1.Bölüm''İnsan Bastırdığı Duygunun Esiri Olur...''

24.4K 1.5K 180
                                    

Merhaba küçük ailem...:) Nasılsınız? Ben çok heyecanlıyım... Karaoğlu ve ben geldik... Bakalım nasıl bulacaksınız Demir Karaoğlu'nu?

Çok hastayım bir süredir ve inanın bölümleri yazmak zor oldu ama çok şükür geldik. :)

Bugün Atatürk'ün ölüm yıl dönümü önce onu rahmetle anıyoruz...Unutmadan...

Ama öncelikle bir kaç konuda uzlaşalım... Wattpad'de bir çok hikaye var...Cesur adamların,kabadayıların hatta mafya hikayeleri... Yazan herkese saygım sonsuz ama benim kabadayılarım bana özeller...Şöyle ki kabadayılık Osmanlı'da aslında yardımcı güç olarak ortaya çıkan bir olgu. Onlar ne silah ne bıçak taşımazlarmış.

'Osmanlı Tokatı' denen olgunun gerçek sahibiler...

Gelelim benim kabadayılarıma...Benim kabadayılarım bana özeller... Onları kan da tutuyor,kahpelik de tutuyor...Kendi doğrularınca yanlış bulduklarını düzeltiyorlar ama kanunun üstünde değiller...

Derya Kurdoğlu kendine has aşık bir adam..Bir edebiyatçı...Maviye bulanmış o...

Demir farklı bir adam...dolasıyla okurken farklı olan özellikleri kadar öyle benzedikleri noktalar,nüanslar olacak ki belki yüzünüzde ufak bir gülümseme belki 'bak ya' ifadesi belirecek ama onlar gerçekler...:)

Lütfen okurken insaflı ve küfürsüz yorumlar yapın...Ama yorum yapın oldu mu?Deli gibi merak ediyorum düşüncelerinizi...:)

Yeni bölüm karşınızda,medyaya koyduğum şarkıyla okumanızı ve tabii ki oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum...Keyifli okumalar.:)


1. Bölüm

 ''İnsan Bastırdığı Duygunun Esiri Olur''


''Bu Memlekette Göte 'göt' Denir...''

Can Yücel


Başka bir şehirle ,başka bir hayatla merhabalaşmak çok zor değildi benim için... Ne annemi, ne babamı bildim. Kendimi bildim bileli hep tek tabancaydım. Bir de her şeyini bana feda etmiş pamuğum vardı. Selma sultan...

Okul okumak hiçbir zaman ilgimi çekmemişti. Öyle ya nasıl adam olunacağını bana hangi okul öğretebilirdi ki üstelik adamlık ,insanlık hangi kitapta yazıyordu?Ama yinede Selma sultan istedi bizde okuduk...bitirdik vesselam olamadık bir sap. Okumak çok güzeldi, çok gerekliydi ama ne okuduğunun da ne meslek yaptığının da önemi yoktu. Mesele nasıl başladığınız değil nasıl bitirdiğinizdi...

İlk okuldaki eşkiyalarla başladım düzeltmeye... Bende çok düzgün değildim ya ama en azından güçsüzden almıyordum hayatın hıncını...

En azından garibandan beslemiyordum aç benliğimi...

Oysa o kadar fazlaydı ki kan emiciler...

Öyle fazlaydı ki şerefsizler...

Çünkü insan bastırdığı duygunun esiri olurdu...

Ama olmuyordu sustukça üstüne geliyorlardı. Elbette bu devletin yetkilisi vardı ama onlar da emir kuluydu işte. Ya sırf insanlığımdan yoksa ne karışırdım hırlıya hırsıza... Olmuyordu susamıyordum... Susmayacaktım da ölene kadar... Neden mi?

Çünkü sustukça anlamıyorlardı edebimizden sustuğumuzu bu şerefsizler.

Madem anladıkları dil buydu...Bende en iyi yaptığım şeyi yaptım... Dişlerini söktüm... İnsan etini çiğnemeden yutan şerefsizlerin...Derisini yüzdüm kendi helali olmayan kadının kızın tenini kirletenlerin... Ta ki bir gün hapse girene kadar da yaptım.

Karaoğlu - Kabadayı Serisi (2)Where stories live. Discover now