-21-

1.6K 192 49
                                    



Milla oturma odasındaki üçlü kanepeye yayılmış, televizyonda izlemek için güzel birşeyler ararken aklı hala bulamadığı defterinde ve Ashton'daydı. Ona kedisinin adını ikisinin isimlerinin birleşimini koymasını kapalı bir şekilde önermesini aklından çıkaramıyordu.

Tüm bu olanları defterine yazmayı o kadar çok istiyordu ki. Bir yanı eksik gibi hissediyordu. Defterini mutlaka biri almış olmalıydı. Çünkü Milla onu her zaman aynı yere koyardı ve kaybetmesine imkan yoktu.

"Dostum. Bu ne hal ?"

Luke'un endişeli sesi Milla'nın kulaklarına dolarken hemen yerinden doğrularak doğru ilerledi.

"Endişelenecek birşey yok. Alerji yüzünden."

Ashton'ın o ilahi gibi gelen sesini duyduğunda adımlarını hızlandırdı ve oturma odasının kapısından kafasını çıkararak ona baktı.

"Tanrım! Ne oldu sana böyle ?!"

Milla'nın bu denli aşırı tepki vermesi Ashton'ı şaşırtmış olsa da ona gülümsedi ve alerji kremimiz olup olmadığını sordu.

Milla koşarak buzdolabına gittiğinde ilaçların olduğu bölümde merhem tarzı bişeyler aradı. Luke'un her yıl olduğu polen alerjisine kullandıkları mavi tüpteki krem gözüne iliştiğinde hemen onu alarak ağabeyi ve Ashton'ın yanına gitti.

"Kursa yetişmem gerek. Onunla ilgilenirsin değil mi M. ?"

Luke'u başıyla onaylayan genç kız içinden onunla seve seve ilgileneceğini geçirdi ve iç çekti. Bakışlarını odadan çıkan ağabeyinden Ashton'a çevirdiğinde ona bakan gözlerle karşılaştı.

Bu dünyada onun pürüzsüz güzel cildin güzelliğini bozabilecek tek bir kusur bile olamazdı diye düşünmeden edemedi. Kırmızı noktalar yüzünü daha da sevimli bir hale sokmuş olsa da bu durum Ashton'ı rahatsız ediyordu ve kaşındırıyordu.

"Neye alerjin olduğunu biliyor musun Ashton?"

Milla ona ilk defa adıyla hitap ettiğinin farkındalığıyla az da olsa gerilmişti. Ama Ashton buna ters bir tepki vermedi ve gülümseyerek başını iki yana salladı. Gülerken bütün gamzeleri içeri göçüyordu ve genç kız onlara hayranlıkla bakmak istese de belli etmemek için çoğu zaman gözlerini kaçırıyordu.

Milla vakit kaybetmeden üçlü koltukta Ashton'ın yanındaki yerini aldı ve tüpün kapağını açarak soğuk kremi işaret parmağının üzerine sıktı. Yavaş ve narin dokunuşlarıyla elindeki kremi genç adamın yüzündeki kızarıklıklara sürerken gözlerinin dudaklarına kaymasını engellemeye çalışıyordu.

Ashton, gözlerini bir saniye bile genç kızın yüzünden ayırmıyordu ve bu durum Milla'nın rahatsız hissetmesine neden oluyordu. Hoş bir rahatsızlık olsa da bedeninin buz kestiğini hissetmişti.

"İşte oldu. Kaşımaman gerektiğini söylememe gerek yoktur. Değil mi?"

Ashton başını onaylarcasına salladığında aralarındaki mesafe hala aynıydı ve birbirlerinin nefes alış-verişlerini hissedebiliyorlardı.

Milla geri çekilip kremin kapağını kapatacağı sırada bileğinde hissettiği el bunu yapmasını engelledi ve burunlarının birbirine değmesini sağladı. Genç kız elindeki kremin yere düşmesini umursamadan gözlerini kocaman açarak Ashton'ın gözlerine bakmaya çalıştı.

Yanağında büyük ve pürüzlü eli hissettiğinde gözlerini yavaşça kapatarak olacakları bekledi. Ensesinden akan terleri umursamadan yanağındaki karıncalanma yüzünden mantıklı düşünemiyordu.

Titrek dudaklarının üzerini genç adamın ince dudakları kapladığında tepkisiz kaldı ve ne yapacağını bilmez bir şekilde elinin altına duran yastığı sıktı. Karşılık vermek için dudaklarını araladığı sırada genç adam geri çekildi.

"Teşekkür ederim Milla."

Tıpkı son geldiğindeki gibi saçlarını karıştırarak kapıya doğru gitti ve arkasında olayın şokunu atlatamamış bir Milla bıraktı.

Ağağapağappa yorum yapın. Yorum . Yorum istiyorum akakdkkddk.
Jet Black Heart'ı ilk çıktığı dakikadan beri dinliyorum ve cidden iyi değilim. Kesinlikle yeni favorim :') bölüm o şarkı sayesinde...

neighbor af; irwinWhere stories live. Discover now