17- More than you think

2.9K 125 64
                                    

Multi için bir dakikalık saygı duruşu lütfen. Tamam devam edelim.

Bu bölümü 10K'nın teşekkürü olarak yazdım. Umarım beğenirsiniz.

Calum'un yanında olmam gerekiyordu çünkü o yanlış bir şey yapmamıştı. Kapısını tıklattığımda "Herkimsen siktir git." diye bağırdı.

"O kişi ben olsam bile mi?" Dedim kapısını açıp içeri girerken. Yüz üstü yatağına yatmıştı ve üstünde bir şey yoktu. Şimdi zamanı olmasa bile onu izlemekten kendimi alıkoyamadım.

"Buraya sırt kaslarımı izlemeye mi geldin?" Dedi yataktan kalkıp oturur pozisyona gelirken.

"Hayır seni egoist." dedim ve elime bir yastık alarak ona fırlattım. O ise muhteşem bir şekilde güldü.

"Sen dünyadaki en iyi babasın Calum ama keşke bana söyleseydin." dedim direk konuya girerek.

"Ne yani sevgilimden para mı isteyecektim." O az önce ne demişti? Yani biz sevgili değildik ve bana teklif ettiğini de hatırlamıyordum. Kalbim hızlıca atmaya, midemde kelebekler uçuşmaya başlasa da öyle olmadığımızı biliyordum.

"Ah ben üzgünüm. Öyle demek istemedim." Az önce hızlıca atan kalbim bir anda parçalara ayrılmış ve parçalar batmaya başlamıştı.

"Yani seninle öyle olmak istemediğimden değil ama öyle değiliz ve ben öyle olduğumuzu söyledim." Normalde bu haline saatlerce gülebilirdim ama yapamadım. İçimden gülmek gelmedi.

"Yani istiyorsun?" dedim kafamı yere eğerek.

"Neyi?"

"Öyle olmayı."

"Yani şey olmayı mı?" Dedi Calum aramızdaki mesafeyi kapatarak.

"Evet?"

"Evet."

"Evet ne Calum? Benimle dalga mı geçiyorsun?" Dedim sinirle ayağa kalkarak ama o çoktan benimle beraber ayağa kalkmış ve bileğimden tutup kendine çekmişti.

"Seni istiyorum. Seninle beraber olmayı istiyorum. Seninle sevgili olmayı istiyorum. Seninle ilgili olan her şeyi istiyorum. Seni öpmek, sana dokunmak, kokunu içime çekmek-"

Duyduklarım kalbime öyle bir işliyordu ki, bedenim benden hareketsizce Calum'a yaklaşmış ve dudaklarına uzanmıştım.

Sanki uzun süredir bunu bekliyormuş gibi hızlıca beni belimden çekti ve kucağına alarak yatağa oturdu. Ellerimi boynundan saçlarına doladım ve alt dudağımı ıssırmasıyla saçlarını koparırcasına çektim. İkimizde nefessiz kalınca kafamı omzuna gömdüm ve bir müddet öyle durdum. Kokusunu öyle bir içime çektim ki artık asla unutamazdım.

Boynuma bıraktığı öpücüklerle kafamı omzundan kaldırdım ve geriye doğru yatırdım. Öpücükleri yumuşakdı. Ne iz bırakacak ne de acıtıcak dereceydi.

"Çok güzelsin." dedi öpücüklerinin arasında. Cevap veremedim çünkü yaptığı her şey beni daha da kendimi ona bırakmamı sağlıyordu.

"Calum?" dedim sonunda alt dudağımı ıssırarak. O ise bir bir hırıltı çıkararak boynumdan daha da aşağıya inmeye başladı.

"Her bir dövmeni tek tek öpmek istiyorum." dedim kendime gelerek.

"Pekala" dedi ve sırıtarak tshirtünü çıkardı.

Sağ elindeki küçük dövmesini öptükten sonra diğer eline geçtim ve oradaki dövmesine de küçük bir öpücük kondurdum. Sol kolunda bir kaç dövmesi vardı ve ben hepsini öperek daha da yukarı çıktım.

Kollarındaki dövmeler bitince tam göğüsünün üstünde olan sağlı sollu iki tane dövmesi vardı. Sağdakini sertçe öptükten sonra sol tarafındaki tüy dövmesinin üstünde durdum ve tam oraya buyuk bir morluk biraktim. Calum ise inledikten sonra kıkırdadı.

"Sanırım bütün dövmelerim bu kadar ama bir dövme daha yaptıracağım. Tam burama." dedi belini göstererek.

"Ne yaptırıcaksın?" dedim ve kucağından kalkıp yanına oturdum.

"Bir anne ve bebek dövmesi." tahmin etmem gerekirdi. Alison ve onun annesini yaptırması gayet normaldi.

"Yani Alison ve annesinin dövmesi."o kadar sert yutkunmuştum ki duyduğuna emindim.

"Hayır. Alison ve senin dövmen." dedi ve beni kucağına geri oturtturdu.

Bütün cesaretimi topladım ve ellerimi boynuna dolayıp onu öpmeye başladım. Bazı şeyleri aşmam gerekiyordu. Artık Calum'dan kaçmam saçmaydı çünkü onu seviyordum ve o da beni seviyordu. Sanırım artık ona teslim olabilirdim.

Alt dudağımı dişlerinin arasına almasıyla istemsizce kendimi ona bastırdım ve o da ellerini belime indirdi ve beni kendine daha çok bastırdı.

"Üstünü çıkarabilir miyim?" dedi boynumu emerken. Bense konuşabilecek gibi değildim bu yüzden küçük bir inilti ile kafamı salladım.

Saçlarımı eliyle bir omzuma getirdi ve arkasından fermuarlı olan blüzümün fermuarını bir kaplumbağa yavaşlığı ile açtı. Açıkcası bu hareketine şaşırmıştım çünkü Calum'un daha sert ve hızlı olduğunu düşünmüştüm.

Tekrardan boynumda biraz oyalandıktan sonra beni kucağından çekip yatağa yatırdı ve üzerime çıkıp sütyenimin dışında kalan göğülerime küçük küçük öpücükler bıraktı. Yavaşlığı hala devam ediyordu ve ben çıldırmak üzereydim.

"Artık çıkarar mısın şu şeyi?" dedim. Bahsettiğim şey sütyenimdi ama o sanırım başka bir şey anlamıştı ve pantalonu ile boxerını çıkarıp tekrardan üzerime çıktı. Ben ise şaşkınlıkla bir müddet onu süzdüm.

"Noldu? Düşündüğünden de mi büyükmüş?" dedi sırıtarak ve beni dikleştirip sütyenimin kopçasını açtı. Ben ise utançtan kızaran yanaklarımı belli etememeye çalışıyordum. Sırıtarak beni süzmeye başladığını fark ettiğimde bende sırıttım.

"Ne o? Hayalindekinden daha mı büyükmüş?" dedim az önce onun dediği gibi ama o tekrar beni utandıracak bir şey yaptı "Aynen öyle." dedi ve bu sefer hızlı davranarak pantalonumu ve iç çamaşırımı çıkardı.

"Sonunda hızlandığına sevin-"

"Lütfen sus ve anın tadına çıkar çünkü biraz sonra hayatının en güzel dakiklarını geçireceksin sevgilim."

Daha fazla konuşmadım ve göğüsümden, karnıma, karnımdan da kasıklarıma öpücük kondurması ile gerçekten de hayatımın en güzel dakiklarını geçirdiğimi düşündüm. Kasıklarımdaki işi bittiğinde ben dişlediğim dudağımı bıraktım ve ne olduğunu sorarcasına ona baktım. O ise bacaklarımın arasından çapkınca bir bakış gönderdi ve ben ne yapacağını kavramaya çalışırken o çoktan dilini alt bölgeme sokmuştu.

Geçmişim kirliydi. Gerçekten kirliydi ama uzun süredir kimseyle yatmamıştım bile ve yattığım diğer insanlar Calum'un yanından geçemezdi.

Daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı çünkü dil darbeleri beni cennetin son noktaya getirmişti.

"Lütfen Calum." dedim çarşafı iyice sıkarak.

"Şşşş." dedi ve dudaklarını alt bölgemden çekip benim dudaklarımla buluşturdu ve o an ne olduğunu anlamadan acı bütün bedenimi sarmıştı. Ne kadar canım yansa da mutluydu çünkü ilk defa doğru bir şey yaptığım düşüncesine ulaşmıştım.

Acının zevke dönüşmesiyle benim inlemelerimin yanına Calum'unkilerde eklenmişti ve sonunda kendini benim üstüne bırakmıştı.

"Uzun süredir hiç böyle hissetmemiştim." dedi nefesini düzene soktuktan ve kendini yanıma attıktan sonra.

"Seni seviyorum Calum." dedim ve koynuna girip ona sıkıca sarıldım.

"Bende seni seviyorum Miranda. Hemde düşündüğünden daha fazla." dedi ve saçlarıma küçük bir öpücük kondurdu.

Ilk defa böyle bi şey yazdım

ve.

Hiç.

İyi.

Değilim.

Baby Daddy • HoodWhere stories live. Discover now