Selam.
Yeni bölüm geldii.
Lafı uzatmayı sevmiyorum biliyorsunuz. Oy vermeyi unutmayın lütfen.
İyi okumalar ⭐
• Nil SAYGILI •Yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman,
Bana "yaşa" der gibi gülen senin yüzündü.~Sabahattin Ali
🎵 Aqtaii- Herkesim
🎵 Gülşen - Kardan Adam
•°•
Ela'nın anlatımıyla
Sessizlik vardı, ama bir yandan da ses.
Ölümün sesi var mıydı? Kesinlikle vardı.
Duymak istemiyordum böyle bir haberi. Ya da itiraf edeyim, evet böyle bir haber duymak istiyordum. Çünkü annem zaten iyileşecek gibi değildi. Babamın ölümüyle iyice harabeye dönmüştü zaten. Yaşayan bir ölü gibiydi.
Teyzemin ölümüyle çok yıkılmıştı zaten. Babamın ölümü de yaşaması için bir sebebi kalmadı demekti. Annem beni unutmuştu ki zaten, beni düşünmemişti ölürken.
Sahi, annem ölürken beni hatırlamayarak mı ölmüştü?
Bir anne, evladını unutabilir miydi? Unutabilirmiş...
"Ela, iyi misin?" Yanıma gelen Barlas'a boş bakışlar attım önce. İlerde başarılı biri olursam bu gururu aileme ithaf edemeyecektim. Aklıma bu düşünce geldi. Artık gurur ithaf edecek bir ailem kalmamıştı. Paramparça olmuştuk.
"Annem..." Dedim sadece. Gözlerimden tek bir yaş bile akmadı. Huzura kavuştuğunu düşündüm. Teyzemin yanına gitmişti belki. Mutluydu orada. Belki.
Belki annem benimle biraz ilgilenebilseydi, nasıl bir çocuk olurdum bilemiyorum. Keşke ilgilenseydi. Okuduğum kitaptaki sözlerden biri daha.
Gelecek zamanı, geçmiş zaman kipi olan "keşke" ile hayal etmek istemiyorum.
Saate baktım. Benim için hâlâ yerinde sayıyordu saat. Saniyeler hiç ilerlemiyordu. Sessiz konuşmak istedim. Evet, konuşmak istedim ama sessizliğimle.
YOU ARE READING
Ağlayan Park
RomanceAyça zeki bir kızdır fakat ders çalışmayı hiç sevmez.Ama annesi ve babası ders konusunda Ayça'yı baskılamaktadır.Ayça birgün yaşadığı son darbe yüzünden evi terk eder ve parkta otururken kendisiyle aynı kaderleri paylaşan Altuğ ile tanışır...