Onu İyi Tanıyorsun Kristen

8.4K 524 3
                                    

Brian'ın düşüncesiyle uyuya kalmıştım. Bedenim soğuktan kaskatı kesilmişti. Kendine gelmesi için ellerimi kollarıma sürttüm. Ah Kristen!

Yavaşça yataktan kalkarak karanlığı aydınlatan ayı izledim. Oldukça güzel ve yakındı. İstemsizce gözlerim Brian'ın kulübesine kaymıştı.

Kısa şoktan sonra yataktan hızlıca kalkarak üzerime hırkamı geçirdim. Brian gelmişti. Kulübesinin ışıkları açıktı ve ona hesap sormaya gidecektim.

Hızlıca merdivenlerden indim. Büyükbabamın ise arkamdan gelerek;
'Nereye Kristen? ' dedi.

Ben ise anahtarları ve montumu alarak;
' Brian gelmiş, ona hesap sormaya gideceğim. ' dedim
Büyükbabamın ise arkamdan;
' Dur Kristen ' diye bağırmıştı ama duymamıştım. Bu sefer Brian elimden kolay kurtulmayacaktı.

Kapısına geldiğimde, kapıyı açmamıştı. Kalp atışlarımı durmalıydı. Çünkü' Kristen seni öldürmeye geldi' diye dile gelmişti.

Daha fazla beklemeyerek kapıya vurdum. Kapının arkasından gelen yavaş adımlar beni sinirlendirmişti.
Anlamıyorum? Brian bu kadar kısa sürede ne kadar yaşlanmıştı.

Kapı açıldığında karşımda duran kaslı bedenle geri adım attım. Geniş omuz, dolgun dudaklar ve kirli sakal oldukça iyiydi. Ama bu Brian değildi. Ama kimdi ve Brian'ın evinde ne işi vardı?

'Kristen? ' dedi gülerek.

Ben ise şaşkınlıkla onu izliyordum. Bu kasabada herkes beni tanırken ben neden kimseyi tanımıyordum.

'Ben- ben' dedim kekeleyerek. Ve ekledim;
'Ben evde Brian'ın olduğunu sanmıştım, özür dilerim. ' dedim ve büyükbabamın yanına doğru ilerledim.

O ise Brian gibi sıcak elleriyle kolumu kavramıştı.
' İçeri gel. ' dedi etrafa bakınarak. Ama neden gülüyordu bilmiyordum.

Ben ise' Tamam' dercesine kafamı salladım ve eve doğru ilerledim.

İçeri girdiğimde ise o mutfağa doğru ben ise koltuğa doğru ilerlemiştim.
Kısa bir süre sonra ellerinde fincala gelmişti. Bu Brian'ın stiliydi. İstemsizce gülümseyerek elinden kahveyi aldım.

O ise kahvesini masaya bırakarak;
'Ben Tom, Brian'ın abisiyim.' dedi.

Ben ise gözlerimi açarak onu izliyordum. Benzeyen tek fiziki özellikleri kaslarıydı. Ve sanırsam oda bir kurtadam dı.

'Memnun oldum. ' dedim ve sakinleşmek için kahveden bir yudum aldım.

Tom ise bana bakarak;
' Brian'ın üzerine fazla gitme. O takıntılıdır.' dedi.
Ben ise gülerek;
'Bunları omu söyletiyor. Çünkü sizin kelimelerinize benzemiyor gibi.' dedim.
O ise gülerek;
'Onu çok iyi tanıyorsun. ' dedi.

Ben ise gülerken söylediği cümleyi düşünüyordum. Onu tanıyormuydum gerçekten? Onu tanımasamda özlediğimi emindim. Kafamı iki yana sallayarak bu düşüncelerden kurtuldum. Buna hazır değilim ve Brian'ın istediği buydu. Sakinleşmemdi.

'Ben gidiyorum. ' dedi ellerimi montumun cebine sokarak.

O ise gülümseyerek elini kapıya doğru uzattı ve ;
' Nasıl istersen. ' dedi.

Ben ise kapıya doğru ilerledim ve kara adımı bastım. Etrafıma baktıktan sonra kendi duyacağım bir ses tonu ile;
' Burada olduğunu biliyorum Brian. ' dedim.

Tom ise gülümseyerek;
' Bazı şeyle öğreneceksin Kristen,bunlar için hazır ol. Ama Brian'ı hiçbir zaman kaybetme. ' dedi. Ve gülerek ekledi;
' Bunlar benim cümlelerim. ' dedi.

Ben ise ellerimi havaya kaldırarak;
' Biliyorum. Brian duygularını ortaya sermez. Anlaşılmayı bekler. ' dedim.

Tom ise gülerek;
' Onu gerçekten iyi tanıyorsun. ' dedi.

Ben ise gülümseyerek ışığını açık unutmuş odama doğru ilerledim. Merak ediyordum. Oradan, Brian' ı parçalamak için mi gelmiştim yoksa..

Yoksa ne Kristen? Dudağından öptü diye sevgili mi oldunuz. Kendine gel Kristen! Kendine gel!

MühürWhere stories live. Discover now