2

2K 250 39
                                    

Luhan bunu anında reddetti çünkü hayır. hayır. hayır. kesinlikle yapamazdı.

"Kendimi çok iyi hissetmiyorum," hafifçe öksürürken bakışlarını Lana'dan kaçırmamaya çalıştı. "Alfayı karşılamaya gelmesem daha iyi."

Evet, kesinlikle daha iyiydi çünkü ilk kızgınlığının ardından bir alfanın karşısına hiç çıkmamıştı. Başına neyin gelebileceğini bilmiyordu. Sadece bu tapılası alfanın onu hissetme olasılığı vardı ki... Evet, Luhan kesinlikle kendini iyi hissetmiyordu.

Ona bakarken Lana'nın bakışları yumuşadı. "Yol yormuş olmalı," diye yorum yaptı. "Evden de ilk ayrılışın, değil mi?"

Luhan onu ikna etmiş olmasının sevinciyle dans edebilirdi ama başını sallamakla yetindi. "Biraz uyusam bir şeyim-"

"Ama ben yine de alfayla yüzleşmen konusunda ısrarcıyım," dedi Lana, itiraz kabul edebilir görünmüyordu. "Biliyorsun, onun tarafından tanınmazsan, sürü tarafından da tanınmazsın. Yani-"

"Kimse tarafından tanınmam." Diye devam etti Luhan. Kaçmasının bir yolu yoktu. Harikaydı cidden.

"Kendini tanıştırıp odana dönersin," dedi Lana, yüzünde her ne gördüyse teselliye yönelmişti. "Uzun sürmez."

Sahiden uzun sürmezdi, ama o birkaç dakika içinde başına ne gelecek varsa gelebilirdi, alfayla aynı havayı soluması bile yeterdi bunun için. Gülmek istedi çünkü vay be, sırrını ne uzun saklamıştı öyle. Şaka gibiydi.

"Pekala," zorlukla gülümsedi. "Aşağıda olacağım."

***

"Sence de abartılı mı?" Sohi vücudunu saran elbiseye ayna karşısında döndü. "Değil ya. Değil, biliyorum ben. Jase serserisi bilerek söyledi öyle, hem buradan kulübe gideceğiz,biliyorsun. Süreyle buluşmak ve eş olarak tanıştırılmak için." Bir an dalmış gibi göründü. "Bak, sence de bel kıvrımımı çok güzel göstermiyor mu Luhan?"

Luhan kuzeninin bu halini gördükçe üstündeki siyah dar kotla kendini uzaydan gelmiş gibi hissediyordu. Onun da giyinmesi gerekiyor muydu? Ne yapacaktı, Sohi'nin üstündeki gibi bir elbise mi giyecekti? Bahsine vardı ki ona daha çok yakışırdı, kıvrımlarının Sohi'ninkilerden daha iyi olduğuna emindi ve- ne ? Luhan ne düşünüyordu böyle ?

Omega hormonları şimdiden düşüncelerini sarmıştı, Alfa konusundaki rakiplerini şimdiden tehdit olarak-

Bu hiç iyi değildi.

"Luhan, sana diyorum," başını kaldırdığında kuzeninin poposunu gördü. "Nasıl oldu?" diye sordu Sohi sabırsızca.

"Bence iyi," dedi Luhan dümdüz bir ifadeyle.

"Omega olmadığın gerçeğini bile göz ardı ettirebilir- belki."

Elini hemen ağzına kapatmak istedi. İnanamıyordu, bunu gerçekten demiş miydi?

"Daha önce de söyledim," dedi Sohi keskince. "En güçlü aday benim. Karşısına kotla çıksam bile bu değişmeyecek."

Luhan kendi üstündeki kota bakmamaya çalıştı. "Haklısın," dedi nefesinin altından.

"Düşünmüyordum, kusura bakma."

"Her neyse," Sohi ayna karşısında saçına son defa baktı, sarı bukleler halinde omuzlarına dökülüyordu. "Artık insek iyi olacak, neredeyse gelir."

Ortaya çıktı ki, kuzeni bu tahminde haklıydı çünkü alt kata indiklerinde zilin sesini duydular. Luhan midesinin yolu karıştırıp çıkış kapısı olarak ağzını seçtiğinin az çok farkındaydı. Bildiği bütün tanrılara işlerin öyle gitmemesi için dua etmeye başladı. Bir omega olmak istememişti, sonuçlarını da istemiyordu. Eğer kuzeniyle alfa arasında ayarlanmış bir şeyler gerçekten vardıysa onun varlığı sürüyü birbirine katabilirdi.

Teyze ve eniştesinin alfayı selamladığını duyduğunda seslice yutkundu. Hep birlikte alfanın yönlendirileceği salonda bekliyorlardı. Sohi'nin abisi Jase sıkılganca iç çekti, en küçük kardeş Joe ise heyecandan yerinde duramıyordu. Luhan alınmamaya çalıştı çünkü kuzen oldukları halde bu ikisi ona kuru bir selamdan fazlasını vermemişlerdi.

"İşte geliyor," dedi Sohi, sesi normalden de tizdi. "Neye benziyor? Ay, ben bakmamalıyım, ürkütücü olduğumu düşünebilir, neye benziyor Luhan?"

Adım seslerinin yaklaştığını duyduğunda Luhan endişeye yanağını ısırmaya başlamıştı. Şimdi ne yapacaktı?

Sohi'nin ondan bir cevap beklediğini fark ettiğinde ısrarla yere eğdiği başını kaldırdı ve göz ucuyla sadece bir silüet olarak görebildiği alfaya baktı.

Hah. Luhan şimdi sıçmıştı işte.

Karşısındaki adam kusulası ya da tapılası değildi. Luhan'ın ödünü koparmıştı.

Evet, olan buydu, Luhan ölümüne korkuyordu çünkü yapmak istediği tek şey ona bir omega olduğunu bağırmak ve tarafından sahiplenilmekti; yapması gereken tek şeyse omega olduğunu saklamak ve kimse tarafından sahiplenilmemek.

Luhan'ın işi bitmişti. En son ne zaman birinin ondan büyük olmasından hoşlanmıştı? Cevap açıktı, Luhan bunu asla yapmamıştı.

Alfanın keskin hatları vardı. Geniş omuzları, Luhan'ın kesinlikle neler yapabileceğini düşünmediği kol kasları... Luhan aralarındaki boy farkından bahsetmek bile istemiyordu.

"Sana diyorum Luhan." Diye tısladı Sohi.

Luhan ürperdi. Kuzenine bir cevap vermek istedi ama ne diyecekti ki? An itibariyle yüzünü görebiliyorum, çene hattını body shot için gözüme kestirdim ve dudaklarının yapacağı her şey konulu porno olabilir, saçı uzun ve dağınık, yüzünü tam olarak göremiyorum ama-

Bakışları birbirini buldu.

Luhan nefesini tuttu ve onunkine kenetli kestane renkli gözlere öylece bakmaktan başka bir şey yapamadı. Alfanın burun deliklerinin genişlediğini gördü, havayı... Kokluyor gibi görünüyordu.

Luhan'ın kalp atışları aniden hızlandı, alfanın gözlerindeki kestaneden eser kalmamıştı. Kararmışlardı, yüz ifadesinin biraz önceki sakin haliyle alakası yoktu.

Luhan aklına gelen ilk şeyi yaptı. Odasına kaçtı.

Far as fate, close as galaxyWhere stories live. Discover now