37.BÖLÜM: "HAYRANLIK"

259K 10.3K 2.4K
                                    

Multimedya: Uygar Aral

"Sende gel kız, kedi suratlı."

dedi Anaanne bana 'senden iğreniyorum' bakışları atarken.
Köyde düğün olacakmış ve bizi oraya götürmek istiyordu. Ama ben düğünde ne yapacaktım ki, hem Uygar'da gelmezdi.
Uygar gitmezse zaten benide yollamazdı.

"Ama Uygar gelmez ki Anne."

dedim Uygar'dan gelen ağız alışkanlığıyla.

"Sen girersen Aslanımın kafasına tabi gelmez!"

Size bir sır vereyim mi?
Anaanne benden nefret ediyor.

"Bağırma ona, Anne."

dedi Uygar odadan çıkarken.
Kaşları hafif çatıktı.

Uygar odaya girer girmez Anaanne'nin suratı yumuşadı ve gülümsemeye başladı.

"Yavrum, bugün benimle düğüne gelin."

Uygar'ın yüzünden olumsuzluk akarken araya ben girdim.

"Gidelim mi, Uygar?"

"Hayır."

dedi Uygar son sözü söylediğini belli eden ses tonuyla.

Anaanne Uygar'a biraz daha ısrar etmiş ama olumlu bir cevap alamayıp tek başına gitmişti düğüne.

Bende elimde Uygar'ın telefonu yerde vakit geçirmeye çalışıyordum.
Başımı Uygar'a çevirdiğimde elinde bir kitap vardı  Bakışları bana dönmemişti ama yanındaki yastığı çekip bana yer açmıştı.Açtığı yere otururken kafamı boynuna koydum ve sessizce okuduğu kitaba göz gezdirdim.

Siyaset kitabıydı.

Odasındaki tüm kitaplar kalın ve eskilerdi. Hepside siyaset anlatıyordu.

"Uygar?"

diye merakla mırıldandım.

Başı hafif bana dönerken ne diyeceğimi bekledi.

"Okulun çoktan bitti değil mi?"

"Bitti."

dedi kitabı kenara bırakıp kolunu omzuma atarken.

Okulunu bitiripte mesleğine başlamaması beni hiç şaşırtmamıştı doğrusu.
Uygar rahat biriydi çünkü.
Ailesi olmadan bunları yapabiliyordu, çünkü o çok dayanıklı ve zeki birisiydi.

"Ne oldun peki?"

dedim mesleğini iyice merak etmeye başlarken.

"Polis,Sorgu. "

Başımdan aşağıya kaynar sular dökülürken hayranlıkla Uygar'a baktım ve onu polis olarak hayal ettim.

Sorgu odasında her zaman ki gibi siyah kıyafetleriyle ve çatılı kaşlarıyla cevabını kesinlikle istediğini belli eden ses tonunu kullanarak karşısında ki suçluya soru soru soruyordu.
Suçlu ben olsam o görüntüye hipnoz olur ve anında cevaplar birde, 'Tutukla beni yakışıklı, sen tutukla ama!' diye bağırırdım sanırım.

"Sana çok yakışır."

dedim, Sanki babasına hayran olan küçük bir kız çocuğu gibi ona hayranlık beslerken.
Uygar sessizce bana baktıktan sonra mırıldandı.

"Seni hayal ediyorum da, Hemşirelik sana yakışacak."

Ah evet!

"Senin sorgu esnasında hastanelik ettiğin suçluları iyileştiririm!"

KURTARICIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin