Şakaklarını elleriyle ovuşturup arkasına yaslandı. Dün gece yine uykusuz ve yorucuydu. İşten çıkınca eve uğramadan bir şeyler içmek için bir bara gitmişti.
Her girdiği ortamda kadınlar tarafından fark edilmesi çok uzun sürmüyordu. Gittiği her yerden yanında ilgisini cezbeden biriyle çıkar tüm gece onla birlikte olur sabahta dün gece kimleydi neredeydi düşünmeden işine gelirdi. Gün içinde yoğun bir baş ağrısı ve yorgunluk geceden kalma olduğunun belirtisi olarak üzerinde gezerdi.
Dün gecede yine böyle olmuştu lüks bir bara geçip bir kaç kadeh içerken yanına 1.70 boyunda hoş bir esmer gelmiş süper mini elbisesi ile Dağhan'a merhaba deyip ona da bir içki ısmarlamasını istemişti.
İstediği gibi kadına bir şeyler ısmarlamış ısmarlamış ve elindeki içkiyi kadınla tek bir kelime dahi konuşmadan bitirdikten sonra bar taburesinden kalkıp
"Gidelim mi?" diye sormuş, parlayan gözleri ve şehvetle aralanan dudaklarından kadının da başından beri bunu istediğini fark etmişti.
Gittikleri lüks otelin 38. katındaki odasında, onu cama yaslayıp sert bir şekilde birlikte olmuştu. Dokunmak yok, öpüşmek yok, göz göze gelmek yok, tek bir kelime dahi etmek yoktu...
Sabah uyandığında arabasına binip holdinge gelmiş giysi odasında dün geceki kirli kıyafetlerinden kurtulmuş, şimdi ise üzerinde tek bir kırışıklık bile olmayan temiz takım elbisesiyle masasında oturuyordu.
Holding de kendisi için bir giysi odası yaptırmıştı. Hiç bir zaman aynı kıyafeti iki gün üst üste giymezdi. Bir takım elbiseyi ise üç kereden fazla giydiği olmazdı. Takımları sürekli olarak yıkanır ütülenir ve kendisine gönderilen kataloglardan seçtiği modellerle elbise gardırobu sürekli yenilenirdi. Böyle akşamdan kalma olduğu günlerde eve uğramaz holding deki bu odasında giyinirdi.
Evet takıntılıydı, kuralcıydı, saplantılıydı. Sex konusunda da bu böyleydi. Zevk için sevişirdi. Sadece kendi zevki için. Kadınlar bir amaç değil araç olmuştu onun için. Zevki için yaratılan bir araç. Onlar sadece Dağhan'ı tatmin etmek ve doruğa ulaştırmak için varlardı. Hepsi bu.
Yattığı kadınlar çok güzel olmuş, çirkin olmuş fark etmezdi. Dağhan'ın isteğine karşılık verebilmesi, şehveti, isteği, rahatlık derecesi bunlar önemliydi onun için.
Dağhan isterse bir kadını dün geceki gibi bir otelin en üst katında cam bir duvara yaslayıp becerir, yada otelin mutfağına indirip tezgahın üstünde bacaklarını ayırıp istediğini alabilirdi. Onun için sex de zaman ya da mekan önemli değildi. O cinsel isteklerinin, hayvansı arzularının sonuna kadar giderdi. Böyle kuralsız kadınlarla birlikte olmaktan zevk alırdı. Ancak böyle bir sevişme Dağhan'ı tatmin edebilirdi. Sex Dağhan için buydu...
Masasında oturmuş kendini toparlamaya çalışırken telefonu çaldı ve ağrıyan başı ile kaşlarını çatıp telefonu açtı.
"Evet" dedi buz gibi bir sesle.
"Efendim çağrı holding iş ortaklarınız eğer sizin için de uygunsa yarın
öğleden sonra sizin ile görüşmek istiyor" dedi jülide.
"Uygun görüşebiliriz" deyip telefonu kapattı.
Tekrar arkasına yaslanıp gözlerini kapattı.
Ama hayır, Cuma.
Yarın cumaydı...
Gözlerini hemen açıp doğruldu.
"Konser" diye mırıldandı kendi kendine.
"Konser yarın" dedi ardından telaşla.
Şu kız. Elif...
Gönderdiği biletler. Ve gitmesi gereken konser...
Telefonuna uzanıp jülide'nin numarasını tuşladı tekrar.
"Yarın öğleden sonra tüm randevularımı iptal et. Ve bana sabahtan akşam bir konsere gideceğimi mutlaka hatırlat" dedi düz bir sesle.
Jülide kekeleyerek şaşkın bir şekilde
"Ta-tabi efendim" diyebildi.
Sekiz senedir Dağhan ile çalışıyordu. Ve onun yanında çalıştığı tüm bu zaman boyunca ağzından sadece ama sadece iş ile ilgili şeyler, planlar, programlar duymuştu.
Patronu az önce ilk kez bir konsere katılacağını söylemişti. Bu onun için imkânsız bir durumdu. O tüm insani olaylar ve duygulardan soyutlanmış gibiydi. Hele bir konser için iş toplantısını iptal etmesi imkânsız bir şeydi. Buna inanamayarak başını sağa sola sallayarak şaşkın bir şekilde Çağrı Holding'in numarasını tuşlayıp bilgi verdi Jülide.
Dağhan telefonu kapattıktan sonra ayağa kalkıp masasının arkasındaki camın önüne gelip ellerini ceplerine soktu.
"Elif Yazgan. Eğlenceli olacak" diye ruhsuz bir şekilde gülümseyip gözlerini bir noktaya sabitledi ve şehri izlemeye başladı.
Bu yeni kız ilgisini fazlasıyla cezbediyordu. Ve Dağhan da ilgisini çeken bu işin üzerine zevkle daha çok gidecek gibi görünüyordu...
YOU ARE READING
BUZ KRAL
RomanceElif kendine özgü masum sade bir kız. Ta ki Dağhan ile tanışana kadar... Aşkın bu kadar karmaşık acı ama bir o kadarda güzel olduğunu öğrenememişti. Elif Dağhan'ın buzdan imparatorluğunu aşkıyla yıkabilecek mi ? Ya da onun buz dağına kap...
