diğeri omzumu sıvazlıyordu. Böyle yapılınca ağlıyordum. Bunu biliyordu. Ağlamam hıçkıraklara dönüşmüştü. Rahatlamak istiyordum. Saatlerce ağlamak istiyordum.

Saatlermi geçmişti yoksa dakikalarmı bilmiyordum. Ağlamam az önce sakinleşmişti. Demir birşey demeden sadece ağlamamı beklemiş saçlarımla oynamıştı. Artık konuşmak istiyordum. Konuşamazsak birşeyleri düzeltemeyiz.kafamı göğsünden kaldırmadan konuştum.

-neden bana daha önce anlatmadın?

Travmasını ima ederek konuşmuştum. Saçlarımdaki elleri duraksamıştı. Yanlış yerden mi girmiştim? Kafamdaki soruları sormak onları susturmak istiyordum. Yanlış yerden girmemiş yanlış soru sormamıştım.

-o cesareti bulamadım kendimde.

Derin bir yutkunuş sesi kulağımı doldurdu. Bedeni kasılmıştı. Karşımda hep dağ gibi duran adam şuan ağlamak istiyordu. Bunu hiss ediyordum. Kendini o kadar sıkmış kasıyordu ki saçlarıyla oynasam dizime yatırsan saatlerce ağlaya bilirdi.

-iyimisin peki?

Cevap vermedi. Boynumda ıslaklık hiss etdiğimde ağladığını anladım. Kafamı kaldırmadım. Rahatca ağlasın istiyordum. Belkide aylardır yıllardır ağlayamıyordu. Acısını anlatamıyordu kimseye. Saçlarımdaki elleri yeniden saçlarımı okşadığında ağlaması durmuştu. Ağlasın istiyordum tutmasın göz yaşlarını paylaşısn benimle acısını istitordum. Başımı göğsünden kaldırarak ellerimi yanaklarına yerleştirdim.

-göz yaşlarını tutma. acını güvenle paylaşa bileceğin tek kişiyim.

Titrek nefesleri ve titreyen çenesi kendini çok kastığını gösteriyordu. Gözlerinden dudaklarına inen bakışlarımla hiç düşünmeden herşeyi boş vererek bütün kırgınlığımı bir kenara koyarak dudaklarına basıtrdım dudaklarımı. İçimde fırtınalar eserken yanaklarındaki ellerim saçlarını okşadı. Tepki vermiyordu. Bende öyle. Sadece dudaklarmızı haraketsizce tutuyorduk.

Küçük bir buse kondurarak geri çekildim. Saçlarını hala okşayan ellerim yeniden yüzüne düştü. Gözleri kızarmıştı. Baş parmağımla yanağını okşadım. Elleri belimi bulduğunda dudaklarıma kayan gözleri hızla geri gözlerime kalktı. Yanağındaki elim sağ kulağını arkasına yerleşerek orayı okşadı. Böyle yapınca onun ağladığını biliyordum.

-Yapma.

Dedi. Ama böyle kalmasını istemiyordum. Ağlamasını istiyordum. Yıllardır biriktirdiği göz yaşlarını bıraksın istiyordum. Sonunda kendini tutamayarak ağladığında bende ağlıyordum. Onunla ağlamak onunla gülmek istiyordum. Ve ikiside gerçekleşmişti. Kollarını belimden omzuma çıkararak şiddetle ağlıyordu. Ne kadarda tutmuş kendini. Ne kadarda acı biriktirmiş içinde.

-seni seviyorum.

Kulağına sessizce fısıldadım.

(2"SAAT SONRA)

Birlikte demirin evine gelmiştik. Konuşmuş ağlamış herşeyi hall etmiştik. Ona olan kırgınlığım gitmiş yerini eskisi gibi sevgim doldurmuştu. Şuan yemek yiyorduk. Birden bire iştahım açılmıştı. Demirde üzerini değiştirmiş birlikte yaptığımız yemeği yiyiyordu.

-çok güzelsin.

Ağzımdaki kaşığı geri yerine bırakarak yutkundum. Aniden söylediği cümleler eski cıvıl cıvıl hallerimi tazeliyordu. Gözlerine bakarak gülümsedim.

-teşekkür ederim.

Başımı aşağı eğerek yemeğime döndüm.

-o kadar özledim ki seni.

Gözlerime inen hüzünle bakışlarmı gözlerine kaldırdım.

-bende seni çok özledim. Gözlerini en çokta.

Masadan kalkarak yanıma geldiğinde elini saçlarıma daldırarak dudaklarmızı birleştirdi.elimdeki kaşığı masaya bırakarak kollarımı boynuna doladım. Alt dudağımı ağzının içinde ezerek emiyordu. Ellerim saçlarında raks ediyor üst dudağını öpüyordum.

Ellerini belime yerleştirerek beni kucağına oturttu. Belimdeki elleri sıkılaşmış dudaklarımı öpüyordu. Oturduğu yerden kalkarak mutfak sehbasına otturdu kalçamı. Saçlarındaki elim sırtına yerleşirken tırnaklarımı etine geçiriyordum.

Dudaklarımızı ayırarak boynuma indi. Diliyle boymuma darbeler atıyordu. Ağzımdan kaçan sessiz inlemeyle dudaklarmı ısırdım. Boynumdan çekilerek anlıma öpücük kondurdu.

-çok güzelsin şahmelek. Beni deli edecek kadar.

ABİMİN ARKADAŞI (TEXTİNG 18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin