16-The Best Father

3.4K 134 22
                                    

(Multimedia- Alison)
"Siktir." diye mırıldanmaktan başka bir şey yapamadım. Calum ise gelen fotoğrafa biraz daha baktıktan sonra telefonunu yere fırlattı.

"Calum sakin ol. Seni hak etmiyordu zaten." dedim onu sakinleştirmek için ama geri tepti.

"Anlamıyor musun onu sevmiyorum bile ama ben onu aldatmamışken o beni aldattı."

"Saçmalıyorsun Calum, onun yaptığı yanlış ama bence saçma düşünüyorsun."

"Öyle mi? Ben sana aşıkken onu seninle aldatmadım çünkü onu sevmesem bile saygım vardı."

"Biliyorsun dimi beni öptüğünde zaten aldatmış oldun." bunu dediğimde bütün gergin yüz hatları yumuşamış ve yüzünü ona çok yakışan bir gülücük kaplamıştı.

"Ahh bir de o konu var değil mi?"

"Bu konu hep vardı Calum." dedim sırıtıp arabama doğru ilerlerken.

*******

Alexis ve Michael'ın düğünü için yapılan bütün hazırlıklar bitmişti ve geriye bir tek kıyafet seçimlerimiz kalmıştı. Nedimelerden biri ben olacağım için güzel bir şey giymem gerekiyordu ve benim elimde hiç bir şey yoktu.

Dolabıma boş boş bakarken teefonumun çalmasıyla kafamı kaşıyıp telefonu açtım.

"Günaydınlar efendim. Uyandırmadım değil mi prenses?"

Calum'la aramızda değişik bir şey vardı. Sevgili gibiydik fakat değildik de. Yani bana teklif etmemişti ve mantıken biz çıkmamıştık. Bu da bizi sadece birbirinden hoşlanan kişiler yapıyordu.

"Hayır uyumuyordum." dedim kıkırdayarak.

"Kahvaltı yapmadın değil mi? Aslında yapmış olsan bile umursamam çünkü bir saate kapındayız."

"Ne? Nereye? Kiminle?" Dedim afallamış bir biçimde.

"Düğün yaklaşıyor ve Alison'a kıyafet bakmamız lazım. Bilirsin ben bu işlerden pek anlamam."

"Ah! Neyse hazırlanmam lazım. Gelince ararsın."

"Anlaştık."

Hızlıca duş aldıktan ve giyindikten sonra Calum'un aramasıyla kapıya çıktım ve arabasına bindim.

"Merhaba Alison." dedim ön koltuktan arkaya dönüp bebek koltuğunda oturan Alison'a bakarak. Cevap olarak aldığım tek şey harika bir kıkırtı olmuştu.

"Ben açım." dedim hızlıca Calum'a dönerek.

"Ahh doğru. Yoldan bir sandivic alırız." dedi arabayı sürerken.

"Her zamanki gibi çok romantiksin." dedim gözlerimi devirerek.

Yol boyuncaben Alison'la oynamış. Calum'da benimle uğraşmıştı. Sonunda alışveriş merkezine vardığımızda Calum, Alison'ı bebek koltuğundan kaldırıp kucağına aldı.

"Pekala. Hadi başlayalım." dedi Calum kucağında Alison'ı taşırken.

O kadar komik gözüküyordu ki hızlıca telefonumu çıkardım ve fotoğrafını çektim.

"Hey komik olan ne? Niye pispis sırıtıyorsun."

"Çok tatlı gözüküyorsunuz."

"Çünkü bizde Hood genleri var güzelim." dedi ilerlerken. Sadece güldüm çünkü Calum Hood'a laf yetişmezdi ve haksız da sayılmazdı. Calum'un mükemmel yüzü Alison'a da geçmişti. Sanırım annesinden geçen tek şey mavi gözleriydi.

Karşımıza çıkan ilk bebek mağazasına girdiğimizde Alison, Calum'un kucağından inmek için çırpınmıştı ve Calum'un onu bırakmasıyla mağazadaki bütün elbiselere saldırmıştı.

Baby Daddy • HoodWhere stories live. Discover now