Ayça zeki bir kızdır fakat ders çalışmayı hiç sevmez.Ama annesi ve babası ders konusunda Ayça'yı baskılamaktadır.Ayça birgün yaşadığı son darbe yüzünden evi terk eder ve parkta otururken kendisiyle aynı kaderleri paylaşan Altuğ ile tanışır...
Bu bölüm dinleyebileceğiniz şarkı: Gripin- aşk nerden nereye
İyi okumalar⭐
Hiç iyileşmeyenler en sonunda herkese yara bandı olurlar...
•••••••••••••••••••
Aile bizim kökümüzdür. Bir çocuk doğruyu ve yanlışı ailesinden öğrenir. İlgi ister, tıpkı hayvanlar ve bitkiler gibi. Eğer ebeveynler çocuğuna ilgi göstermeyecekse onu dünyaya getirmemelidirler. Çünkü getirirlerse o çocuğun dikiş tutmayan, sürekli kanayan açık bir yarası olur...
💧
Altuğ yanağımı öpmüştü. Yanağımdan kan dolaşımıma sıcak bir ısı yayıldı. "Altuğ" dedim. "Söyle bitanem" "Birbirimizi tanıyalım mı" "Nasıl yani" "Birbirimize sorular soralım ve cevaplayalım" "Tamam, ilk ben sorabilir miyim" "Sor madem" dedim ve dizine yattım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Köpeklerden niye korkuyorsun" Bu soruyu soracağını az çok tahmin etmeliydim. Ona olayı anlatmalı mıydım.. Anlat Ayça, dedi içsesim. Anlattım.{Olayı öğrenmek isteyenler önceki bölümde var} O kadar sinirlenmişti ki bir elini yumruk yapmıştı. "İşte bu yüzden, şimdi ben soruyorum" dedim. "
Ela ile o gün neden bizim evin bodrumunda konuştunuz?" Sorunun cevabını merak ediyordum. Bana baktı. "Söylemem doğru olur mu bilmiyorum ama Ela'nın teyzesi de bir zamanlar sizin oturduğunuz apartmanda oturuyordu" Ela'nın teyzesinin intihar ettiğini biliyordum, Ela kendi söylemişti. Hatta annesinin psikolojisi bozulmuş ve bu yüzden sürekli annesini başka bir şehire tedaviye gidiyordu. Ela o yüzden otogarlara gitmeyi pek sevmiyordu. "Ela'nın teyzesi ve sen ne alaka" dedim. Hayır ya soru hakkımı kullanmıştım. O da bunu fark etmiş olacak ki güldü. "Annem ve babam bir cinayete bakarken tanışmışlardı demiştim ya o cinayet Ela'nın teyzesiydi, sonra intihar ettiği ortaya çıktı. Ela da bu yüzden arada bir rahatlamak için sizin evin bodrumuna iniyor." "Sor bakalım " dedim. "Hmm. En sevdiğin bitki?" "Bilmiyorum. Hiç düşünmedim ama sanırım lale. Çok hoşuma gidiyorlar" "Sıra sende " dedi "Hayır ben 2 tane soru sordum. Sıra yine sende" "Pekala, en sevdiğin hayvan?" "Penguen" "Gerçekten mi" "Evet, bana çok tatlı geliyorlar." "Sıra sende" "Benim bir parçam olmak istesen neyim olurdun?" Düşündü uzun süre. Sonra bakışları yine dizinde yatan bana döndü. "Gözyaşların olurdum. Çünkü kalbinden gelip, gözlerinde doğmak, yanaklarında yaşamak ve dudaklarında ölmek için..." ❤️ Kalbimi yine iltifatlarıyla süslemişti. Çok etkilenmiştim açıkçası. Böyle güzel sözler aklına nasıl geliyordu..
