23. Bölüm

4.1K 189 8
                                    


Gözlerimi televizyondan çektim ve bana dogru gelmekte olan Giraya çevirdim. Kim bilir yine ne olmuştu.

"Seninkiler izimi sürmeyi başarmış, birazdan burada olurlar."

Kaşımı çatıp, düşünmeye başladım. Benimkiler kimdi? Yoksa? Mert ve Bartu beni bulmuşlar mıydı?

"Mert ve bartu mu?"

Şaşkın bakışlarımı Giraya yöneltirken, aklımdan bin tane düşünce geçiyordu. Sevinmiş miydim? Bilemiyorum. Onlara 7 aydır görmüyordum. Insan bir zaman sonra özlemeyi unutuyordu.

"Hı-hı."

Giray umursamaz bakışlarını bana gönderdikten sonra kendini koltuğa bıraktı. Yanağımda hissetiğim sizi ile, bağırdım. Kolu yanağıma çarpmıştı.

"Yavaş ol gerizekalı."

Bana yan bir bakış attı ve üstüme çullandı. Ellerini bana doğru uzatırken, hayır diye bağrıyordum. Beni gıdıklamaya başladığında, kahkaha atarak bağrıyordum.

"Yapma, dur ne olur."

Gözlerimden yaş gelmişti, Giray bana hiç aldırmadan devam ediyordu. Kapıdan gelen ses ile birbirimize baktık. Kapi kırılmıştı. Saniyeler sonra içeri dalan, mert ve bartu bizi o halde görünce gözlerini açtılar.

"H-hira? Sen yaşıyorsun? Ve bu adam kim? Neden üstünde oturuyor?"

Bartu herzaman ki gibi soğuktu. Mert onun aksine bana inanamıyormuş gibi bakıyordu. Mertin gözlerinin kayması ile bayılması bir olmuştu. Girayı üstümden atarken, merte doğru koştum.

"MERT! UYAN!"

Bir yandan Merti uyandırmaya çalışıyordum. Diger yandan ise, şuan olanları kafamda tartıyordum. Mert ve Bartunun Girayı yardım almadan, bulmaları imkânsızdı.

Merti koltuğa yatırdıktan sonra, bartu ile mutfaga geçtik. Onu gördüğüme hala inanamıyordum. Herkes gibi zayıflamıştı. Mavi gözleri eskisi gibi yoğun bakmıyordu. Ona sarıldım. Kolları beni anında sararken, eskiden sığındığım limana geri dönüştüm. Kokusu burnuma dolarken, gülümsedim. Ona dair herşeyi özlemiştim.

"Nasılsın?"

Iyi miydim? Bilmiyordum. Uzun zamandır kendime bu soruyu sormuyordum. Çünkü sorduğum zaman, düşüncelere dalıyordum. Ve düşüncelere daldığım zaman, canım acıyordu.

"Bilmiyorum. Uzun zamandir kendime bu soruyu sormuyorum."

"Hira ben, hala inanamıyorum."

Gözlerimi kaçırdım.

"Bartu bak-"

İçeriden gelen bağrışma sesler ile, neye uğradığımı şaştım.

"Sen kimsin lan it? Lan! Bartu."

Iceri girdiğimizde, Giray in üstüne çullanmış bir mert beklemiyordum.

"Mert ne yapıyorsun?"

Mert sesimi duyugu an Girayın üstünden kalktı. Bana doğru temkinli adımlar ile yaklaşmaya başladı. Dibime kadar geldiğinde parmağı ile beni dürtü. Ardından kollarının arasına aldı. Beni sımsıkı sararken, nefes alamıyordum.

"M-mert. Nefes alam-mıyorum."

Mert beni bırakırken, tıpkı mina gibi soru yağmuruna tutmuştu. Derin bir nefes aldım. Bartu ve Merte bir açıklama borçluydum.

****

Mert ve Bartunun gitmesi ile, giray ile bahçeye çıktım. Ikiside bana çok kızmışlardı. Onlara neden anlatmadığımı sorduklarinda, cevap verememiştim. Apaçık bir sekilde size güvenmiyordum, diyemezdim. Şimdi pişmandım. Onlara anlatmadığım için. Belki ozaman bunları yaşamazdım.

Değişim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin