Bölüm 1

19K 617 155
                                    


Elimde gazete, koltuğun kenarına koyduğum kahve, çalan klasik bir müzik, magazin haberlerini inceliyordum. Her sabah ki rutinimdi. Ne huzurlu bir görüntü, öyle değil mi? Hayır, öyle değildi.

 Gazetemin aniden çayla ıslanması ile sinirlerim gerildi. Bu da yetmedi, gazetenin tam ortasından giren bir bıçak yukarı doğru hareket ederek huzurlu sabah tablomun içine etti. Her zaman ki gibi...

Hayır, hayır. Evimde ruhlar, periler, yatırlar, katırlar yoktu. Tüm bunları yapan;

-"Alo! İndir şunu. Seninle konuşuyoruz burada öküz herif!" Diye cırlayan cadaloz karımdı. Derin bir iç çekerek gazeteyi yere attım. Ellerimi sakince birleştirip dizimin üzerine yerleştirdim ve ona baktım.

-"Ne var?"

-"Beni aldattığını biliyorum"

-"Ee?"

-"Ee mi? Tüm diyebileceğin bu mu?"

-"Ne dememi bekliyorsun? 'Üzgünüm, ne olur beni affet' filan mı? Yok artık" diyerek umursamazca kahvemden bir yudum aldım.

-"En azından utan, utan! Ama sende utanma ne gezer?"

-"Bitti mi?"

-"Ne bitti mi?"

-"Cırlaman."

-"Pislik herif!" Masadaki su sürahisini üzerime boca etti ve masadan kalkıp gitti. Sinirim tepemdeydi. Ama umursamazca elimle gözlerimi kuruladım ve kafamdan sular damlarken kahvemden bir yudum daha çektim.

Biraz sonra kapı açıldı. Saatime baktım. Sekize beş vardı.

-"Günaydın efendim" diyerek asistanım tepemde dikildi.

-"Beş dakika erken geldin Leon"

-"Ah, öyle mi? O zaman çıkıp, beş dakika sonra geleyim" diyerek kapıya yöneldi. Anlamsızca ona bakıyordum. Yüzü her zaman ki gibi ciddiydi.

-"Leon... Saçmalama, gel buraya" Gelip masaya oturdu.

-"Neden ıslaksınız?"

-"Önemli bir şey değil" diyerek ayaklandım. Yatak odama geçerken Leon peşimden geliyordu.

Her sabah gelir, kıyafetlerimi benim için seçer ve giydirirdi. İçeri girip kapıyı kapattıktan sonra dolabıma yöneldi. Benim için bir gömlek, ona uygun renk bir kravat ve pantolon çıkardı. Sonra önüme geldi. İnce uzun parmaklarını pijamamın üst düğmelerine atıp çözdü.

-"Bu gün çok yoğun bir koşuşturmaca bizi bekliyor efendim. Önce toplantımız var. Sonrasında bir görüşme ve öğleden sonra Candyman' de bir görüşme daha."

-"Candy Man' de ne görüşmemiz var?"

-"Rakip firmanın müdürü sizinle görüşmek istediğini söyleyerek randevu aldı efendim"

-"Sen neden böyle bir şeyi kabul ettin, peki?" diyerek kaşlarımı çattım. Beni kendine çekti. Kravatımı bağlıyordu.

-"Kafanızı kaldırır mısınız?"

-"Soruma cevap ver."

-"Çünkü düşmanlarınızı kendinize yakın tutmalısınız."

-"Sen öyle diyorsan..."

Beraber odadan çıktık. Salondan geçip dış kapıya yöneldiğimde karım da peşimize takılmıştı.

-"Eğer buna devam edersen seni boşarım. İtibarın kalmaz"

-"O zaman mahkeme de görüşürüz Lindie" diyerek sırıttım ve kapıyı açtım.

-"Mendebur herif! Muşmula suratlı! Şu çirkin halinle de karı kız buluyorsun ya inanamıyorum!"

-"Hoşça kalın Bayan Rosswald" dedi Leon ve karım dırdırlanırken kapıyı kapattı.


(Y.N: Biliyorum bölüm biraz kısa. Ama sanırım bu hikayenin tüm bölümleri çok uzun değil. Bu kez biraz dikkat etmeye çalışıyorum. Sağlıcakla kalınız efenim (; )



Candy ManWhere stories live. Discover now