''İnsan Eti Yiyenler''

30.4K 1.4K 73
                                    

Yeniden ve son kez merhaba :) Bu zor günleri kolay atlatabilmemiz umuduyla her yeni güne merhaba diyorum aynı sizlere de dediğim gibi... :)

Kabadayı serisinin yine tanıtımı şeklinde nasıl bir Demir Karaoğlu beklediğimiz hakkında biraz olsun fikriniz olsun diye yazdığım bir tanıtım... İnşallah beğenir ve beni yalnız bırakmazsınız...:)

Kısa da olsa yorumlarınızı ve tabii ki oylarınızı bekliyorum... :) Keyifli okumalar...medyaya her zaman ki gibi medyaya koyduğum şarkıyla okumanızı tavsiye ediyor ve mutlu pazarlar diliyorum... ::)




''İnsan Eti Yiyenler''


Başka bir şehirle başka bir hayatla merhabalaşmak çok zor değildi benim için... Ne annemi ne babamı bildim. Kendimi bildim bileli hep tek tabancaydım. Bir de her şeyini bana feda etmiş pamuğum vardı. Selma sultan...

Okul okumak hiçbir zaman ilgimi çekmemişti. Öyle ya nasıl adam olunacağını bana hangi okul öğretebilirdi ki üstelik adamlık ,insanlık hangi kitapta yazıyordu? Ama yinede Selma sultan istedi bizde okuduk...bitirdik vesselam olamadık bir sap...

İlk okuldaki eşkiyalarla başladım düzeltmeye... Bende çok düzgün değildim ya ama en azından güçsüzden almıyordum hayatın hıncını...

En azından garibandan beslemiyordum aç benliğimi...

Oysa o kadar fazlaydı ki kan emiciler...

Öyle fazlaydı ki şerefsizler...

Madem anladıkları dil buydu...Bende en iyi yaptığım şeyi yaptım... Dişlerini söktüm... İnsan etini çiğnemeden yutan şerefsizlerin...Derisini yüzdüm kendi helali olmayan kadının kızın tenini kirletenlerin... Ta ki bir gün hapse girene kadar da yaptım.

Hayatımın dönüm noktasıydı hapis... Orada tanıdım aslında hayatta sadece yanlış değil bazen doğruyu yapmaya çalışanların yanlışlarının cezalandırıldığı bir yer olduğunu.

Ne olursa olsun asla pişman olmadım. O kıza tecavüz etmeye kalkışan ibnenin kestiğim aletini ağzına tıktığım içinde pişman olmadım...

Pişman olmayacağım da asla...

Neden mi...?

Çivisi çıkmış dünyanın çivisi gerekirse böyle adamlarının kıçına çakmaya da varım onları gömmeye de yeter ki bir kişi olsun eksik olsun... Geriye kalan doksan dokuzunun ecdanını sikerdim nasılsa...

Yaklaştığım konağın bahçesinde gördüm onu...Beline kadar uzun saçları simsiyahtı... İnce,narin... Onu görünce sol yanımda atan yüreğime kızdım.

Atma böyle...

Atma...

O anda beni hissetmiş gibi arkasını döndü... Gözleri alabildiğine yeşildi... Hiç böyle uçsuz bucaksız yeşil görmemiştim ben...

İçeriye girerken gözleri gözlerimde bilinmezliğe attığım adımlarım, ilk kez yeşildi...ilk kez yeşil bu kadar güzeldi...


Karaoğlu - Kabadayı Serisi (2)Where stories live. Discover now