16. BÖLÜM

106 11 6
                                    

İtachinin bakış açısı

Saat dört olduğunda Yukinin okulunun önündeydim. Elimde bir demet gül tutarken biraz gergindim. Öğrenciler yavaş yavaş okuldan çıkarken gözlerim onu aradı. Neredeyse tüm öğrenciler çıktığında ise yuki hala çıkmamıştı. On dakika sonra, içimi büyük bir huzursuzluk kapladı. Okulun içine girdim.

"Hanımefendi?"

Bir süre sınıflarda onu aradım, neredeyse tüm okul boştu. Kullanılmayan en üst kata geldiğimde sessiz bir ağlama sesi kulaklarıma doldu.

"...hayır"

Adımlarımı hızlandırarak sesin geldiği odaya ilerledim. Kapı, dış taraftan bir sandalye ile sıkıştıtılmıştı. Sandalyeyi çekip kapıyı açtığımda gördüğüm manzara tüm bedenimi gerdi.

"Hanımefendi..."

Yuki eski sınıfın ortasında sırılsıklam kıyafetler içinde, kollarında ve yüzünde bir sürü morlukla, yerde yatıyordu. Ağlamaktan gözleri şişmişken baygın bir ifade ile bana baktı. Sertçe yutkundum. Neden bu kadar ifadesiz bakıyordu?

"...İtachi? Kapıyı açtın mı? Teşekkürler"

Hiç bir şey demeden, ifadesiz bir yüzle ayağa kalkıp içeriden çıktığında gergince onun peşinden gidip elini tuttum.

"Hanımefendi, neler oldu?"

Bir süre bana ifadesizce bana baktı ve ardından omuz silkti. Ardından hissizce önüne döndü ve ilerlemeye devam etti.

"...okulu bırakacağım"

Arkasından ilerlerken duyduğum sözlerle gözlerim açıldı. Onun okumayı sevdiğini biliyordum.

"Hanımefendi siz...doktor olmak istemiyor muydunuz?"

"Artık istemiyorum."

Ne yapacağımı bilemeyerek peşinden ilerledim. O her zaman ne olursa olsun gülümseyen biriydi, onu şimdi böyle görünce ne yapacağımı bilemiyordum.

"Ah ve İtachi..."

Bana döndüğünde yutkundum. Neden bu kadar ruhsuz bakıyordu? Bir sorun vardı, bunu biliyordum. Büyük ihtimalle yine bir zorbalıktı ama bu sefer neden bu kadar etkilenmişti. Sınırına mı ulaşmıştı? Ne olursa olsun, çabalamaktan bıkmış gibi duruyordu. İçimde iğrenç bir his vardı.

"E-Evet hanımefendi?"

"Artık hanımedendin olmayacağım"

Başka hiç bir şey demeden önüne dönüp ilerlemeye başladığında olduğum yerde kalakaldım.

"N-Ne?"

Hızlı bir kaç adımla ona yetiştim ve omuzlarından tutup onu kendime çevirdim.

"Hanımefendi?! Bu bir şaka değil mi?! Bana yalnızca şaka olduğunu söyleyin! Lütfen! B-Ben siz olmadan yapmamam!"

Ellerimi kendi üzerinden çekti.

"Sana son bir emir vereceğim"

Görüşüm gözyaşlarım yüzünden bulanıklaşırken parmak uçlarına yükselip kulağıma fısıldadı.

"Sakın, beni takip edip izlemeye devam etme. Eğer yaparsan, görmek istemediğin şeyler göreceksin."

Şok içinde olduğum yerde kalırken geri çekildi ve gitmeden önce son kez konuştu.

"Bu senin iyiliğin için, gerçekten"

İTACHİ X OKUYUCUWhere stories live. Discover now