6

28 4 12
                                    

25 Eylül 1976

  Cumartesi olduğu için sabah biraz daha geç uyanabildim, uyandığımda yine her zamanki gibi sadece Lily'nin yatağı boştu ve eşyalar düzenliydi. Bugün Hogsmeade'e gidecektik, diğerlerini uyandırdım ve beraber kahvaltıya indik.

  Sirius ve ben kahvaltı sırasında durgunduk çünkü 1 hafta sonra doğum günümüzdü ve annemin evde olmamızı istediğini biliyorduk. Yanılmadıkta, kahvaltı sırasında Black ailesi baykuşlarından biri geldi, Regulus'da görmüş olacaktı ki masaya geldi ve oturdu. Sirius mektubu alıp sesli okumaya başladı:

"Sirius ve Polaris, gelecek hafta 17. doğum gününüz nedeniyle Prof. Dumbledore'dan birkaç gün evde kalabilmeniz için izin aldık. Kardeşiniz de size katılacak ve Dumbledore'un ofisinden uçuş tozu ile doğrudan eve geleceksiniz. Gelecek hafta görüşmek dileğiyle....
                                                         W&O. BLACK"

"Neyse, şimdi Black Malikanesindeki doğum gününüzden değil Hogwartstakinden bahsedelim. İçkiler sipariş edildi mi Aylak?" dedi James.

"İçkiler mi? Bu yaptığınız kurallara aykırı, ve sen sınıf başkanısın oysa." dedi Lily, Remus'u işaret ederek.

"Hadi ama çiçeğim. Bu yıldızlar 17 oluyor, yakındaa istediğimiz her şeyi yasal olarak yapabileceğiz." devam ettirdi James.

"Kurtadam olduğunu bakanlığa kaydettirmen gerekiyorsa 17 olmayı fazla heyecanla beklemezsin." dedi fısıldayarak Remus.

"Fazla büyük şeyler hazırlamanıza gerek yoktu arkadaşlar." dedim.

"Az bile oldu Polaris oyunbozanlık yapma, sadece içkiler, güzel yiyecekler, son ses müzik, birkaç süpürge gösterim ve......." son kelimeyi söyleyip söylememekte tereddüt etti. "....güzel bir kahvaltı şarkısı!"

"NE! HAYIR!" dedik Sirius'la aynı anda. "Gerçekten Çatalak, bunı sadece dalgasına Aylak'a yaptığımızı biliyoruz." dedi Sirius.

"Evet, fakat bu sene farklı." diyip sırıttı James.
"Eh, neler çektiğimi anlayın ve bir sonrakini ona göre düşünün." dedi Remus, ikimize göz kırptı ve bilmiş bir biçimde kahvesinden bir yudum aldı. Masanın geri kalanı bize gülüyordu.

ATYD okumuş olanlar bu doğum günü şarkısı olayını anladı ;)

***

"Bize katılacak mısın?" diye sordum Regulus'a. "Bu sefer hayır, Crouch ve Rosier'ı alıp honeydukes'u altüst etmem gerek." diye yanıtladı. "İyi şanslar, neyseki zekanı benden almışsın." dedim Regulus gülümseyerek uzaklaştı.

Sonbahara girdiğimiz için havalar serinlemeye başlamıştı, ince katmanlar giymiştik yine de Hogwarts'ın soğuk havası bile farklıydı. McGonagall'ın ailelerimizin imzaladığı belgeleri toplamasıno bekliyorduk.

"Profesör, cidden bunu beklememiz mi gerekiyor? 3 yıldır Hogsmeade gezilerinin hiçbirini belgesiz atlamadık." diye somurttu Marlene.

"Bir takım önlemler olmadan kimse bir yere gidemez Bayan Mckinnon. Kara büyünün yaygınlaştığının farkındasınızdır. Tedbirsiz faaliyetlere izin vermem." sözünü bitirdikten sonra McGonagall ile göz göze geldik. Sirius'da görmüş olacak ki o da bana baktı.

"Sabah aldığımız mektuptan sonra bu gezi ne kadar eğlenceli geçecek bilmiyorum." dedi Sirius. "Ben James'in bahsettiği parti ile kendimi avutmaya çalışıyorum." dedim.
"Haklısın."

  Marlene ve Mary ile bir kıyafet dükkanına girdik, doğum günümde evde olacağım için ailemin beğeneceği hoş bir şey giymeliydim. Birkaç klasik siyah kumaş beğendim ve dikilmesi için ölçülerim alındıktan sonra dükkandan çıktık. Bir kaç yeri daha gezdikten sonra kızlardan ayrılıp mücevher satan bir dükkana gittim, Black ailesi kadınlarına ufak hediyeler aldıktan sonra tekrar kızlarla buluştum.

  Kaymakbirası içmeye geldiğimizde James ve Lily'nin dükkanın en dibinde oturduklarını görüp kızlarla kıkırdadık. Cam kenarında bir masaya geçtik. Marlene ise biraları aldı ve masaya geldi. "Pole, sen bugün çok durgunsun. Mektup yüzünden değil mi?" dedi Marlene.

  "Orada olmak istemediğini anlıyoruz ama senelerdir her yıl bunu yapıyorsun zaten. Bu sefer neden farklı oldu?" devam ettirdi Mary.

  Onlara annemle konuştuklarımızı anlatamazdım, en azından şimdilik. "17 olduğum için bir takım sorumluluklar yüklerler sadece ondan, ayrıca 17 olduğum günü de o evde geçireceğim. Döndüğümde bir partimiz olacağı için sorun yok demektir." dedim.
İkiside onayladılar ve biraları içip Honeydukes'dan bolca şekerleme aldıktan sonra şatoya geri döndük.

2 Kasım 1976

Sabah erkenden uyandım, gideceğimi bildikleri için onlarda uyanmıştı. "Neden uyandınız zaten 2-3 güne geri döneceğim." dedim. "Seni vedalaşmadan o eve bırakamayız." dedi Lily. Gülümsedim ve beraber ortak salona indik; Sirius,James,Remus ve Peter da oradaydı. Herkesle vedalaştıktan sonra Sirius'la beraber Gryffindor kulesinden çıkıp zindanlara gittik ve Regulus'u aldık.

  Dumbledore'un ofisine geldik ve ilk Regulus tozu eline aldı ve bağırdı "Black Malikanesi" ve bir anda gözden kayboldu, aynı şeyi sırayla ben ve Sirius'da yaptık. Bir anda Hogwarts'dan eve geldim. Şöminenin başında annem ve babam bizleri bekliyordu. "Hoşgeldiniz çocuklar." dediler bir ağızdan. Kreacher eşyalarımızı aldı ve odalarımıza çıkardı, Reg yorgun olduğunu söyleyip odasına gitti, bizde salona geçtik.

  "Evet, Hogwarts'dan yeni haberler nedir? Anlatın bakalım." dedi babam. "Yeni bir şey yok, derslerimiz de iyi. Klasik bulanıklarla dolu Hogwarts işte." diye söze başladı Sirius. "Güzel, sizle konuşmak istedim özellikle senle Polaris." dedi annem. "Lucius Malfoy'un kardeşi Louis Malfoy ile tanışmadın. Kendisi Durmstrang'de son sınıf, senin için de uygun. Doğum günü yemeğinde nişanınızı yapabiliriz." diye devam ettirdi.

  Kanım donmuştı Sirius bana doğru bakıyordu. Asla bunu istemiyordum ama sadık oyunu oynamak zorundaydım. O bir safkan ve onu reddedemem. Ne yapacağımı düşünüyordum. "Fakat onunla daha tanışmadım bile ve ertesi gün nişanlanmak biraz erken olmadı mı?" dedim

"Senin için uygun biri, zaten başka seçeneğin de yok gibi duruyor." dedi babam. Sirius'un gözleri fal taşı gibi açılmıştı, ikisini de dövmemek için zor duruyordu resmen.

"Babacığım kararlarınıza saygı duyduğumu her zaman biliyorsunuz. Benim için en uygununu da siz seçersiniz tabiki. Louis ile tanışabilirim ve erteleyebiliriz, zaten daha Hogwarts'da 1 yılım var. Gelecek sene olabilir." dedim. TABİKİDE GELECEK SENE BENİ BÜYÜCÜLÜK DÜNYASININ HERHANGİ BİR YERİNDE BULABİLİRLERSE. ASLA BUNU YAPMAYACAĞIM! Erteleyebildiğim kadar ertelemeliyim.

"Hogwarts artık eskisi kadar iyi eğitim vermiyor sonuçta, bulanıklarla dolu. S.B.D. sınavların bitti. NEWTlere girmesen de olur." dedi annem. Şoktan cevap veremezken Sirius ağzımdan lafları alırcasına konuştu,

"Ne! Onu Hogwarts'dan mı alacaksınız? Bu kabul edilemez!"

"Sirius, sesini alçalt." dedi babam o soğuk tavrı ile. "Polaris karar alabilecek olgunlukta, erteleyebiliriz." dedi. İÇİM RAHATLADI.

  "Sen de ailemize uygun birini bulmalısın Sirius." dedi annem. "Seçenekler gittikçe daralıyor."

"Deniyorum." dedi Sirius. "Deneme, yap. Denemek bir Black davranışı değildir." diye yanıtladı annem. Sirius sessiz kaldı.

  "Hogwarts'a devam edeceğim, değil mi?" diye sordum. "Edeceksin." dedi babam. Annem hiç hoşnut görünmüyordu.

  "Odalarınıza çıkın, yarın büyük gün." dedi annem.

  Sirius ile merdivenlerden çıktık ve odasının kapısında duran Reg'i gördük. Dinlemiş olmalıydı. "Nasıl kaçmayı planlıyorsunuz bundan peki?" dedi. "Bilmiyorum Reg, ama ne yaparsak yapalım seni asla bırakmayacağız." dedim. "Sanırım tek Blacklere yakışan davranışımız bu, birbirimizi kollamak." dedi Sirius.

  Regulus gülümsedi ve odasına geri gitti. Ben de kendi odama gidip biraz daha uyudum. Eve döneli birkaç saat olmuştu ama şimdiden Hogwarts yatakhanemi çok özlemiştim. Hogwarts benim evimdi.

The Noble and Most AncientWhere stories live. Discover now