13.BÖLÜM~DİLEK

135 49 44
                                    

Helloğğ

Nasılsınız

Yeni bölüm geldi

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Bu arada bir arkadaşımın da kitabı var kitabın adı: BULACAĞIM
Onu da okuyabilirsiniz ben çok seviyorum şahsenn.💗

Hepinize iyi okumalar ⭐

🎵Kerem Keskin- Görmezden

"Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu ağlardım..."

~Atilla İlhan

💧

Ağlayan Park...

Bizim şahidimiz.

Her anımıza şahit olan yer.

Yine bir anımıza şahit olmuştu.

Hayatımda sadece bir yıl mutlu olacağımı ama diğer yıllar mutsuz olacağımı söyleseler yine de kabul ederdim. Mutlu olmayı çok özlemiştim çünkü. Mutlu olmaya ihtiyacım vardı. Hemde çok...

Bu yıl yine her zamanki gibi ilerler diye düşünüyordum. Altuğ ile tanışmak benim hayatımda yaptığım en büyük hamleydi. Çünkü sonunda mutlu mu, mutsuz mu olacağımı o belirleyecekti. Onunla her parkta buluştuğumuzda içimde kelebekler hep pır pır ederdi.

Şimdi dudaklarımız buluşmuştu. Kalbim ilk önce çok hızlandı, daha sonra hızını yavaşlattı git gide. Bir ara nefesimi tutmuştum. Kalbim o an atmayı kesmişti sanki. Öpüşümüz gitgide hızlandığında nefessiz kaldığım için dudaklarımı geri çektim. İşte yine kalbim hızlı atmaya başlamıştı. Onun dibinde ona dokunamadan durmak kalbimi hızlandırıyordu. Derin bir nefes çektim içime. İçimde bir ağırlık vardı sanki, şuan o yok olmuştu. Rahatlamıştım.

Bir saniye! Az önce biz öpüşmüş müydük?

Düşününce kulağa çok garip geliyordu. Huzura erdiğim bir ses duydum kulağımın yanından.

"Ayça, nefesimi kesiyorsun. Şimdi bana Ayça mı ölsün sen mi diye sorsalar bir saniye düşünmem anında senin için ölmeyi seçerdim. Bu düşüncem asla değişmeyecek. Seni hep çok seveceğim."

Bende onun için canımı hiç düşünmeden feda ederdim. Bunu söylemek yerine yanağına bir öpücük kondurdum. Hâlâ kucağında duruyordum. Aslında bu yanlış anlaşılabilirdi ama umrumda değildi. Onu çok seviyordum. Hayatımın bir parçası değildi, o benim hayatımdı. Pişman olmamam için ilk adımı bile benim atmamı beklemişti. Ben ona nasıl kıyabilirdim ki?

Cebim titremeye başladığında telefonumun çaldığını anladım. Maalesef hep bölünüyorduk ama yapacağım bir şey yoktu maalesef. Telefonu elime aldığımda beni hiç ummadığım bir isim arıyordu.

Naz.

Naz telefonla konuşmayı sevmezdi. Mesaj insanıydı o. Telefonla konuşmak onun için en sıkıcı şeydi. Niye beni arıyordu o zaman şuan? Önemli bir şey mi olmuştu?

"Naz, önemli bir şey mi var?"

"Ayça, önemli mi bilmiyorum ama sakin ol kimseye bir şey olmadı"

"Niye aradın o zaman?"

"Müsait misin?"

Şuan yanımda Altuğ vardı. Onun yanında konuşmam hiç sorun değildi ama belli ki Naz yalnız konuşmak istiyordu.

Ağlayan ParkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin