8

24 4 17
                                    

4 Kasım 1976

  "Sirius! Uyan! Saat kaç oldu! Ayrıca Pole yatağında yok! Uyansana aptal! Annem gelecek şimdi!" Regulus yüksek sesle biraz da fısıldayan bir tonla konuşarak kapıya vuruyordu. Dün gece Sirius ile geç saate kadar konuştuğumuz için uyuya kalmışız hemen kalktım ve kapının kilidini açıp Reg'i içeri aldım.

  "Şşh! Gir içeri, sesini alçalt." dedim.
"Ne oldu? Sen neden burdasın?" dedi Reg.
"Sonra anlatmam gereken çok önemli bir şey var." dedim. Reg başını salladı ve Sirius'u rahatsız etmeye başladı.

"Regulus! Offf, saat kaç? Pole nerde?" dedi ve huysuzlanmaya başladı Sirius.

"Buradayım uykucu, kalk. Hogwarts'a gidiyoruzz." dedim.

"Sonunda gerçek bir parti." dedi Regulus.

"Ben gidiyorum, üstümü değiştirip aşağı ineceğim. Eşyalarınızı toplayın." dedim ve odadan çıktım.

  Gitmeye hazırdım, eski portrelerle konuşuyordum (hiçbir vasıfları yok). Portrelerin tek güzel yanı ne kadar eski olursa olsun tüm ailemle birebir herhangi bir koridorda konuşabilmekti. Umarım portremi yapmazlar çünkü öldükten sonra bile bu evde..... hayır. Hiç sanmıyorum.

  Aile ağacının olduğu odaya girdim ve camdan dışarıyı seyretmeye başladım; oradan oraya yürüyen cüppeli cadılar ve büyücüler, bazı ufak yaratıklar, dükkanlar. Kasvetli ve kapalı havaya sahip Grimmauld Meydanı ve 12 numaraya doğru bakan kişiler.

  Kapı açıldı, gelen annemdi. "Hazır mısın?" dedi.
"Evet." dedim. Yanıma geldi, cep saatini almış ve elinde tutuyordu.
"Noel de Bay Malfoy burada olacak." dedi soğuk sesiyle.
"Güzel, Narcissa'ya aldığım mücevher ona çok yakıştı o gün birebir söyleyemedim. Sen iletirsin, Bellatrix de gelsin." dedim ve annem sesini ciddileştirerek tekrar konuşmaya başladığında ordan çığlık atarak kaçmak istiyordum.

"Lucius değil Polaris." dedi. Galiba hayatımda ilk kez o Malfoy'un nefret ettiğim züppe Lucius olmasını istiyordum.

"Anladım, ama-" dedim ve sözüm yarıda kesildi.

"Ama ne? Herhangi bir itirazın mı var?" dedi annem.

"Hayır, hayır hemde hiç yok. Sadece, nişanı noelde yaparız olur mu? Bir yaz düğünü istiyorum, hoş olmaz mı?" dedim ve durumu toparladım.

"Güzel fikir, yaz balosu ile beraber düzenleriz. Saf adımızı da tekrar tazeler. Belki de Gelecek Postasında konuşulursun. Bellatrix hakkında haber yapılmıştı." dedi annem, biraz yumuşamıştı sesi.

"Evet, hatırlıyorum." dedim ve sustum. Birinin odaya gelip beni bu durumdan kurtarmasıno bekliyordum.

"Sen benim tek umudumsun Polaris." dedi annem.
"Ne?" dedim şaşkınlığımı gizlercesine.
"Sen her zaman saf mükemmel varistin. Kardeşinden daha zekisin, Slytherin evinde olmasan bile Gryffindorda da büyük işler başaracağını bildiğim için seni destekledim. Regulus sadece küçük bir çocuk. Sirius ise adımıza yakışır olacak kadar değil. Bu yüzden anahtarı sana verdim."

Söylediklerini kafamda toplamaya çalışıyordum. Emeklerimin karşılığını almış hissediyordum hemde ilk kez. Katlandığım onca saçmalık artık "saf mükemmel varis" adı altında korunmuş bir hazineye döndü. Her şey kontrolüm altındaydı. Annem sözüne devam etti.

"Sirius, bir süre daha bizimle yaşayacak gibi duruyor, dersleri de ortalama statüde zaten. Fakat sen Malfoy ile evleneceksin, ve ailemizin saflığını bir kez daha herkese hatırlatacaksın. Ben de yaptım, Cissa'da, Bella'da. Bu en iyi yaptığımızdır. Biz Black kadınlarıyız, ailemizi ve adımızı koruruz." dedi.

The Noble and Most AncientHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin