BÖLÜM:41 KOPYA

16.2K 696 296
                                    

Şaka gibi ama arabada da sevişmiştik! Yarım saat sonra annem aradığı için hızla etek ve sweatshirtümü giymiştim. Arslan'ın yüzüne bakmadan arabadan inip eve doğru yürümüştüm.

Hayır kaçtın!

Doğru kaçtım.

Şu an evime giden sokakta yürüyordum. Aklımı meşgul etmek istiyordum ama onunla iken hareketlerim ve konuşmamı hatırladıkça yüzüme sıcaklık basıyordu. Ben ne biçim insanım? Apartmanımın önüne gelince derin bir nefes verip eve girdim.

Annem adım seslerimi duymuş olacak ki kapıyı açık bırakmıştı. Ayakkabılarımı çıkarıp eve girdim. Koridorda ilerlerken annemin sesi hiç gelmiyordu.

"Anne?" Evin içine doğru seslendim.

Salona girince annemin koltukta oturur vaziyette önüne baktığını gördüm. Ne oluyor?

"Anne beni korkuttun-" sözümü kesti.

"Otur." Kendimi korku filminde hissetmiştim. Sessizce karşısındaki koltuğa oturdum. Bir süre konuşmadı.

"Defne?"

"Anne?"

"Bir defa sorcam, cevap ver: Benden sakladığın bir şey var mı?" Dedi gözlerime bakarak. Bir an aklımı okuyor bile sandım.

Siktir!

Umarım Arslan'ı öğrenmemiştir. Yoksa bu işin sonu karakolda biter.

"Nereden çıkardın anne? Bir şey saklamıyorum." O kadar rahat söylemiştim ki ben bile kendime inanmıştım.

"Ama ben sakladığın şeyi öğrendim Defne." Yavaş yavaş sesi yükseliyordu.

Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü. Kelime i tevhid getirelim bu işin sonu hayırlı değil.

"Neyi öğrendin?" Hala bir ümit öğrenmemiştir diyorum...

"Defne benimle oynama! Sen bir öğrencisin ya! Üniversite öğrencisi-" sözünü kestim.

"Anne bak düşündüğün gibi değil."

Evet anne öğretmenimle her boku yaptım ama o benim öğretmenim yanlış anlama. Her öğrenci öğretmeni ile tahta kırar canım.

"Ne düşündüğüm gibi değil Defne! Senin derslerine odaklanman gerekiyor sen gidiyorsun işe giriyorsun!" Dedi gür sesi ile. Bir dakika iş mi? Arslan'ı değil çalıştığımı öğrenmişti!

"Anne tek başına yorulursun diye." Dedim yerime sinerek.

"Ben de bu faturalar neden gelmiyor diyorum!" Dedi ayağa kalkıp salonda tur atarak. E ben ödüyorum çünkü gelmez tabi.

"Anne-"

"Anne deme sakın! Çıkıyorsun o işten." Dedi. Gelip yanıma oturdu ve daha ılımlı konuştu.

"Kızım ben sen çalış iyi bir yer kazan mutlu ol diye çalışıyorum. Hem okul hem iş gider mi?" Başımı iki yana salladım.

"Anne senin için yorucu oluyor bu sefer."

"Olmuyor yorucu. İlk aylarım diye fazla iş veriyorlar ama zaman ilerledikçe daha kolaylaşıyor. Hem yakında terfi alabilirim." Dedi. Bu dediğine mutlu olmuştum. Yorulmasını istemiyordum.

MİHRİMAH/ Yarı Texting [+18]Where stories live. Discover now