15.BÖLÜM~YANKI

110 50 49
                                    

Hello okurlarım

Yeni bölümm geldi

Hepinize iyi okumalar ⭐

Bakarken kıyamamak mı?
Yoksa baktıkça doyamamak mıdır aşk?

~Özdemir Asaf

🎵 Mabel Matiz- Öyle kolaysa slowed

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎵 Mabel Matiz- Öyle kolaysa slowed

💧

Naz'ın anlatımıyla

Kafamda değişik düşünceler dönüyordu. Bir tarafım söylediğim için rahatlarken diğer tarafım söylediğim için çok korkuyordu. Kendimi bir uçurumdan aşağı atmıştım. Rahatlamak istiyordum. Ama daha uçurumdan atlayan bedenim henüz yere değmemişti. Çınar'ın vereceği cevapla bedenim ya yere yapışacak ve yerimden kalkamayacaktım ya da yumuşak yastıkların üstüne düşmüş gibi hissedecektim. Her şey Çınar'ın söyleyeceği şeye bağlıydı.

Çınar'ın gözlerinin içine bakıyordum. O ise çok şaşırmış görünüyordu. Biraz daha birbirimize baktıktan sonra sonunda dudaklarını araladı. "Naz, ben ne diyeceğimi bilmiyorum" diyebildi sadece.
Ben yine ona bakmaya devam ettim.

"Kalbini kırmak istemiyorum ama neden ben?" Diye sordu. Doğru ya! Neden o'ydu ki? Kalbim neden aşık olmak için onu seçmişti. Ünlü bir söz vardı 'aşık olacağınız kişiyi seçemezsiniz' diye. Seçememiştim bende. Bilmiyordum neden ona aşık olduğumu. Onu unutmak için sevgili de yapmıştım. En son Meriç ile çıktığımızda fark etmiştim ki ben sevgili yapsam bile aklımda hep o vardı. Sevgili yapmak da onu unutturamamıştı zihnimde. Belki aklım da kabullenmiştir aşık olduğumu. O yüzden unutamamıştım onu. Halbuki unutan iyileşirdi.

Ben onu hep unutmak istemiştim. Basit bir ergen aşkı olarak düşünmüştüm. Sonra kızlarla arkadaş olunca ondan kopamadığımı fark etmiştim. Olmuyordu, onsuz, onu düşünmeden olmuyordu.

"Bu sorunun cevabını bende bilmiyorum Çınar" dedim. Artık gözlerinin içine bakamıyordum. Utanıyor muydum? Hayır. Bu hissi hiç bilmiyordum. Hayatımda hiç tatmamıştım.

"Naz, kalbin kırılmazsa ben biraz düşünmek istiyorum, lütfen" dedi. Gözleri hafifçe dolmuştu. Elleri titriyordu. Belli ki kalbimi kırmaktan çok korkuyordu. O meraklı bakışları yerini düşünceli ve aklı karışık bakışlara bırakmıştı. Kafası karışmış gibi görünüyordu. Ne cevap vereceğini bilemiyor gibiydi.

"Tabii, düşün. Duygularım için çok özür dilerim Çınar" dedim titrek çıkan sesimle. Sesim niye titremişti bilmiyordum.

"Duyguların için özür dileme Naz, en azından dürüstsün" dedi. Gözlerinin içine daha fazla bakamıyordum. Mavilerimi ondan sürekli kaçırıyordum. Gerçi şuan mavi kaldıklarına da pek emin değildim. Gri olmuş olabilirlerdi.

Ağlayan ParkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin