~Karakter hayatları~

214 63 3
                                    


Helloğğğ

Çok fazla istenildiği için karakterlerimizin hayatlarından biraz bahsetmek istedim size.

Hem bu şekilde hikayeye daha verimli bir şekilde devam ederiz diye düşünüyorum.

Lütfen yorum yapın görüşleriniz benim için çok değerli 💗

İyi okumalarr

(Not:Bence bu bölümü istediğiniz şarkıyı dinleyerek okuyun,çok güzel oluyorrr:))

Ayça'nın hayatı

Ayça'nın hayatı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.













Ben Ayça.Adının anlamı ayın şekli, hilal olan Ayça.

Hayatım ailemin beni hep şekillendirmesiyle geçti. Her gün kavga asla eksik olmazdı.

Babam gemiye bir hafta gittiğinde annem ile baş başa kalırdık.Annem beni hep ders çalışmaya zorlar, gerekirse telefonumu alırdı , hesaplarımı kapatırdı, arkadaşlarımla görüşmeme müsade etmezdi.Sadece ders çalışmamı isterdi.Hırslıydı.Ben zekiydim ama kapasitem olduğu için .Ders çalıştığım için değil.Oldum olası sevmem zaten ders çalışmayı, seveceğimi de zannetmiyorum.

Ortaokul yıllarım darmaduman geçti.Sürekli darmaduman bir hayatın ortasına bırakılıyordum ve ailem bunu umursamıyordu. Okul değiştiriyordum, dershane değiştiriyordum.Ailem benim ne hissettiğimi hiç anlamamıştı. Ama sorsan aile vazifelerini yapmışlardı.Aile demek başarıyı önemsemek değildi ki.

Benim ailem beni değil , başarımı önemsiyordu...

Lise yıllarımda da pek bir şey değişmedi.
Abim üniversiteyi kazandı ve şehir dışına gitti.Bu süreçte tabi ailem yine ve yine ders çalışmam konusunda beni baskılamaya devam etti.Bardağı taşıran son damla ailemle ettiğim en son kavga oldu.Artık daha fazla o evde nefes alamadım ve evi terk ettim.

💧

Altuğ'un hikayesi

Altuğ'un hikayesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben Altuğ.Anlamı kırmızı tüy olan.Hayatımı hep kırmızılar belirledi belki adımı bu yüzden Altuğ koymuşlardır.

Annemle babamın tanışma hikayesi yine bir kırmızı.Bir genç kızın cinayetini birlikte inceliyorlar ve bu arada 'sözde' aşık oluyorlar.O ölen genç kız ise Ela'nın teyzesi...

Kısa bir süre sonra evleniyorlar.Ablam ve ben geliyoruz en sonunda dünyaya.Babam ablamın üzerinde çok titrerdi.Geceleri sokağa çıkmasına izin vermezdi, sürekli ders çalışmasını söylerdi.Her kıyafetini kontrol ederdi, hoş ablam da zaten açık şeyler giymeyi hiç sevmezdi.

Annem babamın bu tavrını hiç beğenmiyordu.Ona göre bir çocuk böyle yetişmemeliydi.Ama o da sürekli mahkeme koridorlarında olduğu için bizimle pek ilgilenemiyordu.

Annem cinayetlere bakıyordu ancak bizim ruhumuzun cinayetini çözemedi..

Hayat hep böyle geçip gidiyordu.Birgün ablam eve biraz geç gelmişti.Kütüphanede ders çalışmıştı malum evdeki ortamda ders çalışamıyordu.Babam ablamın geç gelmesine çok sinirlendi ve kavga ettiler.Annem babamın karşısına geçti ve bu sefer de o babama bağırmaya başladı.Evlendikten 2 yıl sonra boşanmışlardı zaten.Arada babam bizi görmeye geliyordu.Babam öfkesine hakim olamadı ve evi bir hışımla terk etti.Annem babamın arkasından bu yaptıklarının bedelini ödeyeceğini balkondan haykırıyordu.O anda kırmızılar yine hayatımı belirledi.

Annem incecik balkon demirinden babama aşağı eğilerek haykırırken ayağı kaydı ve balkondan aşağı düşerken balkon demirine tutundu.Biz annemin yanına gelmiştik , elimizi tutması için uzatıyorduk.Annem ince parmaklarıyla benim elime dokunmaya çalıştı , eli elime değdi fakat ince demirler annemi daha fazla tutamadı ve annem 6.kattan aşağı düştü...

Kan kırmızısı her anımı süslüyordu ama acıyla ...

Ben annemin ölmeden önce o minik dokunuşun etkisinde kalıp yere bakıyorken ablam bir yandan ağlayıp bir yandan bağırıyordu.
İkimiz de merdivenleri üçer üçer indik.Dış kapıyı açtığımızda annemin oracıkta can veren incecik bedenini gördük.Ağlayan parkın oraya düşmüştü.kırmızı..

Ablam annemin başını dizleri arasına alıp ağlamaya başladığında

Dünya dönmeyi kesti
Kalp bir daha atmamak üzere durdu
Gözler her zaman yağmur gibi hep aktı
Güneş bir daha doğmamak üzere battı
Çiçekler bir daha yeşermemek için soldu
Dudaklar bir daha gülmemek üzerine mühürlendi
Her yer sessizliğe büründü
Annem kara toprağa
Gecenin karanlığı da bizi o gece karanlığına gömdü...
Bir daha ışık açmamak üzere....

Bu olay bizim hayatımızı belirlemişti.Babam en ufak bir yaşam belirtisi göstermiyordu, emekli olmuştu.
Ablam askerlik okuyacağım diye direnip o çok istediği Harp okuluna gitmişti..
Ve ben yine yalnızlık üzerine gömülüydüm.
Babam beni hep 'ders çalış sende ablan gibi iyi yerlere gel' diye baskılıyordu.O yüzden genelde geceleri eve gelmiyordum.Babam pek umursamıyordu zaten.Ablamla da arada mesajlaşıyoruz.Genelde görevde oluyor zaten.Fakat o gün o ağlayan parkta bir kız oturuyordu.Gidecek bir yeri yok gibiydi.Bankta kıvranıp duruyordu.

Ayça..

O kız benim yıllar önce gece karanlığına bürünen yüreğime bir ışık misali girmişti.

Ondan hoşlanmıştım..

O kız bana ilk defa güzel hisleri tattırmıştı.

Ben adımımı atmıştım.Eğer o bana bir adım gelirse ben ona on adım atacaktım.

Eveeett

Biraz kısa oldu biliyorum kusura bakmayınnn

Nasıl olmuş sizceee

Şimdiden söyleyeyim yeni bölümü sömestirda atmayı düşünüyorum.

Çiftlerimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ayça&Altuğ??

Elimden geldiğince yeni karakterler eklemeye çalışıyorum.Umarım seversiniz..

Yorum atmayı unutmayın yorumlarınız benim için çok değerli 💗

Hepinizi çok seviyorum.

Ayrıca kısa sürede bu kadar okunmaya ulaştık açıkçası hiç beklemiyordum çok teşekkür ederim her birinize..

Hepiniz canımın içisinizz❤️❤️

Kocamaan öpücüklerimi yolluyorum size

Hoşçakalın..



Ağlayan ParkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin