-DÜZENLENDİ 27.11.16-
Eğer bir yerde hata görüyorsanız bildirin lütfen!
Bana bir ton ağırmış gibi gelen, düşünceler ile dolu olan başımı masadan kaldırdım. Rahat bir pozisyon bulamamış ve uyuyamamıştım.
Dün berkaya iyi bir oyun oynamıştım. Benimle savaşamayacağını ona bir nevi göstermiştim.
DÜN;
Okulun kapısından hızlı adımlar ile çıkan, ifadesiz bir suratla etrafına bakmadan ilerleyen berkay göz alanıma girdiğinde, hınzırca sırıttım.
Yaptığını ona pis halde ödetecektim.
Keyifle sandalyemde arkama yaslanıp, arabasına doğru ilerleyen berkayı, bir saniye bile gözlerimden ayrımadab takip ettim.
Parmaklarımın arasında duran ve yarılamış olduğum sigaradan derin bir nefes çektim içime.
Mina yanımda oturmuş berkayın arkasından gelen kuzeye kötü bir şekilde bakıyor ve birazdan yaşanacak kavgayı heyecanlan bekliyordu.
"Sence abartım mı?"
Bakışlarını hala kuzeyden çekmeden, bana cevap verdiğinde gözlerimi kısmış aralarında ki çekimi anlaya çalışıyordum.
"Yok canım ne abartması, sadece en çok değer verdiğini şeye zarar verdin. Bence seni öldürecek."
Gözlerimi devirip, arabasına nerdeyse varmış olan berkaya baktım.
Sanki, biraz sinirliydi. Sanırım initkam için yanlış bir günü seçmiştim.
"Çok yardımcı oldun, sağol."
Berkay arabasını gördüğü an, ifadesini bir bir izlemiş ve gülmemek için yanağımı ısırmıştım.
İlk önce kaşları havaya kalkmış, ağzı düz bir çizgi haline gelmiş, sonra kaşlarını çatmış arnında çizgiler oluşmuştu, arşımdan dişlerini sıkmış ve elmacık kemikleri belirginleşmiş ve kulakları havaya kalkmıştı.
Bunu nasıl başardı bilmiyorum.
"Bunu hangi oruspu çoçuğu yaptı!"
Gür sesi bahçede yankılanırken, öğrencilerin bakışları berkaya dönmüştü, oturduğum banktan kalkmış, sigaramdan bir nefes çekip, yere attıp izmaritini ayakkabımla ezmiştim.
"Lan cevap verin! Hangi it yaptı bunu!"
Sahte bir üzüntü ile yanına yaklaşmış ve arabasına bakmıştım.
Arabasının her tarafa çizikler ile doluydu. Ön tarafında ise, piç berkay yazılıydı. Birde yanına orta parmak çizilmişti. Pek orta parmağa benzemiyordu ama, olsun.
Şaheserime beğenti ile bakıp, yanımda öfkeden kuduran berkayın kısılmış gözlerine baktım.
"Aaa, ne olmuş arabana böyle? Tüh! Gitti güzelim araba."
Burnundan soluyarak bana baktığında, otuz iki dişimi göstererek sırıttım.
"Sen..."
Sinrile dibimde bittiğinde, kokusu burnuma dolmuştu. Hayır, hayır ondan etkilenmeyeceğim.
Gözlerimi hala gözlerine dikmiş derin bir nefes almıştım. Kendime gelmem için.
Ondan etkilenemezdim!
"Ben. Evet."
Dudaklarımı büzüp sahte bir üzüntü ile baktım öfkeden kuduran gözlerine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değişim
Teen Fiction'Her ne kadar oyunun küçük bir intikam gibi gözüksede, içi çok daha karışık ve çok daha büyük bir şey Yüce. Bu yolda kimseye güvenme, babana bile. Bu şekil düşün; bu yol karanlık, gece gibi ama her gece gibi bunun da bir sonu var. Güneş doğduğunda...
