19

31 5 17
                                    

23 Ocak 1977

Remus ile kahvaltıdan sonra erkenden kütüphaneye gidiyorduk. Pazar günü olduğu için ders yoktu. *Melez Prens*in kitabını inceleyecektik. En arka sıralardan birine oturduk. "Bunun bir öğrenciye ait olduğuna eminsin değil mi?" dedi Remus

  "Evet, melez prens, komik." dedim ve gülüştük. Bir süre kitabı inceledik ve melez prensin talimatlara ekledikleri ile kütüphanedekileri karşılaştırdık. Saatler geçti fakat çoğunluğu kütüphanedeki kitaplarda yazmıyordu bile. Yazanlarıda ben iksir dersinde kullanıyordum.
Kitapta yazan büyülere baktık ve gerçekten kütüphanedeki hiçbir kitapta bunlardan yoktu.

  Remus hala raflardan birkaç kitap seçiyordu "Sectumsepra.... düşmanlarınız için..." dedim sesli okuyarak ve devam ettim "Bu iş ilginç olmaya başladı. Kitabı Dumbledore'a mı götürsek? Tehlikeli olabilir." dedim.

  "Bir dakika, biz niye böyle boşuna araştırıyoruz ki. Niye saatlerdir düşünemedim." dedi Remus elindeki kitapları bıraktı ve sandalye çekip yanıma oturdu, sözüne devam etti.

  "Şu an iksir sınıfında en iyi öğrenciler kim?"

  "Ben, Lily....... Snape!" dedim.

  "Snape safkan değil mi?" diye sordu Remus. Aslında onun hakkında ailemden bir şey duymamıştım ve Snape'in yetimhanede büyüdüğünü biliyordum. Ailesi hayatta olmayabilirdi.

  "Safkan" dedim. "O zaman bu 7. yıldan birine aittir ve orada düşmüştür sende bulmuşsundur." dedi Remus

  Mantıklıydı ama Snape'in kitabı olma düşüncesi de mantıklıydı. "O gün Snape sınıftan hızlıca çıktı düşürmüş olabilir." dedim.

  "Ama Snape'in safkan olduğunu söylüyorsun."

  "Şüphelerim var." dedim ve bir süre sustuk

  "Lily? O biliyordur." dedi Remus "Bildiğini sanmıyorum." dedim ve Remus yine birkaç kitaba uzandı.

"Offf yoruldum, öğle arasını geçti ve hala bir şey bulamıyoruz." dedim huysuzlanarak ve sandalyeden kalkıp masanın üzerine oturdum, Remus'un kitap aldığı rafa başımı koydum. "Okuldaki bütün iksir öğrencilerini araştıralım mı yani." dedim Remus ise bana güldü ona göz devirdim.

"Veya sadece Slug kulübü üyelerini." dedi bana dönerek. Kütüphane bile boştu, ön raflarda birkaç kişi vardı.

"Belki bunak Slughorn'un kitabıdır ve düşürmüştür olamaz mı yani." dedim oflayarak

Remus bana daha fazla güldü "Biraz düşün Polly sence Slughorn öğrencilerine öğrettiği şeyin talimatlarını değiştirir mi?"

"Of Lupin! Napayım sen fazla haklıysan! Zekisin işte! Hoşuma gidiyor..." dedim son cümleyi biraz kısık sesle söylemiştim.

Remus elindeki kitabı kapatıp bıraktı ve önümde durdu "Zeki olmam hoşuna mı gidiyor?" dedi sırıtarak. "Olabilir." dedim ve gülümsedim. Remus belimi kavradı "Bence beni kıskanıyorsun, senden fazla zekiyim sonuçta." dedi egolu bir tavırla. Ellerimi boynuna doladım "Asla, ayrıca sen zeki olsan da ben her konuda mükemmelim.... iksir...quidditch...şaka planları..." derken Remus dudaklarımı öptü, bana mı öyle geliyordu bilmiyorum ama sanki zaman duruyordu. Ayrıca Remus'un dudakları çikolata gibiydi...... FAZLA DÜŞÜNÜYORUM. Birde Remus acı kahve ile çikolata karışımı kokuyordu biraz da parşömen... acaba zihnimi okuyor mu.....umarım okumuyordur.....offff.

  Nefesimin kesildiğini hissettim Remus geri çekildi ve sordu "Susmayacaksın değil mi? Evet yeteneklisin, hemde her konuda. Güzelsin, zekisin, tatlısın, düşüncelisin ve kendini benimle kıyaslıyorsun. Seni öptüğümde bile detaylıca düşündüğüne eminim." dedi NASIL HER ŞEYİ BİLİYORDU? Zihnimi cidden okuyor mu?

The Noble and Most AncientWhere stories live. Discover now