Bıyık

3. Bölüm: Pijama Partisiiii

" Bak abi cidden Efeyle aramızda bir şey yok. Bak cidden." dedim abime endişemi belli etmemeye çalışarak.

" Ne işiniz vardı bu odada? Sadece ikiniz?"

"Dedim ki ya Efe gel de odama öpüşelim, töbe töbe sohbet ettik işte."

" Tamam ağzını toparla. Hadi inandım tamam, ama aranızdan bir şey çıksın Efe'yi mahvederim. Sen sadece benim sevgilimsin."

" Çok ayıp abi, kardeş aşkı mı cık cık cık." dedim şakacıktan ve abim odamdan çıktıktan sonra saklanan Efe'yi yanıma çağırdım. Gelip yanıma oturdu.

" Senin için ne riskler göze aldım farkında mısın?" dedim kollarımı birleştirirken.

" Eğer sevgili olduğumuzu öğrenirse dayağı ben yiyeceğim ama sen risk alıyorsun?" dedi tatlı gülümsemesiyle. Doğru muydu? Yani beni aldatırken onu görmüştüm şimdi buraya gelip açıklama yapıp beni öpmüş ve neredeyse gönlümü almıştı. Güvenebilir miydim?

" Efe..."

" Efendim?"

" Biliyorum beni öptün açıklamanı yaptın ve tekrar sevgilimsi bir şey olduk ama, seni kırmak istemem ama..."

" Ama?" dedi tedirgince.

" Bana çok kısa bir zaman verir misin? Senin ile sevgili olabilmemiz için."

" Biliyorum, ben olsam ben de düşünürdüm." dedi ve yanağımdan öpüp yataktan kalktı ve bana göz kırpıp odamdan çıktı. Salona indi.

Tamamen emin olmalıydım. Aldatılmadığımdan tamamen emin olmalıydım. Bunca şeyin ardından kafamı yastığa koydum ve tatlı bir uykuya daldım.

^-^ ^-^ ^-^

" Pazar sabahlarından nefret ediyorum." deyip hayatımın en büyük yalanını söyleyip bana yastıkla vurup yorganımı üstümden yastığımıysa başımın altından çeken abime baş ucumdaki lambayı fırlattım. Evet fırlattım. Ne fırlattım lan ben?
İkimiz de şok bir şekilde birbirimize bakıyorduk.

" Manyak mısın Çağla? Kafama gelse ölürdüm lan koskocaman lamba!"

" Ah ben özür dilerim iyi misin?" diyip kucak açtım ve nedense abimde kucak açtı ama ben eğilip lambama sarıldım. "Biliyorum abim kalas gibi." deyip lambamı yerine koydum.

" O konuşma lambaya mıydı? Kayıtlara 'bıyıklı bir kız tarafından pembe bir lambayla öldürüldü' diye geçsin istemiyorum."

" Birincisi o lamba pembe değil yavruağzı, ikincisiyse olmayan bıyıklarımı dün aldım canım (!) abicim!"

" Olmayan bıyıkların mı? Burak Özçivit'e taş çıkarırdın be!" deyip gülerek odamdan çıktı.
Pislik, dangalak, öküz işte... Ne olacak! Yatağımı kapattım ve masamın üstünde telefonumun çalmasıyla biraz dinledikten sonra telefonu açtım.

" Ne var Defne?"

" Kızım kendine gel! Saat kaç olmuş halâ sesin uykulu!"

" Bu benim sanatçı sesim, eğer sanatçı olursam her gün uyuyacağım." Uyku dünyanın en mütüş şeyi değil mi? Uyku ve yemek. Hatta uyku, yemek ve partiler.

" Herneyse, bu gece altıda benim evde ol pijama partisi yaparız, parti dediğime bakma bizimkiler olacak." pijama partileri mükemmel. Uyku yemek ve partinin birleştiği tek yer.

" Kabul." deyip telefonu kapattım. Saate baktım. On iki. Sanki birde önemli bir işim vardı... Ah tabi ya! ***** mağazasında satış görevlisi! Yarı zamanlı iş.
Hızlıca kot pantolonumu ve mağazanın bluzunu üstüme geçirip cebime telefonumu koydum.