Kapım tıkladı ve açıldı. Christian gülümsedi.
-"Müsait misiniz?"
-"Geç lütfen"
İçeri geçip kapıyı kapattı. Garry ile tokalaştı. Elini Leon' a uzattığında, o elini sıkmak yerine boş boş yüzüne baktı. Gülümsemeyerek çalışarak elini geri çekti ve karşıma geçip oturdu.
-"Rahatsız etmiyorumdur umarım."
-"Hayır. Hoş geldin."
-"Teşekkür ederim."
-"Bir şey mi oldu?"
-"Yok, bir şey olmadı. Artık birlikte çalışacağımıza göre, gelip şirketi kendi gözlerimle görmek istedim. Burada çalışacağıma hala inanamıyorum"
Garry ile bakıştık. Ona başımla 'nasıl' diye işaret çaktım. O ise alt dudağını ısırarak bana yanıt verdi. Sırıtmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım.
-"Sözleşme işini ne yaptınız?" dediğinde bakışlarımı Christian' a çevirdim.
-"Bugün halledeceğim. Yarın şirkete gel sana bir demo çekelim"
-"Yarın mı?" Gözleri parladı.
-"Evet. Hemen çalışmaya başlamak lazım."
-"Ah, evet haklısınız."
-"Leon?" diye seslendiğimde yine eline hesap makinesini almıştı. Kafasını kaldırmadan cevap verdi.
-"Buyurun efendim?"
-"Bize içecek bir şeyler getirir misin?"
-"Tabi."
Kucağındaki dosyayı bırakıp ayağa kalktı. Her zamankinden bile daha donuk suratıyla Christian' a baktı.
-"Ne arzu ederdiniz?"
-"Kahve lütfen."
-"Siz efendim?" diyerek bana baktı.
-"Sid- Öhü. Yani papatya çayı." Az daha 'sidikli çay' diyordum. İlk günden rezil kepaze olacaktım. Garry bir şey istemeyince Leon dışarı çıktı.
-"Ben gidip stüdyolara bir göz atayım. Aramıza hoş geldiniz" diyerek ayaklandı Garry.
-"Teşekkürler"
-"İzninizle"
Garry çıktından sonra Christian bana gözlerini kısarak baktı.
-"Şey... Akşam işin var mı?" Yan yan sırıttım. Bana kur mu yapıyordu?
-"Hayır yok. Neden sordun?"
-"Belki beraber bir şeyler yaparız diye düşünmüştüm."
-"Ne gibi?"
-"Bana gideriz. Ben yemek yaparım. Sonra sohbet ederiz. Olmaz mı?"
-"Olur."
-"O zaman işin çok değilse çıkış saatine kadar beklemek istiyorum."
-"Tamam. Sen bilirsin."
Az sonra Leon geldi. Elindeki kahveyi nazikçe sehpaya bıraktı.
-"Buyurun efendim."
-"Teşekkürler" diyerek aldı Christian. Bana da porselen fincanı uzattı.
-"Çayınız."
-"Sağ ol Leon. Beklediğim adamlar geldi mi?"
-"Telefon etmişler. Yolda olduklarını bildirmişler efendim."
-"Tamam. Avukatı ara, yanında bir noterle birlikte şirkete gelsin."
-"Emredersiniz."
Leon yeniden odadan çıktı. Şakaklarımı ovdum. Christian ayağa kalktı.
-"İyi misin?"
-"Başım ağrıyor. Pek iyi uyuyamadım da."
Gelip koltuğumun arkasına geçti. Ellerini omuzlarıma yerleştirdi.
-"Zahmet etme Leon yapar" diyerek ellerinin üzerine ellerimi koydum.
-"Ben yapmak istiyorum."
-"Peki"
O yavaşça omuzlarıma masaj yaparken Leon yeniden odaya geldi. Bize baktığında bir an donup kaldı. Hareket etmeyince sırıttım.
-"Leon? Aradın mı?"
-"Evet, efendim" Kafasını çevirdi. "Omuzlarınızı sıkmaya ben devam edeyim mi?"
-"Gerek yok. Christian çok iyi yapıyor"
-"Siz nasıl isterseniz"
Leon bıraktığı dosyaya döndü. Christian da beni rahatlatmaya devam etti. Sonra kapım yeniden tıkladı. Avukat, yanında bir kadınla beraber içeri girdi.
-"Geldiğinize göre artık gitme vakti" diyerek ayaklandım.
-"Nereye?" Christian da ayaklandı.
-"Sende bizimle geliyorsun. Leon, Garry' e haber ver. Robert Schmit' te olan emanetimizi almaya gidiyoruz"
![](https://img.wattpad.com/cover/49724578-288-k813999.jpg)
YOU ARE READING
Candy Man
Romance"Pis işler çeviriyordum. Hem de çok pis işler..." Önemli Not: Bu hikaye BL (BoysLove) türüne aittir. Eşcinsellik içerir! BOY X BOY (+18) (YETİŞKİN!)