12- I'm done with you

2.8K 137 8
                                    

Sabah erkenden Kim ile bebeğini aldırmak için kliniğin yolunu tutmuştuk. Çok zor bir operasyon değildi fakat yinede hastanede bir gün kalması şarttı. Kim ve Luke'un arası nasıldı gerçekten hiç bilmiyordum ama iyi olmadığından emindim.

Hatta Luke'un geleceğini bile düşünmüyorduk.

Doktorlar Kim' i hazırlarken yanında ben, Kate ve Alexis vardık. Michael ve Ashton kliniğin bahçesinde sigara içiyorlar ve konuşuyorlardı. Herkesin gözü Luke'u arasada benim gözüm Calum'u arıyordu.

Onu o kızla gördükten sonra hiç konuşmamıştık. Kız sevgilisimiydi yoksa sadece tek gecelikmiydi bilmiyordum ama hala ondan bunun intikamını almak istiyordum.

Doktorlar Kim'i içeri götürmek için sedyeye yatırırken bir anda asansör kapısı açıldı ve içinden telaşla koşan bir Luke çıktı.

Gözleri kan çanağı gibiydi, saçları ise dağınık. Luke hızlıca koşarak sedyedeki Kim'e sarıldı ve bizim duyamayacağımız tonda fısıldaştıktan sonra Luke, onun alnına bir öpücük kondurdu. Kim içeri girince hepimiz kendimize oturucak bir yer bulduk. Luke ellerini saçlarını daldırmış ağlıyordu.

"Ona bir şey olmayacak." dedim Luke'un sırtına elimi atarak. O ise irkilmişti.

"Teşekkür ederim Miranda." dedi kafasını avuçlarından kaldırırken.

"Ne için?"

"Bir sik gibi davrandım. Korktum, kaçtım. Hatta sen ve Calum olmasa şuan ne halde olurdum bilmiyorum. Aynı şekilde Kim. Onu kaybedebilirdim ama sizin sayenizde her şey eski haline dönecek. Yani öyle umuyorum." dedi çaresizce elimi sıkarak.

"Arkadaşlar böyle günler içindir."

Hepimiz susmuş bir şekilde oturup bekliyorduk. Bekleyiş dolu 30 dakikanın ardından Luke tekrar ağzını açtı.

"Bu arada Calum nerde?" işte benim de merak ettiğim soru. Kimleydi? Nerdeydi? En yakın arkadaşını en kötü gününde yalnız bırakacak kadar önemli ne yapıyordu?

"Blair'le beraber biraz geç geleceğini söyledi." dedi Michael oturduğu yerden.

"Blair de kim?" ve işte bir merak ettiğim soru daha Luke'dan gelmişti.

"Yeni sevgilisi." dedi Michael.

Herkesin bana baktığını fark etmiştim çünkü bu odadaki herkes az çok her şeyi biliyordu.

"Ben tuvalete gideceğim." dedim ve hızlıca asansörlere ilerledim. Asansör kapısının açılmasıyla boğazımın düğümlenmesi bir oldu. Asansörde Blair ve Calum el ele tutuşmuşlardı. Calum'un beni görünce yüzündeki gülümseme bir anda sönmüştü ben ise suratıma kocaman bir tokat atılmış gibi öylece kalmıştım.

"Miranda?" Calum'un adımı seslenişini duyuyordum ama cevap veremiyordum. Olmuyordu. Yanında o sürtük görünümlü kız varken lanet olası bir merhaba bile diyemiyordum. Calum kızı süzüşümü anlamış olacak ki "Ah sizi tanıştırmayı unuttum. Blair-

"Calum'un sevgilisi" dedi kız Calum'un lafını bölerek. Kızın yüzüne yumruk atmamak için ellerimi sıktığımı, kız bana elini uzatınca anlamıştım. Kızın uzattığı eli sıkarak boğazımdaki düğümun gitmesi için sertçe yutkundum.

"Bende Miranda. Calum'un arkadaşı." dedim arkadaş kelimesini bastırarak ve Calum'a son bir kez acı dolu baktıktan sonra asansöre bindim.

Tuvalete girmemle ağzımdan bir hıçkırığın çıkması bir oldu. Beni üzmesinden nefret ediyordum. Yanındaki sürtükten ve ondan da nefret ediyordum ama en çok onu kıskançlıktan ağlayacak kadar çok sevdiğim için kendimden nefret ediyordum.

Makyajımı düzelttikten ve ağladığımı belli edicek her şeyden kurtulduktan sonra yukarıya çıktım. Kim ameliyathaneden çıkmıştı. Hızlıca odasına girdim ve yine gözüme ilk çarpan şey Calum ve sevgilisinin kucak kucağa koltukta oturmasıydı. Beni fark etmeleri için sertçe öksürdüm fakat pek işe yaramamışdı.

Gece Luke, Kim ile kalmıştı ve hepimiz evimize dağılmıştık. Uzun süredir Alison'ı görmüyordum ve gerçekten çok özlemiştim. Calum'un kızı olabilirdi ama yinede onu çok seviyordum. Bu yüzden eve girememle çıkmam bir oldu. Onaların evine yürürken Calum'un evde olmaması için binlerce dua etmiştim.

Kapılarına vardığımda kapının açılasıyla yine afallamıştım çünkü kapıyı Blair açmıştı ve bana soru soran gözlerle bakarken bir yandan da sakızını çiğniyordu.

"Kapıda öyle dikilecek misin? Niye geldin?"

"Bir işim var." dedim ve kapıdan geçmeye çalıştım ama Blair beni engelliyordu.

"Ne işiymiş bu?"

"Ne zamandan beri sana hesap vermek zorundayım?"

"Calum'un kız arkadaşı olduğumdan beri." ve işte bir tokat hissi daha.

"Calum'un sevgilisi olman umrumda değil. Çekil önümden." Ben lafımı bitirmeden ikimizin de gözleri merdivenlerden inen üstsüz Calum'a takılmıştı.

"Neler oluyor?" Dedi Blair'e kol attiktan sonra.

"Sevgilin beni içeri almıyor."

"Niye geldin ki?" Dedi umursamaz bir şekilde

"Çünkü senin aksine kızını önemsiyorum."

"Bak Miranda, Alison benim kızım ve onu her konuya karıştırmak zorunda mısın?"

"Baksana boşver kızına gereken anne şefkatini Blair verir. Sanırım benim buradaki işim bitti. Size iyi geceler." dedim ve ayaklarım beni nereye götürüyorsa oraya gittim.

Calum beni hayatından tamamen silmiş gibiydi. İşin komik tarafı ise başta o beni isterken ben onu istemiyordum, korkuyordum. Korkum aşkımı yenmişti.

Beni yüzüstü bırakmasından korkmuştum. Hayatım boyunca bir çok kez yüzüstü bırakılmıştım ve bunların en büyüğü bir erkek tarfından olmuştu. Bunlardan sonra kimse beni korktuğum için suçlayamazdı.

Baby Daddy • HoodWhere stories live. Discover now