Karaoğlu - Kabadayı Serisi (2)

4.Bölüm ''Adalet Mülkün Temelidir...''

Merhaba küçük ailem..:) Nasılsınız? İnşallah hepiniz iyisinizdir...:)

Karaoğlu ile geldik...:) Bir kaç sözüm var söyleyeceğim inşallah sabırla okursunuz..:)

Kabadayı serisi birbirine benzeyen ama aynı zamanda küçük nüanslarla birbirlerinden ayrılan adamlar...

Mesela Derya benim aşık kalbim... İnsanlara,sevmeye aşık...Sevilmeye ama en çok aşka aşık...

Kadir ...suskunluğum...babasızlığım,annesizliğim hatta yitirdiğim tüm sevdiklerimin acı dolu hatıraları...

Ama Demir...Demir hayata her şeye rağmen gülen yanım... Gülebilen ve hala inatla gülmek için çabalayan tarafım...

Belki bu yüzden korumacılığım ve onları haksız eleştirilerden koruma çabam..:) Bu bölüm biraz hüzün,biraz acı,çokça Demir'di... Medyaya koyduğum şarkıyla dinlemenizi şiddetle öneriyorum...çünkü o şarkıyla yazıyorum...:) Yorumlarınız ve oylarınız çok çok mutlu ediyor,özellikle yorumlar bazen gülümsetiyor bazen içime dokunuyor...Esirgemezseniz mutlu olurum...

İkinci Bahar'ı akşam,en geç yarına ekleyeceğim...:)

Keyifli okumalar...:)

4.Bölüm

 ''Adalet Mülkün Temelidir...''

''Bazen Tek İhtiyacımız Olan Şey Bir El ve Bizi Anlayacak Bir Yürektir...''

Can Yücel

Adalet...Mülk ...Temel... Hangisinden kalmıştık sınıfta? Ulusça,milletçe hangisinden kalmıştık?

Neresinde satmıştık insanlığımızı,ruhumuzu?

Karşımda hala kendini benden sıyırıp,dilini kestiği kadına saldırmaya çalışan insandan hallice şerefsize yumruğumu çaktığım gibi yere düştü. Yaşı benden büyük olabilirdi ki bizde büyüğe el kaldırmayı bırakın karşı söz bile söylemezdik.

Büyük, sayılırdı...

Büyük, sevilirdi...

Anne şefkat ,baba sadakatti... Peki bu yerdeki piç neydi? Sıfatı neydi?

Koluma dokunan Hatice ablaya döndüm.Başını iki yana sallayıp ağlıyordu ya içim eridi... Ağlıyordu ya yer gök deliniyordu. Yakışmıyordu bir kadına gözyaşı...mutluluktan değilse eğer...

Yüzündeki yaşları silip başımı salladım.

''Ağlama...ne olur ağlama... ona dokunmam bir daha söz ama sen ağlama annem ...'' 

Başını iki yana sallayıp cebinden defter ve kalem çıkardı. O tam yazacakken yerdeki ibneden bir kıkırtı yükseldi. Ve konuşma gafletine düştü.

''Oruspunun dilini kestim hala dedikodu yapıyor am-'' 

Kanayan burnuna bir yumruk daha attım. Kırık kemikten gelen sesle içimde bir yerler hafifledi.Ayağımla dürtüp bana bakmasını sağladım. Sesimi alçaltıp eğildim.

''Sikerim... Tek bir cümle tek bir haysiyetsiz laf dalağını sikerim...'' 

Anında ağzını kapatıp başını yere eğdi... Akıllı ibne...